IMF ve Çin
Çin Uluslararası Radyosu'nun haberine göre, Lagarde'ın raporda renminbinin (yuan) sepete dahil edilmesini desteklemesinden memnuniyet duyduklarını belirten yetkili, renminbi’nin sepete girmesi halinde bunun SDR'nin temsil kuvveti ve çekiciliğini arttıracağını düşündüklerini, bunun Çin ve dünya için karşılıklı kazançlı olacağına inandıklarını ifade etti.
Çin tarafının 30 Kasım'da verilecek kararı beklediğini ve sonuca saygı duyacağını belirten yetkili ayrıca, Çin'in reformu kapsamlı biçimde derinleştirmeye devam edeceğini ve dışa açılmayı sürdüreceğini sözlerine ekledi.
Kurul 2010'daki gözden geçirmenin ardından, yuanın "serbestçe kullanılabilirlik" testini geçemediğini belirterek, SDR sepetinde bu paranın yer almasını reddetmişti.
IMF'in onayının kazanılması, Devlet Başkanı Xi Jinping'in dünyanın ikinci en büyük ekonomisini daha fazla piyasa uyumlu yapma ve gelecek yıl ülkede düzenlenecek G20 toplantısı öncesi ülkenin prestijini artırma çabalarının doğrulanmasını sağlayacak.
SDR 1969 yılında IMF üyesi ülkelerin o zaman Bretton Woods adlı sabit kur sisteminde döviz rezervi yerine kullanabilecekleri bir ödeme aracıydı . O yıllarda altın ve dolar rezervleri de kıt olduğundan, döviz konusunda sıkıntı çekenlerin dünya ticaretinde kullanabilmesi için sanal bir birim olan SDR meydana getirilmişti.
Döviz için bir ödeme aracı ve hak olarak kabul edildi.
1973’de sabit kur sistemi çökünce, başlıca para birimleri de dalgalı kur sistemine geçiş yaptı. Sermaye piyasaları yani borsalar büyüyünce, ortaya çıkan ortam ile döviz borçlanabilme imkanı SDR’ye olan ihtiyacı azalttı.
Kredi itibarı olan ülkeler de döviz borçlanarak ticaret yapar hale geldiler. Bugün SDR sadece bir hesap birimi olarak kullanılmakta da denilebilir. SDR de bir döviz sepeti olarak yeniden tanımlandı ve euro, dolar, Japon Yeni ve İngiliz Sterlini gibi güçlü paralardan oluşturulan bir sepet oldu. SDR’nin dolar değeri de her gün IMF’in sitesinde yayımlanmaya başladı.
Dolaşımda olan 400 milyara yakın dolar kadar bir SDR var. Bu miktar global döviz rezervlerinin yüzde 3ü kadar. Yuan dahil edilirse de bu sepetin sadece küçük bir parçası olacaktır.
Yuan , SDR katılır ise büyük bir itibar kazanmış olacaktır.
Özellikle bono piyasasında Çin Yuan’ı son yıllarda büyük hacme kavuştu. Miktar olarak rezerv paralar arasında 7. Sırada, döviz piyasasında işlem hacmi olarak 11. Sırada yer alıyor.
SDR içinde olması Yuan’ın gücünü artıracaktır. Uzun vadeli borçlanmalar yıllar sonra güçlü bir Yuan olarak karşımıza çıkabilir.
Türkiye’de kredi vadelerinin uzatılması da Türk Lirası için güven kazanmak için atılan bir adımdır.
Çin’de SDR eklenmesi , son dönemde büyük yatırımcılara büyük baskı yapılırken geçen hafta Menkul kıymetler denetleme kurulu başkan yardımcısının tutuklanması halen Çin için olumsuz bakan yatırımcı sayısını değiştirmemiştir.
Çin borsasında manipülasyon yapıldığını biliyoruz.
Çin parası için aslında iki adet merkez vardı. Birincisi Hong Kong’da bulunan offshore Yuan piyasası idi. İkincisi ise ülkenin kendi içinde bulunan ve onshore denen Yuan piyasası idi.
11 Ağustos 2015 tarihinde Çin’de Yuan’ın değer kaybı ve devalüe olması sonrası yapılan müdahalelerde dış âlemde “acaba gene paralarının değerini ayarlıyorlar mı” endişesi gerçekleşmişti.
Ağustos ayında IMF tarafından yazılan bir rapor da onshore ve offshore kurların benzer olmaları gerektiğini vurguluyordu. Ancak Çin parası Yuan ağustos ayında hem Hong Kong piyasasında hem de ülke içinde değer kaybetti. Çin ise paranın değerinin düşüşüne karşı savaştı. Bu devalüasyon ile savaş esnasında Çin Yuan’ın değerini korumak için tam 94 milyar dolarlık döviz rezervi de sattı. Gene de devalüasyon sonrasında onshore ve offshore kurlar arasında yüzde 2 kadar fark oluşmuştu.