Yurt içinde Moody’s etkisi
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Cuma günü beklenmedik bir şekilde Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürdü ve görünümün ise durağan olduğunu kaydetti. Kurum karar sonrası yaptığı açıklamada, 2013 yılında yapılan not artırımından sonra yüksek politik risk ve volatiliteden kaynaklı olarak Türkiye’nin dış şoklara karşı kırılgan hale geldiğini, büyümenin tüketim ve dış finansmana bağımlılığı göz önüne alındığında Türkiye’nin büyüme rakamları konusunda sıkıntılar yaşayacağını bildirdi. Petrol fiyatlarının düşük seyretmesine rağmen cari açığın halen büyük bir problem olduğunu söyleyen Moody’s, cari açık/GSYH oranın yüzde 4-5 ile benzer not seviyesine sahip ülkelerden fazla olduğunu belirtti. Kurum ayrıca, önümüzdeki 2-3 senelik dönemde ekonomik durumda bir iyileşme ihtimali görülmediğini bu sebeple kredi notunun Ba1 seviyesinde tutulacağını açıkladı.
Kararın kısa vadeli etkilerine baktığımızda bankacılık endeksinin açılışta yüzde 5, BİST100 endeksinin ise yüzde 4.4 düşüş ile haftaya başladığını görüyoruz. 10 yıllık tahvil faizi son 2 aydaki en hızlı yükselişini gerçekleştirerek yüzde 9.77 seviyesine ulaştı. Dolar/tl paritesi 2.9944 seviyesinden açılış yaparken bir miktar gerilemenin ardından 2.9800 seviyesinin altını test ediyor. Ayrıca Türkiye’nin risk primini gösteren 5 yıllık CDS’ler ise 260 seviyesinin üzerine kadar yükseliş gösterdi.
Hükümetten not yorumları
Hükümet kanadından yapılan ilk açıklamalarda kararın aceleci ve siyasi bir değerlendirme olduğu vurgusu yapılıyor. Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin kredi notunu düşürme kararının siyasi içerikli olduğunu belirterek, değerlendirmenin ardından piyasalardan Türkiye ekonomisini tedirgin edecek bir çıkış olmadığını söyledi. Başbakan Yardımcı Mehmet Şimşek ise kredi kuruluşlarına verilecek en iyi cevabın yapısal reformları daha da hızlandırmak ve mali disiplini korumak olduğunu belirtti. Şimşek kredi notundaki düşüşe rağmen Hazine ihalelerine talebin güçlü olduğunu ve faizlerim beklentilerden düşük olduğunu ifade etti.
Not indirimini değerlendiren Morgan Stanley, birçok benzer ülkenin cansız büyüme ve kötüleşen mali pozisyonun sıkıntılarını yaşarken bu açıdan Türkiye’nin göreceli olarak daha sağlam makro temeller üzerinde yer aldığını belirtti. Banka, Türkiye’nin güçlü büyümeyi, bütçe performansı disiplinini ve kurumları güçlendirmeyi devam ettirmesi halinde not indirimi etkilerinin hem sınırlı hem de kısa ömürlü olabileceğini açıkladı. Goldman Sachs ise not indiriminin beklenmedik bir olay olmadığını fakat kararın zamanlamasının beklenenden önce olduğunu açıkladı. Türkiye'nin döviz cinsinden tahvillerinin hali hazırda bir not düşüşünü fiyatlamış olduğunu ifade eden Goldman Sachs, etkinin daha çok pasif fonların zoraki satışlarına bağlı gelişeceğini belirtti.
Son derece hareketli bir haftaya giriş yaparken paritede alıcılı seyrin hakim olduğunu görüyoruz. Euro Bölgesi’nde gündemi Deutsche Bank hisselerindeki hareketlilik meşgul ediyor. Son dönemde ABD hükümeti ile tazminat anlaşmazlığı konusunda gündeme gelen Banka’nın hisse senetleri, sermaye artırımına ihtiyaç duyabileceği haberleri tarihin en düşük seviyelerine geriledi. Banka’dan yapılan açıklamada ise sorunları çözme adına hükümetten yardım talep edilmediğini veya sermaye artırımına gidilmeyeceğini duyurdu. ABD tarafında ise hafta boyunca FOMC üyelerinin açıklamaları takip edilecek. Bugün Fed Guvernörü Daniel Tarullo ve Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan’ın faiz politikası değerlendirmeleri fiyatlamalar üzerinde etkili olabilir. Pariteye bakacak olursak 1.1250 direncinin üzerinde fiyatlandığını görüyoruz. Hareketlilik bu seviyelerde devam ederse 1.1280-1.1300-1.1330 seviyeleri görülebilir. Aşağı yönlü fiyatlamalarda ise 1.1225 ve 1.1200 seviyeleri takip edilebilir.
Moody’s’in beklenmedik not indirim kararının yurt içindeki etkileri devam ederken gün içerisinde kapasite kullanım oranı ve imalat güveni açıklandı. Eylül ayında imalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı, bir önceki aya göre 1,4 puan artarak yüzde 76,6 seviyesinde gerçekleşti. TCMB’den yapılan açıklamada, yatırım mallarında değişim görülmezken, gıda ve içecekler, dayanıklı dayanıksız tüketim malları ve ara mallarında artış gözlendiği belirtildi. İmalat güveni ise bir önceki aya göre 2.9 puan artarak 106.5 seviyesine ulaştı. Teknik olarak ise piyasa açılışı ile birlikte 3.0000 direncine doğru hareketlenme gösteren parite, gün içerisinde artan satış baskısı ile 2.9800 desteğinin altına sarktı. Hareketlilik bu seviyenin altında devam ederse 2.9740-2.9700-2.9670 seviyeleri gündeme gelebilir. Yukarı yönlü fiyatlamalarda ise 2.9850-2.9800 bandı aşılırsa 2.9900 2.9960 seviyeleri takip edilebilir.
Piyasalar için son derece önemli bir haftaya başlangıç yaptık. Önümüzdeki günlerde İngiltere’den büyüme rakamlarının yansıra Fed Başkanlarından açıklamalar takip edilecek. Geçtiğimiz haftaki Eylül ayı toplantısından sonra açıklamalarda bulunacak komite üyelerinin söylemleri Aralık ayı faiz artırım ihtimallerini şekillendirecek. İngiltere’de ise ikinci çeyrek nihai büyüme rakamlarıyla Brexit etkilerinin ne ölçüde olduğunu takip edeceğiz. Paritede ise geçtiğimiz haftadan itibaren hüküm süren satış baskısı ağırlığını koruyor. 1.2900 seviyelerinden toparlanma çabası içerisinde olan hareketliliğin yoluna devam edebilmesi için kendini 1.3000’un üzerine atması gerekiyor. Hareketin devamında ise gözler 1.3040’in üzerindeki kapanışlarda olacak. Satış baskısının yeniden ağırlaşması halinde ise 1.2900’un altında 1.2850 ve 1.2800 seviyeleri takibimizde kalmaya devam edecek.
BRENT PETROL
Haftanın en önemli gündemlerinden biri Cezayir’de düzenlenen Uluslararası Enerji Konferansı. Bugün başlayan konferansta Çarşamba günü OPEC ve OPEC dışı üyeler petrol üretimini sınırlama adına görüşmelerde bulunacak. Fakat küçük üreticiler bu görüşmelerden olumlu sonuç çıkacağı yönünde açıklama yapsa da İran ve İran’ı şart gösteren Suudi Arabistan sebebiyle görüşmelerden petrol üretiminin sabitlenmesine yönelik bir sonuç çıkması beklenmiyor. Bugün yapılan açıklamalara baktığımızda İran petrol bakanı Cezayir’deki toplantının sadece danışma amaçlı olduğunu ve piyasaların farklı bir beklenti içerisine girmemesi gerektiğini söyledi. Toplantı süresince yapılacak açıklamalar fiyatlardaki değişkenliği artırabilir. Teknik olarak ise sabah saatlerinde yükseliş trendinin desteğini bir kez daha test eden Brent petrolün bu seviyeden gelen alımlar ile yükselişe geçtiğini görüyoruz. 47 doların üzerinde kalınması yükselişi 47.30 ve 47.60 seviyesine kadar taşıyabilir. Geri çekilmelerde ise 46.40 desteği kırılırsa 46.00 seviyesi görülebilir.
Yeni haftaya satıcılı bir başlangıç yapan değerli metal, sabah saatlerinden itibaren yönünü yukarıya çevirdi. Özellikle geçtiğimiz hafta Fed’in faiz kararı ve sonrasında gelen açıklamalarla yükselişe geçen sarı maden dolar endeksindeki geri çekilme ile yükselişini üst üste altıncı gününde devam ettirme çabasında. Bu akşam ise yapılacak konuşmalar altın fiyatlarında hareketliliği artırabilir. İlk olarak sahneye çıkacak olan AMB Başkanı Mario Draghi’nin varlık alım programına yönelik söylemlerde bulunması altın fiyatlarında yükselişi tetikleyebilir. Sonrasında ise FOMC üyelerinin yapacağı konuşmalar değerli metale yön verebilir. Teknik olarak ise yükseliş hareketinin devamında 1343 dolar direncinin aşılması önemli. Bu seviyenin aşılmasıyla birlikte tekrar 1350 dolar denemesi görebiliriz. Geri çekilmelerde ise 1336 ve 1332 destekleri önemli olacak.
Analizlerimizi sürekli takip etmek için buradan kayıt oluşturabilirsiniz
www.isikfx.com