Merkez’den rezerv hamlesi
TCMB bugün aldığı karar ile zorunlu karşılık oranları ve rezerv opsiyon katsayılarında değişikliğe gitti. Yapılan değişiklik ile TL zorunlu karşılık oranlarının tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirim, rezerv opsiyon mekanizması kapsamında döviz imkanın ikinci, üçüncü ve dördüncü dilimleri ile altın imkanının ilk üç diliminde katsayıların 0.1 puan artırım yapıldığı açıklandı. Rezerv opsiyonu kullanımının aynı seviyede kalması halinde, söz konusu değişikliklerin finansal sisteme yaklaşık 1.2 milyar TL ve 670 milyon dolar ilave likidite sağlaması planlanıyor.
Son 6 PPK toplantısında faiz indirimine gidilmesine rağmen kredi faizlerinde beklenen düşüşün görülmemesi sebebiyle TCMB, geçen ay 50 baz puan indirime gittiği zorunlu karşılıklarda bu ay da aynı miktarda indirime gitti. Zorunlu karşılık oranının düşürülmesi, zorunlu olarak ayrılan TL’nin bir kısmının kullanılabilir rezerv haline dönüştürerek bankaların kredi tabanın artmasına imkan verecek. Uygulama kaynak maliyetlerindeki düşürücü etki sebebiyle bankacılık sektörü için olumlu, bankaların maliyetlerdeki bu düşüşü kredi faizlerine yansıtması halinde ise piyasa için olumlu bir gelişme olarak düşünülebilir. Ayrıca rezerv opsiyon katsayılarındaki değişikliğin TL likiditesini artırıcı ve dengeleyeceği bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
TCMB’nin yaptığı değişiklikler ihracat tarafında da memnuniyet ile karşılandı. Türkiye İhracatçılar Birliği Başkanı Mehmet Büyükekşi, zorunlu karşılık oranlarındaki indirimin piyasalarda ciddi likidite artışı sağlayacağını, bu artışın da kredi maliyetlerinde düşüşe yol açacağını belirtti. Bankaların uyguladığı ticari kredi faizlerinde oluşabilecek düşüşün ihracatçıların daha düşük maliyetli krediye ulaşımlarına iman vereceğini söyleyen Büyükekşi, böylelikle TCMB’nin almış olduğu bu kararın yatırımlarda artış ve paralelinde ihracata olumlu etki yapacağını ifade etti.
Bugün Euro Bölgesi’nde 2. çeyrek büyüme rakamları açıklandı. Euro Bölgesi ekonomisi 2. çeyrekte yüzde 0.3, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1.6 büyüme kaydetti. Rakamın detaylarına baktığımızda hane halkı harcamalarının yüzde 0.2 arttığını görüyoruz. Özel ve kamu yatırım harcamalarında değişim yaşanmazken, net ihracat büyümeye pozitif, stok değişimleri ise negatif etkide bulundu. Pariteye bakacak olursak yatay görünümün korunduğunu görüyoruz. Günün kalanında yükseliş hareketinin başlayabilmesi için ilk etapta 1.1170-1.1180 aralığının geçilmesi gerekiyor. Hareketlilik bu seviyenin üzerine taşınırsa 1.1200 direnci test edilebilir.1.1200’nin üzerinde ise 1.1230 takip edilebilir. Geri çekilmelerde ise 1.1140-1.1130 aralığı aşağı yönlü geçilirse düşüş 1.1100’e kadar devam edebilir.
TCMB’nin para politikası düzenlemesi sonrası Banka Başkanı Murat Çetinkaya’nın açıklamaları takip edildi. Çetinkaya, enflasyonun düşük ve istikrarlı olduğu bir ortamda, mevduat ve kredi faizlerinin daha düşük düzeylere çekilebileceğini ve vadelerinin de uzayabileceğini söyledi. Fiyat istikrarına kalıcı ve daha düşük maliyetle ulaşabilmek için bazı konularda ilave çaba gösterilmesi gerektiğini söyleyen Çetinkaya, gıda fiyatlarına dair sistematik, yapısal ve uzun vadeli bir bakış açısı getirilmesi gerektiğini belirtti. Çetinkaya ayrıca, fiyat istikrarının ekonomik istikrar açısından önemine ve tüm ekonomik aktörlere sağlayacağı kazanımlara dair farkındalık yaratılması gerektiğini vurguladı. Teknik olarak ise gün boyu satıcılı seyreden parite, 2.9400 seviyesinin altına sarksa da gelen tepki alımları ile tekrar yükselişe geçti. 2.9450’nin aşılması yükselişi 2.9500 ve 2.9530 seviyelerine taşıyabilir. Geri çekilmelerde ise 2.9400 desteği önemini koruyor. Aşağı yönlü geçilmesi durumunda 2.9370 ve 2.9345 seviyeleri gündeme gelebilir.
Brexit sonrası İngiltere ekonomisinin çöküşüne yönelik senaryolar, gelen verilerin ekonomideki bozulmanın beklenildiği kadar sert olmadığını göstermesi ile boşa çıktı. Morgan Stanley, PMI verilerinin beklenenden iyi gelmesi ile İngiltere ekonomisi için büyüme tahminini yükseltti. JP Morgan da benzer bir revize ile büyüme tahminini 2016 yılı için yüzde 1.7’den 1.8’e, 2017 yılı için ise yüzde 0.6’dan 0.9’a yükseltti. Son olarak Credit Suisse İngiltere ekonomisinin 2017 yılında resesyona gireceği yönündeki beklentisinden vazgeçti. Yarın İngiltere’de sanayi ve imalat üretimi verisi açıklanacak. Veriler Temmuz ayını temsil ediyor. Brexit’in etkisiyle Temmuz ayındaki üretim rakamlarında daralma görebiliriz. Teknik olarak bakacak olursak gün boyu hafif alıcılı seyreden bir parite görüyoruz. 1.3370 hareketin devamındaki ilk önemli direnç seviyesi. Geçilmesi durumunda 1.3400 test edilebilir fakat bu seviyenin üzerinde kalıcılık sağlanması şu an için zor gözüküyor. Satış baskısında ise 1.3330-1.3300-1.3265 destek olarak takip edilebilir.
BRENT PETROL
Dünkü sert fiyatlamaların ardından petrol fiyatları bugünü satış ağırlıklı bir görüntü ile geçiriyor. Dün Suudi Arabistan ve Rusya’nın ortak açıklamalarının ardından bugün, İran tarafından da kritik açıklama geldi. OPEC genel sekreteri ve İran petrol bakanının Tahran’daki görüşmelerinin ardından İranlı Bakan, piyasada istikrar görmek için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti. Yapılan bu açıklama İran’ın üretimin kısılması planına da destek vereceği şeklinde yorumlanırken, yakın zamanda ülkenin petrol üretimini 4 milyon varile çıkarma planı Cezayir’deki konferansa yönelik karışık beklentiler oluşturdu. Şu ana kadar yapılan açıklamalardan net bir sonuç çıkarıldığını söylemek yanlış olacaktır. Özellikle büyük üreticilerin sözlü yönlendirme ile petrol fiyatlarını yükseltmesi sıkça karşılaştığımız bir durum oldu. Toplantı tarihine kadar söylemlerin netlik kazanması, toplantıya dair beklentileri de netleştirebilir. Brent petrole bakacak olursak aşağı yönlü hareketin hızını artırarak devam ettiğini görüyoruz. 46.40’ın altında kalıcılık sağlanırsa 46.00 ve 45.60 seviyeleri görülebilir. Yükseliş için ise öncelikle 47.00’nin üzerinde kapanışlar görmemiz gerekiyor.
Değerli metalde yükseliş devam ediyor. Fed’in faiz artırım ihtimalinde yaşanan düşüş ile birlikte altın fiyatları üst üste dördüncü gününde değer kazanımına yöneldi. Eylül ayında faiz artırım ihtimalinin bir önceki gün yüzde 36 olan seviyeden yüzde 32’ye gerilemesi dolar tarafında değer kaybına neden olurken altına talebin artmasına neden oluyor. Bu durumda altın fiyatlarında yükselişin önünü açıyor. Değerli metalde faiz artırımına gidilmeyeceğine yönelik beklenti ile bir süre daha yükseliş görebiliriz. Teknik olarak ise yükselişin devamında ilk direnç 1335 dolar seviyesinde bulunuyor. 1335’ın aşılmasıyla birlikte yükseliş 1340 dolara kadar devam edebilir. Geri çekilmelerde ise 1332-1330 aralığı aşağı yönlü geçilirse1325’e doğru bir hareketlenme görebiliriz. Buranın altında ise 1318 takip edilebilir.
Analizlerimizi sürekli takip etmek için buradan kayıt oluşturabilirsiniz
www.isikfx.com