Türkiye Anayasa Değişikliğini Oyladı
Türkiye, geride bıraktığımız günde tarihi anayasa değişikliği referandumunda oy kullandı. Anadolu Ajansına göre anayasa değişikliğine yüzde 52.4 evet derken yüzde 48.60 hayır dedi, ancak tartışmalar bitmedi. YSK’nın oy sayımına geçilirken yaptığı duyuruda mühürsüz oy pusulası ve zarfların, dışarıdan getirildiği kanıtlanmadıkça geçerli sayılacağının söylenmesi tepki çekti. CHP itirazların yapıldığını söylerken milleti hukuk ekseninde rahatlatacak tek çözümün referandumun iptal edilmesi olduğunu savundu. Resmi olmayan sonuçlara göre 1 milyon 300 bin farkla anayasa değişikliği kabul edildi. Referandum sonrasında gündemde ise Avrupa ile ilişkiler, OHAL süreci ve erken seçim var. Toplanacak Bakanlar Kurulunda OHAL’in üçüncü kez uzatılması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim sonrası yaptığı konuşmada idam cezasının yeniden masaya yatırılması için Başbakan Yıldırım ve Bahçeli ile bir araya gelineceğini ve gerekirse referanduma gidilebileceğini ifade etti. ‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’, idam cezası, ve referandum sürecinde AB ile ilişkilerin gerilmesiyle Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri AB kapılarının Türkiye’ye kapanabileceği sinyallerini vermişti. Paketin değiştirilmeden uygulanmasının AB ile müzakerelerin askıya alınmasına yol açacağını söylenirken Avrupa Parlamentosu Başkanı Tajani idam cezasının kırmızı çizgileri olduğunu ifade etti. Anayasa değişikliğinin tüm maddeleri ise hemen yürürlüğe girmiyor. Şimdilik hükümet kanadında erken seçimin gündemde olmadığı ve 3 Kasım 2019’da yapılması planlanan seçimlerle tüm maddelerin yürürlüğe girebileceği söyleniyor. HSYK’nın HSK olarak yeniden yapılandırılması askeri yargının kaldırılması ve Cumhurbaşkanına parti üyelik hakkı doğması, hemen yürürlüğe girecek hükümler. Cumhurbaşkanının AKP üyesi olduktan sonra, AKP’nin olağanüstü kongre yaparak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı genel başkanlığa getirmesi gündemde. Başbakan Yardımcısı Şimşek Bloomberg’e yaptığı açıklamalarda erken seçimin gündemde olmadığını dile getirirken, belirsizliğin ortadan kalktığını ve istikrarın reformla desteklenirse kalıcı güçlü refah artışı getireceğini savundu. AB’nin önemli bir ticari ortak olduğunu söyleyen Şimşek pragmatik bir şekilde AB ile ilişkileri canlı tutmanın iki tarafın da yararına olacağı yorumunu yaptı. Bugün ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 17:00’de külliyede konuşma yapması bekleniyor. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde halka hitap ettikten sonra akşam saat 19.30'da önce MGK'yı, ardından da 20.30'da Bakanlar Kurulunu toplayacak.
EURUSD
ABD-Kuzey Kore geriliminin sürmesi kurda yukarı yönlü baskıyı canlı tutuyor. Hafta sonu Kuzey Kore’nin başarısız füze denemesi sonrasında ABD Başkanı Trump buna cevap vermeye hazır olduklarını dile getirirken Başkan Yardımcısı Pence Çin’in duruma müdahale etmesi için baskıyı sürdürüyor. Avrupa tarafında ise gündemde Fransa’da 23 Nisan’da gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 1. turu var. AB karşıtı söylemleriyle popülist aday Le Pen’in yarışı önde götürmesi piyasalarda bir risk unsuru olarak devam ediyor ancak Le Pen’in 2. turu geçmesi beklenmiyor. Şimdilik piyasalarda iyimse senaryolar fiyatlanırken anketlerden farklı sonuçlar gelmesi kurda aşağı yönlü baskı yaratabilir. Teknik olarak ise yeni haftada alıcılı seyreden paritede 1.0650 direncinin üstünde kapanışlar görmemiz halinde 1.0670-1.0700 hedeflenebilir. Geri çekilmelerde ise 1.0600-1.0570 seviyeleri destek olarak çalışabilir.
USDTRY
Kurda referandum sonuçları etkisini hissettirmeye devam ediyor. Evet sonucuyla birlikte haftaya dolar karşısında yüzde 2 değer kazanarak başlangıç yapan Türk Lirası gün içerisinde kazançlarını koruma çabasındaydı. Açılışta oluşan gapi sabah saatlerinde kapayan kur yeniden kendini 3.65 seviyelerinin üzerine attı. Piyasalar her ne kadar referandum belirsizliği ortadan kalksa da TL üzerindeki risklerin tam olarak ortadan kalkmadığı görüşünde. Önümüzdeki süreçte TL üzerinde özellikle parasal ve mali politikalardaki gelişmeler fiyatlamanın yönünü belirleyecek. Gün içerisinde açıklanan bütçe açığının da geçtiğimiz yılın aynı ayına göre büyük bir değişim gösterdiğini gördük. Bütçe giderlerinde yüzde 25’lik bir artışa karşın gelirlerde yüzde 3 oranında bir gerileme olduğu veride dikkat çeken ayrıntılardan. Son zamanlarda uygulanan teşvikler ve kamu harcamaları nedeniyle artışa geçen giderler Maliye Bakanı Ağbal tarafından geçici bir etki olarak nitelendirildi. Kurda ise belirleyici seviye 3.65 olmaya devam edecek. Eğer hareketlilik buranın üzerinde kalırsa yükseliş yeniden 3.70 seviyelerine doğru ilerlemek isteyebilir. Ara seviye olaraksa 3.6850 takip edilebilir. Eğer piyasalar yeniden TL pozitif bir fiyatlamaya dönerse 3.6350 ve 3.6250 aralığı yeniden tepki alımlarına sahne olabilir.
GBPUSD
Brexit müzakerelerinin yaklaşmasıyla İngiltere’deki şirketler bir anlaşmaya varılamaması senaryosuna göre B planı yapıyorlar. İngiltere Merkez Bankası Başkanı Carney özellikle Finans sektöründeki şirketlerin yeterince hazırlık yapmadığı konusunda uyarmıştı. Son açıklanan verilerde sterlindeki sert düşüşün gecikmeli etkilerini görüyoruz ancak henüz herhangi bir sektörde değişiklik olmuş değil. Şu ana kadar ekonomik göstergelerdeki bozulmaların kaynağı belirsizlik, kurdaki değer kaybı ve buna bağlı olarak enflasyonist baskı oldu. AB ile yakın ilişki içerisinde olan sektörlerde iyi bir anlaşmaya varılamamasının çok ciddi sonuçları olabilir. Kur ise yeni haftaya alıcılı başladı. 1.2550 direncine yakın seyreden paritede yukarı yönlü hareketin devamında bir önceki zirve olan 12570 ve 1.2600 seviyeleri direnç olarak çalışabilir. Geri çekilmelerde ise 1.2500-1.2450 güçlü destek seviyeleri olarak karşımıza çıkıyor.
BRENT
OPEC ve OPEC dışı ülkelerin arzı kısıtlama konusunda vardıkları anlaşmanın bitimine yaklaşılmasıyla üretici ülkelerden anlaşmanın uzatılması konusunda söylemler gelmeye devam ediyor. Bugün Suudi Arabistan Enerji bakanı üretici ülkelerin OPEC anlaşmasına yüzde yüzün üzerinde uyduklarını ancak petrol anlaşmasının uzatılmasını konuşmak için erken olduğunu dile getirdi. Falih piyasada istikrarı sağlama konusunda görüş birliği olduğunu ifade ederken 6 ya da daha fazla ay sürse de petrol fiyatlarında istikrarın sağlanması için ne gerekiyorsa yapılacağını belirtti. Piyasanın iki yılda nasıl olacağına baktıklarını belirten Falih karar sürecinde ihtiyatlı davranılacağını belirtti. Teknik olarak ise yeni haftaya hafif alıcılı başlaya Brent petrol 55.70 direncine yakın takibi sürdürüyor. Yukarı yönlü hareketin devamında 56.00-56.60 dolar güçlü direnç seviyeleri. Geri çekilmelerde ise 55.30-55.00-54.50 güçlü destek seviyeleri olarak karşımıza çıkıyor.
ALTIN
Yeni haftaya yükseliş hareketine devam ederek başlayan ons altında “risk” algısının ön planda olduğunu görüyoruz. ABD ile Kuzey Kore arasında takip ettiğimiz gerilimin artması ile birlikte değerli metal yönünü direkt olarak yukarıya çevirdi ve son 5 ayın en yüksek seviyesinde fiyatlanıyor. Bu durumun dışında Fransa’da Pazar günü gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı ilk tur seçimleri ise henüz fiyatlamaları yansımamış durumda. Le Pen ile Macron arasında takip ettiğimiz yarışın içerisine son dönemde katıldığı iki televizyon programında gösterdiği performansla kitlesini artıran Melenchon girmiş gözüküyor. Bu hafta yine gelebilecek seçim anketleri ile birlikte piyasalarda hareketlilik artabilir. Teknik olarak bakacak olursak, 1290 direncini gözüne kestiren değerli metal gün içerisinde bu bölgenin üzerine çıkmış olsa da kalıcılık sağlayamadı. Tekrardan yukarı yönlü ataklar gelebilir. 1290-1295 seviyeleri bu bağlamda takip edilebilir. Geri çekilmelerde ise 1285-1280 destekleri gündeme gelebilir.