TCMB, son yıllarda enflasyonda yaşanan yükselişe karşın yıl sonu hedefine ulaşamadı ve çok defa da bu nedenle hükümete açık mektup yolladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nisan ayında TCMB'yi bu konuda sert eleştirirken enflasyonun sonuç faizin ise sebep olduğu görüşünü tekrarladı. Ancak yıl içindeki faiz artışına baktığımızda enflasyon ve kurdaki yükselişin buna neden olduğunu tekrar gördük.
Enflasyon, kur ya da cari açık gibi göstergelerde arzulanan hedefin yanında gerçekçi bir hedef koymak da piyasa güveni için son derece önemli. Hatırlarsak, TCMB Eski Başkanı Başçı, kurun 2,0 seviyelerini aşmasının ardından yıl sonunda kur 1,92'lerde olacak diye bir açıklama yapmıştı ve kurun yükselişini sürdürmesi ile bu açıklama piyasalarda da güven kaybına neden olmuştu.
2018'de gerek enflasyon gerekse kur tarafındaki artışın elbette ki sebepleri farklıydı, özellikle siyasi ilişkilerin etkisiyle ön görülerin çok dışında gelişmeler yaşandı. Sonrasında alınan tedbirler ve çalışmalarla- buna küresel gelişmeler de dahil- bir miktar düşüş yaşandı, ancak enflasyon her ne kadar %20'lerin altına inse de yine de çok yüksek seviyelerde.
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, bugünkü, konuşmasında oldukça keskin açıklamalarda bulundu ve en önemli ifadelerinden ilki: enflasyonu 2018'de hedefin altında kapattıklarını belirtmesi, ikincisi ise: enflasyonun Eylül'de tek haneye ineceğini açıklaması oldu.
Bu ifadeler son derece netlik içeriyor ve baktığımızda enflasyon 2018'i hedef altında kapatmadı ve yılın ilk 2 ayındaki gerileme de oldukça sınırlı.
Eylül'de enflasyonun tek haneye ineceğine dair bu kadar emin bir duruş varken yıl sonu hedefinin %15'lerde olması da doğru olmuyor!
Elbette enflasyondaki düşüş ülke ekonomisi, vatandaşın alım gücü ve buna bağlı büyüme için son derece önemli, ancak hem iç hem de dış gelişmeler 6 ay içinde enflasyonda %19'lardan tek haneye düşüşü destekleyebilecek mi?
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın bugünkü konuşmasında dikkat çeken bir diğer konu ise yılın ilk 2 ayındaki göstergelerin beklentilerin çok üzerinde olduğunu ve gidişatın son derece pozitif olduğunu açıklaması oldu.
Göstergeler ne anlatıyor? yazımızda son gelen verilerin nasıl olduğunu detaylı yazdık ve özellikle perakende satış, işsizlik oranı (Aralık ayı), tüketici güveni ve imalat sanayideki düşüşün devam ettiği resmi rakamlarla somut olarak görülüyor. Sanayi üretimi Ocak'ta aylık %1 artış yaşadı, ancak yıllık bazdaki sert düşüş devam ediyor ve en önemli bileşen olan imalat sanayideki gerileme %7,5. Buradan yola çıkarsak göstergeler yılın ilk 2 ayında maalesef ki Sayın Albayrak'ın belirttiği gibi çok olumlu değil.
Temennimiz toparlanmanın en kısa sürede gerçekleşmesi yönünde olurken göstergeleri de objektif yorumlama taraftarıyız, bu nedenle rakamları ve verileri ayrıntılı paylaşıyoruz.
Piyasalarda optimum hedefler daha sağlıklı fiyatlanıyor, yani enflasyon tarafında bu denli keskin bir hedef açıklanırken haliyle hedef üzeri bir rakam da daha sert fiyatlamaya sebebiyet verebilir.