Haftaya ABD-İran gerginliği ile başlayan piyasalar, tarafların tansiyonu düşürmesi ile son haftalardaki rallisine devam ediyor. Bu hafta piyasalar ABD endekslerindeki rekorla oldukça iyi performans gösterdi.
Haftayı tamamlarken önemli gelişmeleri gözden geçirelim:
ABD-İran gerilimi şimdilik azaldı ve gözler ABD-Çin arasında gelecek hafta gerçekleşecek görüşmeye odaklandı. Ticaret müzakerelerinde büyük orandaki ilerlemenin seçimlerden sonraya kalması beklenirken ön anlaşma içinse gelecek hafta yapılacak toplantı izlenecek.
Brexit konusunda oldukça zor zamanlar geçiren Birleşik Krallık, 31 Ocak için ayrılık kararını netleştirdi, ancak bu sürecin yükünün ağır olması bekleniyor. Haziran 2016’da alınan kararın ardından ekonomi üzerinde de ciddi olumsuzluklar yaratan brexit sürecinin 2020’de de etkisini hissettirmesi bekleniyor. Alınan karara karşın Avrupa piyasaları da küresel ralliye eşlik ediyor
ABD’den gelen özel sektör istihdam, ISM imalat dışı PMI verileri olumlu gelse de bugün açıklanan tarım dışı istihdam 145 bin ile beklenti altında kaldı. En belirgin düşüş ise saatlik kazançlarda yaşandı, aylık %0,1 ve yıllık %2,9 ile son zamanların en düşük seviyesine indi. İstihdam kanadı halen ABD’nin en güçlü ekonomik alanlarının başında geliyor, ancak yatırımlardaki azalma, grevler ve belirsizliklerin yılın son ayında kendini gösterdi.
Yurt içinde bugün işsizlik oranı ve beklenti anketi izlendi. İşsizlik oranı 2018 Ekim’e oranla 608 bin kişi artarak 4 milyon 396 bin kişi oldu. Genç nüfustaki işsizlik oranı ise %25 ile rekor seviyeleri korumaya devam ediyor. İmalat ve PMI tarafındaki kısmi canlanmanın istihdam üzerinde henüz etkili olmadığı görülüyor ve Kasım-Aralık döneminde de hissedilir değişim çok olası değil.
Beklenti anketine göre yılsonu enflasyon, kur ve büyüme tahminleri yukarı yönlü revize edildi (TÜFE beklentisi %10, kur beklentisi 6,43 ve büyüme beklentisi %3,4). Büyüme odaklı politikalar nedeniyle bu oran yakalanabilir, ancak enflasyon konusunda hala riskler oldukça yüksek.
Gelecek hafta yapılacak PPK toplantısında merkezin faiz indirimlerine devam etmesi (200 bp ve üzeri) durumunda TL satışları yaşanabilir ve kur tarafında dün ve bugün yaşanan geri çekilme sınırlı kalabilir. Mali tarafta büyüme odaklı politika izlenirken merkeze de kurdaki olası sert harekete karşı müdahale ile kontrol sağlaması yönünde bir görev verilmiş gibi, ancak alınacak kısa vadeli önlemlerin etkisi de geçici olacaktır. Büyüme elbette önemli, ama sadece büyüme hedefli politikaların yan etkilerini de yakın zamanda tecrübe ettik. Söylemde olduğu gibi pratikte de sıkı maliye politikası gerekiyor.