Haftanın Özeti – ABD’de enflasyon toparlanıyor, Brexit kapıda
Veri takviminin zayıf oluşuna rağmen, Forex piyasalarında hareketli bir haftayı geride bıraktık. İç piyasaya baktığımızda; yaşanan siyasi gerginlikler ile artan jeopolitik riskler, Türk Lirası’nın diğer gelişmekte olan ekonomilerin para birimlerinden negatif ayrışmasına sebep oldu. Avrupa tarafında ise, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması ihtimali olan ‘Brexit’ ana gündem konusuydu. Küresel ekonomide son yıllarda dengeleri bozan petrol fiyatları ile ilgili Rusya önderliğinde gerçekleştirilen görüşmeler olumlu olsa da fiyatlara yansıyamadı.
Bu haftanın ana gündemi olan petrol fiyatlarına baktığımızda yükselişin sınırlı kaldığını gördük. Hafta başından bu yana süren görüşmelerde Rusya ile Suudi Arabistan üretimi Ocak ayı seviyesinde dondurma kararı aldı. Diğer ülkeler de bu duruma sıcak yaklaşsa da, henüz resmi bir anlaşma olmadığından yatırımcıların temkinli kaldığını gördük. Üretim tavanı uygulaması gerçekleşse bile, üstünde anlaşmaya varılan Ocak ayı arzı tarihi rekor seviyede bulunuyor. Diğer yandan Perşembe akşamı ABD’de açıklanan petrol stok seviyesi de yeni bir rekora işaret etti. Arzın bu kadar yüksek olduğu bir ortamda petrol fiyatlarının baskılanmayı sürdüreceği yönündeki beklentimizi korumaktayız.
Son günlerde çok tartışılan İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) arasında yürütülen görüşmeler için bu hafta oldukça kritikti. Perşembe ve Cuma günü Avrupa Parlamentosu’nda (AP) gerçekleştirilen liderler zirvesinde de anlaşmaya varılamadığını gördük. Sterlin’deki değer kaybını devam ettirebilecek olan bu durum İngiltere ekonomisi adına da risk teşkil ediyor. İngiltere’nin önerdiği şartlar üzerinde anlaşmaya varılamaması durumunda, ‘Brexit’ için referandum Haziran ayında gerçekleştirilebilir.
Petrol fiyatlarının baskılamasıyla birlikte FOMC’nin faiz artırım süreci de tehlikeye giriyor. Yatırımcılar FED’in Mart ayı toplantısında faiz artırabileceği ihtimalini yüzde 8 olarak görürken, Cuma günü açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri, ABD ekonomisinin 2016 yılına pozitif başladığını gösteriyor. Çekirdek TÜFE’deki artış piyasa beklentisini aşsa da, küresel ekonomideki oynaklıkların artması ve FED yetkililerinin bu hafta yaptıkları açıklamaları, olası faiz artışının Mart ayında gerçekleşmesinin neredeyse imkansız olduğunu gösteriyor.
İç piyasaya baktığımızda ise, Türk Lirası’nın negatif ayrıştığını gözlemledik. Siyasi tartışmalar ve artış gösteren jeopolitik riskler TL’nin değer kaybında etkili olurken, tüketici güveni Şubat ayında geriledi. Tüm bu gelişmelere baktığımızda, Mart ayında FED’in faiz artırımı yapamayacak olması Dolar’da az da olsa değer kaybına yol açabilir. TL tarafında jeopolitik gelişmeler ana gündem maddesi olmayı sürdürecek iken, Brexit tartışmaları da önümüzdeki haftaya taşınacak gibi görünüyor.