Gözler bugün merakla beklenen FED’in Aralık ayı FOMC toplantı kararları ve FED Başkanı Janet Yellen’in basın toplantısı üzerinde olacak. Öncelikle şunu belirtelim ki FED 10 yıl içerisinde ikinci faiz artırımını bugün yapmaya çok yakın. Hatta piyasalarda ki fiyatlamalarda FED'in faiz artırımına gideceği konusunda herhangi bir şüpheye yer vermeyecek niteledik. Zaten gerek Yellen gerek se diğer FED üyeleri yapmış olduğu konuşmalarda FED’in Aralık ayında faiz artırımına kapıyı açık bırak net cümleler kullanmaktaydılar. Hatırlatalım: Yellen 18 Kasım tarihli ABD kongresinde yapmış olduğu konuşmada faiz oranlarının oldukça yakın bir gelecekte artırılabileceğini belirtmiş ve Aralık ayını vurucu bir şekilde işaret etmişti. Dolayısıyla piyasalarda mevcut fiyatlamalar içerisinde FED’in faiz artırımının bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Yani faiz aralığı %0.25 – 0.50 bandından %0.50 – 0.75 ( 25 baz puan ) aralığına yükseltilmesi piyasaları derinden etkilemeyecektir. Fakat konu sadece faiz oranlarının artırıp artırılmaması değil.
Piyasanın dikkatinde bulunan asıl mesele FED’in 2017 yılında izleyeceği yol haritasına yönelik üreteceği sinyaller. Bunu da Dot Plot dediğimiz noktasal grafiklerden takip edeceğiz. Son açıklanan noktasal grafikler FED üyelerinin 2017 yılı içerisinde 2 faiz artırımı beklentilerini göstermekteydi. Fakat ABD’nin 45.0 başkanı olan Donald Trump’ın vergi indirimleri – alt yapı yatırımları harcamaları ve bazı sektörlerde regüslasyonların hafifletilmesi gibi genişleyici maliye politikaları vaatleri 2017 yılında daha hızlı büyüyen bir ABD ekonomisi ve bunun doğal sonucu olarak da daha hız artış kaydeden enflasyon beklentileri oluştu. Tabii bu görünüm doğal olarak FED’in 2017 yılında daha önceki tahmininin ötesinde ( 2 faiz artırımı ) faiz artırımına gidebileceği beklentilerini güçlendirdi. Dolayısıyla ABD 10 yıllık tahvil faizleri 2.50 seviyelerinin üzerini test ederken 2 yıllık tahvil getirisi ise %1.18 seviyesini aşmaya çalışıyor. Dolar endeksi ise ( DXY ) 102.00 seviyelerine kadar tırmanış kaydetti. Peki, FED’in faiz projeksiyonu ne yönde şekillenebilir? Bunu kısaca irdelemek gerekiyor:
1. Trump’ın genişleyici maliye politikaları uygulayacağı vaadi bulunuyor fakat Beyaz Saray’a 20 Ocak’da çıkacağını biliyoruz. Yani şuan ortada somut bir politika yok. Dolayısıyla FED’in Trump’ın politikalarını görmeden piyasaları bozucu etki oluşturacak tahminlerde bulunmayacağını düşünüyoruz.
2. Doların küresel ölçekte değer kazancı FED üyelerini rahatsız eden bir konu olduğunu biliyoruz. Özellikle ticaret ağırlıklı dolar endekini incelediğimizde 2002 yılı zirvelerine yakın seyrettiğini görüyoruz. Özellikle ECB/FED arasında politik makasın açılması sonucu EUR/USD paritesinde gerilemenin devam etmesi ABD dolarına değer kazandıracak önemli bir unsur olarak karşımızda duruyor. FED’in piyasa beklentilerinden daha hızlı adımlar atacağına yönelik vereceği sinyaller ABD doları üzerinden ihracat performansını zayıflatabilir. ABD dolarının gün önümüzdeki yıl yükselmesini bekliyoruz fakat FED'in bunu elinden geldiği kadar yumuşatmak istediği de bir gerçek.
3. Ekonomide yaşanan toparlanma oldukça açık. 2016 üçüncü çeyreğinde %3.2 büyüme ve işsizlik oranında ise %4.6’ya gerileme ABD ekonomisinin performansını açıkça gösteriyor. Fakat FED’e yönelik faiz artırım beklentileri tahvil faizlerinde de yükseliş hareketini tetikliyor. Banka, tahvil faizlerinde yaşanan bu yükseliş hareketini kontrol altında tutarak büyüme ve finansal piyasalara zarar vermemek adına yumuşak bir geçiş politikasını benimseyebilir. Dolayısıyla 2017 yılı için piyasalarda tedirginliğe neden olacak daha hızlı adımlar atılacağı yönünde sinyaller gelmeyebilir.
Bu maddeler dahilinde FED’in acele etmeyeceğini ve 2017 yılında 2 faiz artırımı olacağı ön görüsünü koruyacağını düşünüyoruz. Tabii bu yönde bir karar ile her ne kadar 25 baz puanlık bir faiz artırımı gerçekleşse de ABD dolarının küresel ölçekte değer kaybettiği ve tahvil faizlerinde gevşemenin oluştuğu piyasa fiyatlamaları görmemiz yüksek olasılık.
Buna karşılık noktasal grafiklerde 2 faiz artırımı yerine 3 ya da 4 faiz artırımını temsil eden oranların oluşması ise özellikle GOÜ para birimleri ve emtialar üzerinde satış baskısının sertleşmesine neden olabilir. ABD 10 yıllıklarının %2.50 seviyesinin üzerinde kalıcılık sağlayarak %3.00 seviyesine doğru yönelmeye başlayabileceğini ve dolar endeksinde 108.00 seviyelerine doğru tırmanışın başlama ihtimalinin güçlendiğini düşüneceğiz. Bu fiyatlamalar küresel piyasalarda ciddi ölçüde stressin artmasına neden olacaktır.