Yazar: Şenay Şerefoğlu
USD/TRY kuru Pazartesi 5,4253 ile rekor kırdı ve sonrasında da 5,30 yakınlarındaki yüksek seyrini koruyor. Nisan ayı itibariyle kurda rekor yükselişler görüldü ve her seferinde de gözler TCMB'ye çevrildi. ABD ile yaşanan yaptırım krizinin ardından da piyasalar TCMB'nin ne yapacağını merak ediyor.
Mart toplantısında faiz oranlarını sabit tutan TCMB, USD/TRY kurunun Nisan'da 4,19'a yükselmesi sonrasında 75 bp faiz artışına gitti. Faiz artırımı sonrası 4,03 seviyesine gerileyen kurdaki düşüş kısa süreli oldu.
TCMB yıl içi ilk faiz artışının ardından neler yaptı?
USD/TRY kuru 4 Mayıs'ta 4,29'a yükselerek rekor kırdı, ardından banka ROM kapsamında döviz imkân oranı üst sınırını %55'ten %45'e düşürdü.
USD/TRY kuru 9 Mayıs'ta 4,37'yi aşarak yeni zirveyi gördü ve banka, TL depo karşılığı döviz depo ihale tutarını 1,25 milyar dolardan 1,5 milyar dolara yükseltti, ardından 1 ay vadeli TL uzlaşmalı döviz satım ihale tutarını 250 milyon dolara yükseltti. TCMB'nin hamlesi ile 4,22 seviyesine gerileyen kur tekrar yükselişe geçti.
15 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Londra'daki açıklamaları TCMB'nin bağımsızlığına dair yüksek endişe yarattı ve USD/TRY kuru 16 Mayıs'ta 4,50 ile rekor tazeledi. Bu süre içinde kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen not indirimi ve negatif açıklamalar da TL'deki baskıyı artırdı.
TCMB, 16 Mayıs'taki 4,50 rekorunun ardından 'Piyasalarda gözlenen sağlıksız fiyat oluşumları yakından takip edilmektedir. Gelişmelerin enflasyon görünümü üzerindeki etkileri de dikkate alınarak gerekli adımlar atılacaktır' açıklaması ile sözlü müdahalede bulundu ve kur 4,40'a sınırlı düşüş yaşadı.
Kur 4,50 ile rekor kırarken sözlü müdahalede bulunan TCMB, devam eden günlerde kurun rekor yükselişlerine herhangi bir müdahalede bulunmadı ve hem bankaya dair belirsizlikler hem de enflasyon-cari açık gibi iç gelişmelerle kur 23 Mayıs'ta 4,9250'yi aşarak tarihi zirve yaptı. Bu rekor sonrasında piyasa kapanışında TCMB, 'Yakın dönemde piyasalarda gözlenen sağlıksız fiyat oluşumları ve enflasyon beklentilerinde süregelen yükseliş genel fiyatlama davranışlarına dair riskleri artırmıştır. Bu çerçevede Kurul, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir' açıklaması ile GLP'de 300 bp faiz artışına gitti. İlk tepki olarak 4,55 seviyesine gerileyen kur, bankanın devamında 2 ay vadeli TL uzlaşmalı döviz satım ihale tutarını 300 milyon dolara yükseltmesi ve reeskont kredilerinde geri ödemeler için belirlenen kurdan ödeme imkânı getirmesi ile 4,45 seviyesine geriledi.
TCMB, 7 Haziran PPK toplantısında GLP faiz oranını 125 bp artırdı ve kur tekrar 4,45 seviyesine geriledi, ancak Haziran'da beklentileri aşan büyüme verisine karşın cari açığın yüksek gelmesi ile tekrar yükselişe geçen kur ay içinde 4,78'e yükseldi. Rekor sonrası en sakin ayı Haziran'da geçiren kur Temmuz'da tekrar yükselişe geçti.
24 Haziran seçimlerinin ardından 9 Temmuz'da hem KHK ile TCMB'de değişikliğe gidilmesi hem yeni kabinede beklenen isimlerin olmaması hem de düşük faiz açıklamalarının devam etmesi ile kur, 4,51'den yükselişe geçti ve önce 4,80 ardından 4,90'nı aştı ve 12 Temmuz'da 4,9796 ile rekor kırdı.
Enflasyonun Haziran'da %15,39 ile rekor kırması, döviz kurlarının rekor kırması ve merkeze dair bağımsızlık endişelerinin artması ile piyasalar bankanın 24 Temmuz PPK toplantısında faiz artırmasını bekliyordu, ancak banka beklentilerin aksine faizleri sabit tuttu. Bu karar sonrası kur 4,93'ü aştı.
25 Nisan-24 Temmuz süresinde yaşananlara baktığımızda TCMB, enflasyon,cari açık ve kurdaki yükselişlere karşın faiz silahını kullanmamak için ek araçlarla müdahale etti, ancak etkilerin sınırlı kalması nedeniyle gecikmeli faiz artışına gitti.
24 Temmuz sonrasında yaşananlara baktığımızda;
Enflasyon %15,85'e yükseldi, ancak piyasa beklentilerinin altında bir yükseliş oldu. Yurt içinde mal ve ürünlere zamlar yapıldı, kur rekor kırdı ve siyasi gelişmeler iç ve dış yatırımcının endişelerini artırdı.
TCMB, ilk hamle olarak ROM kapsamında döviz imkân oranı üst sınırını %45'ten %40'a düşürdü, ancak piyasalar bu hamleye negatif tepki verdi ve kurdaki yükseliş devam etti.
Bu süreçte TCMB faiz artırır mı?
Kurun son günlerdeki rekor yükselişinin en büyük nedeni ABD ile yaşanan gerginlik dolayısıyla bu sorun devam ettikçe bankanın faiz hamlesinin etkisi çok sınırlı kalacaktır. Bankanın yaptırım krizi çözülmeden belirgin bir faiz hamlesinde bulunmasına zayıf olasılık veriyoruz.
ABD ile yaşanan kriz yakın zamanda çözülürse kurdaki gerileme oranına bağlı banka yine faiz artışını tercih etmeyebilir.
Eğer ABD ile yaşanan kriz Ağustos enflasyon verisinden önce çözülmez ve rakamlar da %17 üzerinde gelirse kurdaki fiyatlama bugünkü seviyelerin çok üzerinde olabilir. Kurun 5,50'leri de aşması ve yükselişine devam etmesi durumunda bankadan faiz hamlesinin gelmemesi piyasalardaki algıyı oldukça negatifleştirebilir.
*TCMB, fiyat istikrarını sağlamak için yetkilidir ve bu amaç doğrultusunda da para politikası uygular. Yıl içinde banka sıkı para politikası uyguladı, ancak maliye tarafındaki gevşek politikanın devam etmesi para politikasının etkisini de sınırlı tutuyor. Son toplantıda maliye politikasına dikkat çeken banka, sıkılaşmanın çift taraflı olması gerektiği mesajını verdi.
Yeni kabinenin OVP'ye dair piyasaları ikna edecek bir adım atmaması buna karşın 100 günlük eylem planında da sıkılaşmadan ziyade maliyet artırıcı projelerin olması yatırımcıların geri adım atmasına neden oluyor.
ABD ile yaşanan gerginlik ciddi sorun ancak iç taraftaki yapısal düzenlemelerin de netleşmemesi TL'deki değer kaybının bir diğer nedeni, dolayısıyla yetkililerden piyasalara güven verecek adımların gelmesi şart.
TCMB'nin yetkisi dışındaki yapısal sorunlar ve siyasi sorunların olduğu bir dönemde faiz artırmasının istenen etkiyi yaratmayacağı görüşündeyiz.