G-20 Zirvesi Fiyatlamalarda Belirleyici Olabilir!
IşıkFX Haftalık Forex Bülteni 24.06.2019
Yurtiçinde açıklanan Mart ayı işsizlik oranı yüzde 14.1 olarak gerçekleşirken işsiz sayısı Mart’ta 4.544 milyon olarak kayıtlara geçti ve işsizlik böylece geçtiğimiz döneme göre az da olsa geri çekilme sağlamış oldu. TÜİK verilerine göre Nisan ayında arındırılmış sanayi üretimi aylık yüzde 1 azalırken bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4, arındırılmamış veride aylık rakam eksi yüzde 1.7, yıllık rakam ise eksi yüzde 1.4 oldu. Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından finansal piyasaların derinleşmesi ve para politikasının etkinliğinin artırılması sağladığı katkılar dikkate alınarak Piyasa Yapıcılığı Sisteminin desteklenmesi amacıyla Piyasa Yapıcı bankalara açık piyasa işlemleri çerçevesinde politika faiz oranının 100 baz puan altında likidite imkânı sağlanması önemliydi. Bu yönüyle TCMB’nin piyasalara ‘’ben buradayım’’ mesajı vermesi ve elindeki enstrümanları piyasa normlarına göre kullanması ilerleyen günlerde bu uygulamaların devamı için bir ipucu niteliğindeydi. Jeopolitik tarafta ise S-400 ve Kıbrıs gerginlikleri devam ediyor. Özellikle geçtiğimiz hafta ABD’nin yayınladığı S-400 mektubu sonrası ABD ile artan gerilim riskleri artırırken konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trump ile yapacağı görüşme için S-400 konusunda yaptırım konusunu konuşacağını ve ABD kanadından yaptırım uygulanması durumunda karşılık verileceğini dile getirdi. Erdoğan ayrıca, yüksek faizin yüksek enflasyonu tetiklediğini savunurken yüksek faiz politikalarına karşı olduğunu belirterek TCMB’ye faiz indirmesi konusunda mesaj yolladı.
Küresel piyasada Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, enflasyonun hedefe doğru geri itmemesi halinde Banka'nın politikasını tekrar gevşeteceğini söylemesi haftaya damga vuran gelişmelerdendi. Draghi, daha fazla varlık alımı için hala kayda değer alan olduğunu belirtti ve ECB'nin ayrıca sözlü yönlendirmesinde ayarlama yapabileceğini, faizleri indirebileceğini ve negatif faizlerin yan etkilerini telafi edecek tedbirler alabileceğini vurguladı. Bunun dışında diğer önemli gelişme FED tarafında yaşandı. Merakla beklediğimiz FED/FOMC kararlarında beklenildiği gibi faiz oranları yüzde 2.25 ile yüzde 2.50 aralığında sabit bırakıldı. Gelecekteki politika ayarlamaları konusunda ‘’sabırlı’’ olunacağı ifadesinin metinden çıkartılması dikkat çekerken projeksiyonlara baktığımızda enflasyondaki sert aşağı yönlü revize önemliydi. Nitekim yayınlanan kararlar sonrası basın toplantısı düzenleyen FED Başkanı Jerome Powell, politika açıklamasında ciddi değişiklikler yaptıklarını ve birçok üyenin faiz indiriminin uygun olduğunu düşündüğünü belirtti. Enflasyon ve büyüme konusundaki endişelere de değinen Powell, ekonomik büyümeyi sürdürmek için araçları en uygun şekilde kullanacaklarını ve ihtiyaç olması durumunda hızlı şekilde hareket edeceklerini deklare etti. Kararla birlikte Dolar varlıklarında hızlı değer kayıpları görülürken 10 yıllık ABD tahvil faizinin yüzde 2’nin altına sarktığı gözlemlendi. Brexit konusunda ise dikkatlerimiz İngiltere’de yapılan Başbakanlık seçimlerine odaklanmış durumda. Son günlerde ülke içerisinde de eleştirilerin odağı haline gelen favori aday Johnson’un şüphesiz piyasa tarafında tedirginlik yarattığını söyleyebiliriz. Bunun dışında ticaret savaşında Apple’in üretiminin yüzde 15-30’unu Çin dışına çıkarmayı değerlendirmesi olaya farklı bir boyut katarken ABD Ticaret Temsilcisi Lighthizer, Çin mallarına tarife uygulamanın Pekin'i ABD'nin talep ettiği ekonomik reformları yapmaya zorlamak için yeterli olmayabileceğini, ancak diyalog başarısız olduğunda ticari bariyerlerin başvurulacak tek yol olduğunu kaydetti. Çin ise kararlı duruşunu sürdürmekte. Bu hafta için özellikle G-20 zirvesi bu ticaret gerginliğini farklı bir boyuta itebilir. ABD ve Çin liderlerinin görüşmeleri ve çıkacak sonuçlar, küresel ekonomiyi etkileyeceği gibi paritelerde de etkisi gösterebilir. TL varlıkları adına haftaya İstanbul seçiminin bitmesiyle birlikte kur tarafında pozitif başlangıç yapıldığı görüldü. Diğer taraftan ekonomi verilerinde Bununla birlikte Trump’ın Erdoğan’la yapacağı görüşme ise TL varlıklarını fazlasıyla ilgilendirecektir. Veri akışında da ABD ve İngiltere 1.çeyrek büyüme datası ile Euro Bölgesi enflasyon verisi takip edilirken haber akışında jeopolitik risk unsurlarıyla ilgili gelişmeler izlenecek.
Geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin açıklamalarıyla birlikte FED/FOMC toplantısı parite açısından kritikti. Draghi, enflasyonun hedefe doğru geri gitmemesi halinde Banka'nın politikasını tekrar gevşeteceğini söylemesi damga vurdu. Draghi ayrıca, daha fazla varlık alımı için hala kayda değer alan olduğunu belirtmiş ve ECB'nin ayrıca sözlü yönlendirmesinde ayarlama yapabileceğini, faizleri indirebileceğini ve negatif faizlerin yan etkilerini telafi edecek tedbirler alabileceğini vurgulamıştı. Draghi’nin konuşması ardından Euro varlıklarında sert geri çekilmeler görülürken Alman 10 yıllık tahvil faizi de rekor düşüş hareketleri meydana geldi. Veri akışına bakıldığında Euro Bölgesi Mayıs ayı TÜFE aylık yüzde 0.1, yıllık yüzde 1.2 ile sınırlı negatif sonuçlanırken çekirdek veride ise aylık yüzde 0.1 daralma görülmesi endişeyi arttırdı. Bunun dışında Almanya ZEW endeksi -21.1 ile beklentilerin oldukça altında kalırken aynı veri Euro Bölgesi için de -20.2 ile hayal kırıklığı yarattı. Diğer yandan FED/FOMC toplantısında piyasa beklentilerine paralel bir şekilde faiz oranlarını yüzde 2.25 ile yüzde 2.50 aralığında sabit bırakmıştı. Yayınlanan kararlarda ise sürdürülebilir ekonomik büyüme konusunda belirsizliklerin arttığı vurgulanırken gelecekteki politika ayarlamaları konusunda ‘’sabırlı’’ olunacağı ifadesinin metinden çıkartılması dikkat çekti. Büyüme tahminlerinde ise 2019 ve 2021 beklentilerini sabit tutan FED, 2020 yılı beklentisini yüzde 1.9’dan yüzde 2.0’a çekti. İşsizlik Oranı beklentilerinde de olumlu revize gerçekleştiren FED’in enflasyon tahminlerindeki sert revizeler önemliydi. Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan FED Başkanı Jerome Powell, politika açıklamasında ciddi değişiklikler yaptıklarını ve birçok üyenin faiz indiriminin uygun olduğunu düşündüğünü belirtti. Enflasyon ve büyüme konusundaki endişelere de değinen Powell, ekonomik büyümeyi sürdürmek için araçları en uygun şekilde kullanacaklarını ve ihtiyaç olması durumunda hızlı şekilde hareket edeceklerini deklare etti. Faiz indiriminin 25 mi yoksa 50 mi olacağı konusunda ise herhangi bir değerlendirme içine girmediklerini bunun için gelen verileri görmek gerektiğini söyledi. Özellikle toplantıdan faiz indirim sinyalinin verilmesi ABD tahvil faizlerinde aşağı yönlü sert düşüşlere neden oldu. Bu hafta ise Euro bölgesinde; Tüketici Fiyat Endeksi, Almanya Tüketici Fiyat Endeksi, Almanya İfo İş İklimi Endeksi takip edilecekken ABD tarafında, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH), Yeni Konut Satışları, Tüketici Güveni fiyatlamalar açısından önemli olacaktır. Teknik olarak 1.1350 seviyesi üzerinde fiyatlaması devam eden parite buranın üzerinde kalıcılık sağlamasıyla birlikte 1.1390, 1.1430, 1.1480, 1.1510 dirençleri takip edilebilir. Aksi yönde 1.1350 seviyesi altında ise 1.1310, 1.1285, 1.1245, 1.1200 destekleri kritik olacaktır.
TL varlıkları, FED ve ECB gibi majör merkez bankalarının sıkılaştırma politikalarını bir kenara bırakarak parasal genişlemeye yönelik adımlar atacağına yönelik beklentiler ile birlikte haftayı pozitif kapattı. Türkiye’deki seçim belirsizliğinin ortadan kalmasıyla birlikte kur tarafında güne pozitif bir başlangıç yaptık. Her ne kadar kur tarafında zaman zaman jeopolitik ve siyasi riskler kaynaklı olarak TL aleyhine işlemler görsek de özellikle ECB başkanı Mario Draghi’nin ek teşviklere işaret etmesi ve Çarşamba akşamı yayınlanan FOMC kararlarındaki faiz indirim sinyali, başta Türkiye olmak üzere dış finansman sorunu yaşayan ülkelerin para birimlerini olumlu etkiledi. Jeopolitik ve siyasi risklerde ise özellikle S-400 – F-35 konusuna yönelik yaşanan gelişmeler kur tarafında etkiliydi. Bazı haber kaynaklarından Trump yönetiminin S-400 için Türkiye’ye yeni yaptırımlar değerlendirdiğine yönelik gelen haber akışları dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, ABD kanadından yaptırım uygulanması durumunda karşılık verileceğini dile getirirken Trump ile diyaloglarının gayet iyi olduğunu ve G-20’de S-400 ve yaptırım konularını konuşacağını iletti. Erdoğan ayrıca yüksek faizin yüksek enflasyonu tetiklediğini savunurken yüksek faiz politikalarına karşı olduğunu belirterek TCMB’ye faiz indirmesi konusunda mesaj yolladı. Küresel risklerde ise ticaret savaşlarına yönelik gelişmeler yine ön planda olmaya devam ederken ABD ve İran arasında gün geçtikçe artan gerginlik piyasalarda tedirginlik yarattı. Özellikle bu hafta da ABD – İran husumetinin akıbetini yakından takip edeceğiz. Zira küresel risklerde yaşanacak artış TL gibi gelişmekte olan para birimlerinde baskıya neden olabilir. Öte yandan İstanbul seçimlerinin noktalanmasıyla birlikte sona eren siyasi belirsizlik sonrası uzun vadeli ekonomi politikalara odaklanma fırsatının nasıl değerlendirileceği de TL varlıkları için önemli olacaktır. 28-29 Haziran tarihlerinde Japonya’nın Osaka kentinde yapılması beklenen G-20 zirvesinin izleneceği haftanın Ekonomik takviminde ise yurtiçinde Kapasite Kullanım Oranı ve İmalat Güveni, ABD’den ise Conference Board Tüketici Güveni, Yeni Konut Satışları, Dayanıklı Mal Siparişleri, Askıdaki Konut Satışları ve GSYİH gibi önemli veri akışları açıklanacak. Teknik olarak önümüzdeki hafta 5.7230 noktasının önemli olacağını belirtelim. Bu seviye üzerinde alış yönlü işlemler artabilir ve 5.77, 5.8040, 5.8250, 5.8540 ve 5.90 dirençleri ilk etapta takip edilebilir. 5.75 altında ise 5.7230, 5.6835, 5.6400, 5.6000 ve 5.5845 destekleri önemli olabilir.
ABD tarafında geçtiğinin haftanın en önemli gündem maddesi FED/FOMC kararlarıydı. Piyasaların odaklandığı bu toplantı da FED faizleri yüzde 2.25 ile yüzde 2.50 aralığında sabit tuttu. Alınan kararlarda sürdürülebilir ekonomik büyüme konusunda belirsizliklerin arttığı vurgulanırken gelecekteki politika ayarlamaları konusunda ‘’sabırlı’’ olunacağı ifadesinin metinden çıkartılması dikkat çekti. Büyüme beklentilerinin sabit bırakmasının yanı sıra İşsizlik Oranı beklentilerinde de olumlu revize gerçekleştirdi. FED’in enflasyon tahminlerindeki sert revizeler faiz indirim ihtimalini yüksek oranda güçlendirdi. Toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan FED Başkanı Jerome Powell’ın küresel büyümeye vurgu yapmasıyla birlikte 2019 yılı içinde faizlerde indirime gideceğinin sinyalini vermesi dolar varlıklarında değer kayıplarına neden oldu. Öte yandan ticaret savaşları ve ABD – İran ilişkilerine yönelik gelişmelerde yine gündemin üst sıralarında yer aldı. İngiltere tarafında ise dikkatler Brexit’e yönelik gelişmelerin yanı sıra Mali Politika Komitesi toplantısında alınacak kararlardaydı. BOE, piyasa beklentilerine paralel olarak faiz oranını 0.75 sabit tutarken varlık alım programında da değişiklik yapmadı. Ayrıca BOE’nin, anlaşmasız Brexit riskinin arttığına işaret etmesi ve bu yıl enflasyon tahminleri yüzde 2 hedeflerinin altında olacağını yönündeki ifadeleri alıcılı seyri bir miktar baskıladı. Brexit tarafında ise dikkatler ülke içerisinde yapılan başbakanlık seçimlerine odaklanmış durumda. Özellikle seçilecek adaya göre Brexit’in yol haritasının belirleneceği seçimlerin favori adayı ise daha önce Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturmuş ve sert Brexit söylemleri ile bilinen Boris Johnson olduğu görülüyor. Bu hafta yine ticaret savaşları başta olmak üzere küresel risklere yönelik haber akışları takip edilecek. Özellikle Japonya’nın Osaka kentinde yapılması beklenen G-20 zirvesinde ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasındaki görüşmeler ticaret savaşlarının akıbeti açısından önemli olacaktır. Önemli veri akışlarının da takip edileceği haftada ayrıca majör merkez bankası yetkililerinin açıklamalarını izleyeceğiz. Teknik olarak bu hafta yaşanacak yukarı yönlü ataklarda 1.2770, 1.2815, 1.2875,1.2930 ve 1.2980 direnç seviyelerini takip edeceğiz. Dolar lehine hareketlerde ise 1.2700, 1.2650, 1.2610, 1.2565 ve 1.2500 destekleri önemli olabilir.
Haftaya Suudi Arabistan’ın, Körfez bölgesinde tankerlere düzenlenen saldırılara rağmen Haziran ayında üretimini daha da kısacak ve Temmuz ayı başında yapılacak OPEC+ toplantısında arz kısıntısına uyumun sürdürülmesi için görüş bildireceğini kaydetmesi ile başlarken OPEC'in resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre, OPEC toplantısının 1-2 Temmuz tarihlerinde Viyana'da düzenleneceği duyuruldu. Bu arada Umman Körfezi'nde geçen perşembe günü iki petrol tankerine yönelik düzenlenen saldırıyla ilgili, ABD ve İngiltere'den sonra Suudi Arabistan da İran'ı suçlarken hafta içinde ABD ordusuna ait droneların İran tarafından Hürmüz Boğazı yakınlarında düşürülmesi bölgede gerginliği artırdı. Öte yandan ABD-Çin ticaret görüşmelerinde ilerleme kaydedilememesi petrol talebine yönelik endişeleri artırdığı gibi fiyatları baskılamakta ancak bu hafta için ABD Başkanı Donald Trump’ın, Şi Cinping ile G-20 zirvesinde görüşeceğine yönelik açıklamaları küresel büyümeye yönelik endişeleri bir miktar da olsa azalttı ve emtia tarafında alış yönlü işlemler artış gösterdi diyebiliriz. Bu arada Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, İran'a yönelik yaptırımlar nedeniyle ülkenin petrol üretimi Mayıs ayında günde 210 bin varil ile son otuz yılın en düşük seviyesine indiği açıklandı. Veri akışında Amerikan Petrol Enstitüsü (API) haftalık ham petrol stokları 812 bin varil azalış gösterirken EIA tarafından yayınlanan ABD ham petrol stokları da 3.106 milyon varil azaldı. Ülkenin ham petrol üretimi ise geçtiğimiz haftaya göre günlük ortalama 100 bin varil düştü. Yeni hafta ile birlikte yaklaşan OPEC toplantısı öncesi OPEC+ üyelerinden verilecek mesajlar son derece önemli olurken petrol yataklarının yüksek olduğu bölgelerdeki jeopolitik risk unsurları da takip edilmeye devam edilecek. Teknik anlamda 64.25 üzerinde seyri devam eden değerli metal burakın üzerinde kalıcılık sağlanması halinde 65.00, 65.50, 66.30, 67.00 seviyeleri takip edilebilir. Olası aşağı yönlü hareketlerde de 64.00, 63.25, 62.65, 61.25 destek seviyeleri izlenebilir.
ONS ALTIN
Geçtiğimiz hafta FED/FOMC toplantısı ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin acıkmaları damga vurdu. Draghi, enflasyonun hedefe doğru geri gitmemesi halinde Banka'nın politikasını tekrar gevşeteceğini söylemesi ve negatif faiz oranlarının verimliliği konusunun altını çizdi. Haftanın bir diğer önemli konusu FED/FOMC toplantısı sonrasında faiz oranını 2.25 – 2.50 aralığında sabit bırakmasıyla birlikte 2019 yılı içinde faiz oranlarında indirim sinyallerinin verilmesiyle birlikte ABD 10 Yıllık Tahvil Faizlerinde yaşanan sert düşüş etkisini güvenli liman ürünlerinden ons altın üzerinde sert tepkilere neden oldu. Bunun dışında ABD – İran ilişkilerinde ise İran’ın ABD ordusuna ait droneları Hürmüz Boğazı yakınlarında düşürmesi iki ülke arasındaki gerginliği arttırmakla birlikte son 6 yılın en yüksek seviyelerine yükselen değerli metal ABD’nin geri adım atmasıyla alıcılı seyre nefes aldırdı. Diğer taraftan Ticaret görüşmeleri cephesinde, bu ay sonunda yapılacak olan G-20 zirvesinde Trump – Xi görüşmesi merakla beklenirken konuya yönelik açıklamalar piyasanın gündeminde kalmaya devam ediyor. ABD Ticaret Wilbur Ross’un, Çin ile bir anlaşmaya varabileceklerini ancak bu anlaşmanın G-20 zirvesinde olmayacağını ve müzakerelerin devam edeceğine yönelik açıklamaları sonrası ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi arasında gerçekleştirilen telefon görüşmesinden sonra yapılan açıklamalar iyimser nitelikteydi. Trump, Çin Devlet Başkanı Şi ile G20 zirvesinde görüşeceklerini ifade ederken heyetlerin ticaret görüşmelerini G20 zirvesi öncesinde başlayabileceği belirtmesi piyasalarda risk iştahının artmasına neden oldu. Diğer küresel risk unsuru olarak takip ettiğimiz Brexit konusunda ise dikkatlerimiz İngiltere’de yapılan Başbakanlık seçimlerine odaklanmış durumda. Yeni lidere göre Brexit’in yol haritasının belirleneceği seçimlerin favori adayı ise daha önce Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturmuş ve Theresa May’e göre daha sert Brexit söylemleri ile bilinen Boris Johnson olduğu görülüyor. Bu hafta ise ABD-Çin, İran Nükleer anlaşmasıyla birlikte küresel risk unsurlarından Brexit’e dair gelebilecek haber akışları etkili olabilir. Teknik olarak, değerli metalde 1400 seviyesi üzerinde kalıcılık sağlaması durumunda 1408, 1415, 1422, 1425 direnç seviyeleri izlenebilir. Aksi yönde satış işlemleri için ise, 1398 desteğinin kırılmasıyla birlikte 1395, 1392, 1387, 1382 destekleri takip edilebilir.
