Mart ayında gerçekleşen toplantıda mevduat faizini yüzde 0.05’ten yüzde 0’a çeken Avrupa Merkez Bankası, varlık alımlarını genişleterek ekonomik toparlanmayı destekleyici bütün önlemleri almaya çalıştı. Verilen kararların ardından kameraların başına geçen Draghi bankanın önümüzdeki dönemlerde bir faiz indirimine gitmesinin gerek olmayacağını düşündüğünü ifade etmesi piyasalardaki hareketin yönünü tamamıyla terse çevirmişti.
Verilen kararın ardından açıklamalarda bulunan ECB komite üyeleri ise Avrupa Merkez Bankası’nın planlarında bir değişiklik olmadığını ve gerektiği zaman müdahale yapmaktan çekinmeyeceklerini piyasalara iletmeye çalıştılar. Enflasyon görünümünde bir türlü istediği düzeyde bir yükselişi yakalayamayan Avrupa ekonomisi için gerektiği zaman kalıbının enflasyondaki baskının devam etmesi halinde yerine kullanıldığını söyleyebiliriz. Özetle ECB’nin planında değişen bir şey yok yüzde 2’lik hedefe ulaşana dek banka genişlemeci politikasını sürdüreceğe benziyor.
Helikopterle para mı gelecek?
Parasal genişleme sürecinin yanı sıra faiz oranlarındaki indirimin de desteklediği hamlelere rağmen istediğini yakalayamayan ECB’nin önümüzdeki dönemlerde nasıl bir hamlede bulunabileceği konusunda komplo teorileri oluşturulmaya başlandı bile. Temelde tek bir seferde direkt olarak tüketici harcamalarına etki edebilecek olan bir müdahale ile enflasyon oranlarında ivmenin yakalanmasına dayanan teorinin helikopterden para saçmaktan herhangi bir farkı yok. Fakat konuşulanlar ve yapılan açıklamaların dışında bankanın esasında harcamalara direk etki edecek bir hamle arayışında olduğu açık. Nobelli ekonomist Friedman’ın optimum para miktarı adlı çalışmasında bahsettiği helikopter para teorisine 2002 yılında Bernanke’de değindi. Vergi oranlarında bir indirime gidilmesinin benzer etkileri yaratacağından bahseden Bernanke’nin düşüncesi ECB’nin önümüzdeki dönem politikasına ışık tutabilir.
Avrupa ekonomisi için vergi oranlarında indirime gidilmesi uygulama açısından zorluklar taşıyor. Bölge her ne kadar ekonomik bir birlik olarak anılsa da üye ülkelerin içinde bulunduğu durumlar birbirinden farklı. Vergi oranlarında yapılacak bir indirimin kamu harcamalarındaki açığı bankanın finanse etmesi söz konusu olabilir. Fakat hamle kamu borcu yüksek olan Yunanistan, İtalya, Portekiz gibi ülkelerin bölge içerisindeki riskini artıracaktır. Draghi’nin bugün yapacağı açıklamalarda ise arayacağımız anahtar kelimeler ise “negatif faiz” ve “genişleme” olarak gözüküyor.
Bankanın önümüzdeki dönemde sakin kalmaya devam edeceği algısının Draghi’nin açıklamalarında farkedilmesi paritedeki yükselişi yeniden tetikleyebilir. Bu kez 1.1400 seviyelerini testinin ardından daha da yükselebilecek kuvvete sahip gözüken paritede hareketlilik 1.1440’ın ardından 1.15 seviyesine doğru bir seyir alabilir. Geri çekilmelerde ise geçtiğimiz günlerde dönüşün geldiği ve kısa vadeli trend desteğine denk gelen 1.1250 seviyesi önemli olacak. Bu seviyenin geçilmesi halinde 1.1220 ve 1.1200 aralığı paritedeki düşüşün duraksayabileceği aralık olarak karşımızda.