Hepimizin haberlerden, sosyal medyadan gördüğü gibi virüse karşı acil önlem olarak FED birçok tedbir aldı. Bunların başında faizlerin sıfıra inmesi, 1.5 trilyon + 700 milyar dolarlık ekonomi destek paketleri ve en son olarak 1.000 dolarlık hanehalkı çekleri gündemde. Tüm bu gelişmeler FED'in önlem olarak inanılmaz bir parasal genişlemeye gittiğini gösteriyor.
Küresel bir dünya ve dolayısıyla küresel bir ekonomide yaşıyoruz. ABD'nin aldığı bu kararlarlara diğer ülkelerin de uyması, takip etmesi ve etkilenmesi kaçınılmaz gözüküyor.
Peki tüm bunlar olurken Bitcoin'de neler oluyor?
Bitcoin'de 'halving' adı verilen para arzını %50 azaltan, teknik bir gelişme Mayıs ayında gerçekleşecek. Bu gelişme ile beraber Bitcoin, FED'in tam aksine parasal genişlemesini %50 gibi ciddi bir oranda düşürüyor. Bu sebeple belki de ilk defa küresel piyasanın aksine olarak bir para birimi tam ters bir politika izlemiş olacak. Günümüzdeki olağanüstü durum, hem Bitcoin'i test etmemiz açısından hem de yeni ekonomik denemeler açısından önem taşıyor.
Bitcoin'in bir devleti, politikacıları, merkez bankası, bağlı olduğu herhangi bir kuruluş yok. Bitcoin'le ilgilenen hemen hemen herkesin duyduğu bu sözler aslında ilk defa küresel sahneye çıkıyor. Bu durum aynı zamanda algı değişikliğini de beraberinde getiriyor. Çünkü FED'in aksine Bitcoin, önümüze havuç koyarak verdikleri paraları harcamamızı beklemiyor. Sistem kendi kendine kimseyi umursamadan tam olarak bir makine gibi çalışmaya devam ediyor. Dolayısıyla burada bizi manipüle etmek yerine piyasayı kendi denge normlarına bırakıyor. Müdahale etmek yerine 'görünmez el' teorisinin işlemesine izin veriyor. Gerçekten de serbest piyasa dediğimiz olgu, belki de budur?
Yukarıdaki grafikte de aktif Bitcoin transferi yapan cüzdan sayılarının, piyasadaki düşüşten etkilenmediğini görüyoruz. Buna dayanarak da mevcut negatif görünümün Bitcoin'den kaynaklı durumlara değil tamamen virüs kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz.