Fed’in dün beklendiği gibi faizleri 25 bp artırmasının ardından şimdi söz sırası TCMB’de. 14.00’da gelecek olan kararlar için net bir konsensüs yok ancak beklentiler büyük oranda gecelik borç verme faizi geç likidite penceresinde artırıma gidilebileceği yönünde.
12 Ocak’tan bu yana 1 haftalık repo ihalesi açmayan ve %8 olan politika faizini kullanmayan Merkez gecelik borç verme faizi (%9.75) ve geç likidite penceresini (%11) kullanarak fonlama maliyetlerini yukarı çekmeye devam ediyor. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin de Ocak ayı ortasından itibaren net bir şekilde yükselip neredeyse %11 sınırına dayandığını görüyoruz.
Yıl başından beri TL karşılığı döviz depo ihaleleri ve reeskont kredilerinin Türk Lirası cinsinden ödenebilmesi gibi farklı adımlar da atan TCMB, geçtiğimiz hafta Cuma gününden beri gecelik repo yoluyla fonlama yapmayı da bıraktı ve bankaları geç likidite penceresine yönlendirerek yine faiz artırmadan faizleri yukarı çekiyor.
Fed’in bu toplantıda nokta tablosuna göre 2017 faiz artırım öngörülerini üçten dörde yükseltmemesi her ne kadar TL’nin de içinde bulunduğu gelişen ülke varlıkları için rahatlatıcı olsa da Merkez sadece buna bakmayabilir. Çift hanelere yükselen enflasyon ve referandum belirsizlikleri ile karşı karşıya olduğumuzu ve TCMB’nin artık manevra alanının sınırlı olduğunu da göz önünde bulundurursak artık üst bant haline gelmiş olan geç likidite penceresinde 100 bp veya üzeri bir faiz artırımı uygun olacaktır. Bir sonraki toplantının referandumdan neredeyse iki hafta sonra 26 Nisan’da olduğunu da hatırlatmakta fayda var.
Gelelim senaryolara. Geç likidite penceresinde yapılacak faiz artırımı FOMC kararları sonrası doların da global bazda değer kaybettiği bir ortamda Dolar/TL için aşağı yönlü hareketin devamını sağlayabilir. Özellikle 3.67 desteğinin altına sarkılması daha da aşağıların önünü açacaktır. TCMB Fed’in ardından herhangi bir adım atmaması ise kurda 3.70 üzerine bir atağa sebep olabilir.