3 Mayıs sonrası tüm kazançlarını geri veren ons altındaki fiyat hareketlerini incelediğimizde;
Yılın ilk çeyreği altın için kötü geçti ve ons fiyatı %11 değer kaybetti. Altındaki düşüşün en önemli nedeni ABD’de enflasyonun yükseleceği beklentileri ile 10 yıllık tahvil faizindeki yükselişti. Ocak 2020’de 1,90 seviyesinde olan tahvil faizi pandemini nedeniyle Mart başında 0,35’e kadar geriledi. Zaten altındaki hareket de pandemide hızlanmıştı. Şimdi ilk çeyreğe tekrar dönersek enflasyon beklentileri ile faiz 1,77’ye kadar çıktı bu süreçte de ons fiyatı Mart ayı içinde trend değişimi için önemli bir seviye olarak izlediğimiz 1.670 dolar desteğine iki defa yaklaştı.
Nisan ayında faiz gerilemeye başlarken altın ise toparladı. Altının toparlanmasının tek nedeni faizdeki oynaklığın azalması değildi, emtia grubundaki yükseliş, Çin başta olmak üzere önemli üretici ülkelerdeki ekonomik faaliyetlerin artması da yükselişi destekledi. Fiyat Haziran başında 1.916 dolara çıkarak 8 Ocak sonrası en yüksek seviyeyi gördü. Yani Nisan ayındaki toparlanma ile hem sene başı kayıp silindi hem de altın tekrar kara geçti.
1 Haziran’da 1.916 dolara çıkan fiyat, ardından bir süre 1.905-1.855 dolar aralığında işlem gördü. 10 Haziran’da açıklanan enflasyonun %5’e çıkması ile fiyatta önce düşüş ardından yükseliş oldu. Gün içi bu değişimin nedeni ise piyasalarda enflasyon için yıl içi zirvenin görüldüğü beklentisi etkili oldu. Bu durumda Fed acele etmeyecek, geniş para politikası da sürecek düşüncesi ilk fiyatlamada altını destekledi, ancak ilk günün ardından altın gevşemeye başladı. Satışların artmasıyla fiyat önce 1.858 dolar desteğine geriledi. Çarşamba günü ise Fed yetkililerinin açıklamaları altındaki satışı hızlandırdı.
Pandemi döneminde politika değişikliğine giden Fed için bu süreçte enflasyon değil istihdam öncelikli gösterge konumunda ve istihdam her ne kadar toparlanma olsa da gelir eşitsizliği artıyor bu da en önemli kesim olan orta gelirli vatandaşın harcamalarının azalması demek oluyor. Bu açılan makasın kapatılması için teşvikler de parasal genişleme de sürecek diyen Fed, enflasyon konusunda da çok kaygılı değildi. Açıklanan son enflasyon oranı piyasalarda Fed’in ön görüsünü destekledi, ama Fed de tahminlerini yükseltti. Komite, varlık alımlarını gündeme almaya başlayacak ayrıca tahminler 2023 için iki faiz artışının da makul olabileceğini gösterdi.
Fed 2023’ü işaret ederken piyasalar neden panikledi?
Evvela şunu belirtelim, piyasalarda birçok beklenti var ve Fed elbette bunu gözlemliyor, en büyük fark ise Fed, takip ettiği göstergeler ve sürece bağlı olarak bu kararı alıyor. Yani gündeme alınacak varlık alımlarının azaltılması sürece hazırlık, sözlü iletişim de bunun ilk aşaması. Dolayısıyla sürecin başlangıcı olan bu adımların etkisi de normal.
FOMC toplantısındaki açıklamalar Fed’in pandemi sürecindeki ilk şahin duruşuydu ve haliyle dolar da yükseldi. Bu defa tahvil faizindeki oynaklık düşük ve ilk hareket sonrası 1,50 altında işlem görüyor, ancak ABD Dolar Endeksi yükselişte. Endeks 92,0 seviyesine çıkarak son 1,5 ayın zirvesini gördü. Dolardaki baskıyla ons da bugün 1.766 dolara geriledi.
Analizlerimizi takip eden okuyucularımız hatırlayacaklardır ki ons fiyatında 1.766 doları kısa vadede önemli destek olarak gördüğümüzü çok defa belirttik ve enflasyon öncesi raporumuzda da dolar baskısıyla düşüş yaşanabileceğini yine belirtmiştik. En son 29 Nisan’da bu desteği test eden fiyat, dün tekrar bu desteğe geriledi. Bugün ise gelen alımla fiyat 1.790 dolardan işlem görüyor.
Gelelim beklentimize;
Ons altında emtia desteğinin bir süre daha devam etmesini bekliyoruz, ancak son aydaki gibi hızlı bir yükseliş görülmeyebilir. 1.766 doların korunması ile yeniden 1.840-1.858 dolar aralığına doğru yükseliş yaşanabilir. Altında biraz daha geniş vadede ise 1.670 doları oldukça önemli görüyoruz, kırılması durumunda satış hızlanabilir, ancak bu düşüş için hem doların kuvvetini artırması hem de ek gelişmeler olması gerekir. Yakın dönemde 1.766-1.858 dolar aralığındaki seyir devam edebilir.
