Merkez Bankası bugünkü toplantıda faizi 50 baz puan düşürerek %8,5 seviyesine çekti. Eylül 2021’den itibaren bambaşka bir yola giren Merkez Bankasının herhangi bir toplantıda faiz indirmesi sürpriz değil. Dolayısıyla bugünkü karar da piyasalarda bir şok yaratmadı.
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyerek yazıma devam etmek isterim. Bugünkü karar metninde depremin oluşturduğu maliyet ve bunun büyüklüğünün değerlendirileceği belirtildi. Faiz indirimine de bir süre ara verileceği ifade edildi. Merkez Bankası, ekonomi aktörleri ve politikacılar elbette bu yaşanan felaketin ekonomik boyutunu da ivedilikle değerlendirmek zorunda. Fakat ben bu acı hadise çok tazeyken kişisel yorumlarda bulunmayı doğru bulmadığım için bugün bankanın ne dediğini, nasıl karar aldığını sizlerle paylaşacağım.
Merkez Bankası, küresel ekonomiye dair resesyon endişesinin son dönemde gelen olumlu verilerle azaldığını, ancak bitmediğini belirtti. Para politikasında farklılık gözlendiği ve faiz artıran büyük merkez bankalarının da yakında döngüyü sonlandıracağı beklentisi ifade edildi.
Bu açıklamaların tamamı piyasa görüşünü yansıtıyor. Evet, son dönemde ABD başta olmak üzere önemli ekonomilerin verilerinde iyileşme var. Bunu bugün ABD Hazine Bakanı Yellen da söyledi. Yani riskler geçen aylar kadar yüksek değil. Ancak enflasyon noktasındaki iyimserliğin son ayda bozulduğu bir gerçek.
Ocak ayı için ABD enflasyonu da Euro Bölgesi enflasyonu da Almanya ve Türkiye enflasyonu da beklentilerin üzerinde geldi. Yani büyüğünden küçüğüne enflasyon tehdidi geçmiş değil. 2022’nin ilk üç çeyreğinde savaşa bağlı artan enerji ve gıda maliyetleri temel sebepken son aylarda bunun gerini barınma almış durumda. Ülkemizde de ABD’de de Avrupa’da da kira en büyük maliyet kalemine dönüşmüş durumda.
14 Mayıs’ta yapılması planlanan seçim öncesinde Merkez Bankasının faiz indirimlerine devam etmesi zaten uygulanan politikanın içinde yer alıyor. Bunu defalarca Cumhurbaşkanından da duyduk. Bu ayki faiz indirimi beklentilerin altında kaldı. Piyasada genel kanı 100 baz puan yönündeydi.
Faiz indiriminin ölçülü olması ve bundan sonrasında bankanın bir süre beklemede kalacağını bugün açıklanan şu ifadelerden okuduk:
“Asrın felaketi öncesindeki öncü göstergeler 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğuna ve büyüme eğiliminde artışa işaret etmekteydi. Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir. Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörülmektedir.
Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirecektir.
Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlanmakla birlikte depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 50 baz puan düşürülmesine karar vermiştir. Kurul, bu ölçülü indirim sonrası para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir. Depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkileri yakından takip edilecektir.”
Açıklamadan anlaşılan
Merkez Bankası, depremin ekonomiye olan etkisinin büyüklüğünü detaylı değerlendirecek, ancak ilk değerlendirmeye göre etki kısa vadede sınırlı kalacak. Büyümenin bu süreçten etkileneceği belirtilmiş.
Depremin dengeleri bozması nedeniyle enflasyonda da yıllık düşüş beklenti üzerinde kalabilir ve aylık bazda da beklenti üzeri bir hareket görülebilir. Ocak ayında enflasyonun aylık %6,65 oranında artmasında maaş zamları etkili olmuştu ve bu oran son 6 ayın en yüksek oranı idi. Şubat enflasyonunda da aylık bazda belirgin bir artış söz konusu olabilir.
Neler yapılması gerektiğine odaklanılacağı için finansal koşulların da bu durum dikkate alınarak belirleneceği belirtildi.
Şimdiye kadar ara verilse de devam eden faiz indirimine bu defa deprem sonrası süreç göz önüne alınarak yılın ilk yarısı yani Haziran’a kadar ara verildiğini anlıyoruz. Haziran ve sonrasında sürecin etkileri ve enflasyon göz önüne alınarak politika belirlenecek.