Eylül Kasırgası Başlıyor
Piyasalar merakla beklenen Eylül ayına bugün başlangıç yaptı. Tüm merkez bankalarının piyasaya müdahale edebileceği bu dönemde ortalık yangın yerine dönebilir. Merakla beklenen MB toplantılarının ilk ayağı 8 Eylül’de ECB’den gelecek. Ayın devamında 15 Eylül’de İngiltere Merkez Bankası, 21 Eylül’de FED ve BoJ’un kararları, 22 Eylül’de de TCMB’nin para politikası kararları takip edilecek. Burada mutlak öneme sahip 21 Eylül FOMC toplantısı hem gelişmiş ülkelerin para politikalarını hem de gelişmekte olan ülke kurlarını mutlak suretle etkileyecek öneme sahip.
Ayın en önemli verisi geliyor
Tarım dışı istihdam rakamları 2 Eylül tarihiyle açıklanacak ve FED’in 21 Eylül’de alacağı aksiyon bu veriyle fiyatlanmaya başlayacak. Verinin önemi, bölgesel FED üyelerinin TDİ’ye atıfta bulunması sonrası bir miktar daha arttı. Son dönem açıklamalarıyla birlikte iyice değerlenen Dolar’ın seyri ise, bu veriyle birlikte daha da anlaşılabilir hale gelecektir. Burada önemli olan piyasa beklentilerinden öte, gelecek verinin performası son dönem ortalamalarının üzerinde kalacak mı? Piyasa beklentisi 180 bin gelmesi yönünde. Ancak Ocak 2016’dan beri revizelerin ortalamaları 186 bin. Hatırlarsak Mayıs ayında şok bir veri ile 38 binlik istihdam Verizon’da yaşanan greve bağlanmış ve sonrasında gelen verilerde hızlı bir toparlanma da gelmişti. Dün açıklanan ADP özel sektör bordrosuna baktığımızda o taraftan da kötü bir rakamın gelmediğini görüyoruz. Bu nedenle TDİ verisinde 220-250 bin üzeri rakamların Dolar tarafında ciddi bir ralli başlatabileceğini, 150 bin altında kalmadığı sürece güçlü dolar’ın geçerli olabileceğini söyleyebiliriz. 220-250 bin ve üzeri veriler faiz artırımı ihtimalleri opsiyonunu 1’den 2’ye katlayabilir ve piyasalar 2 faiz artırımı gelecek beklentisini satın almaya başlayabilir. Bu da Dolar endeksinin önemli 97.5-100.00 bandını test etmesine zemin hazırlayacaktır. Bu arada ücretler kısmında görülebilebilecek yüzde 0.2’lik artış FED’i tatmin edebilir.
Merkez Bankaları daha aktif olacaktır
Geçtiğimiz ayın en önemli gelişmelerinden bir tanesi İngiltere Merkez Bankası’nın parasal genişleme miktarını artırıp, faizleri düşürmesiyle birlikte Brexit’in yan etkilerini azaltma isteğiydi. ECB’nin ise, hali hazırda parasal genişleme kararının devam ettiiğini ve mevduat faizlerinin ekside, politika faizinin yüzde 0’da seyri devam ederken bir süredir piyasalardaki aksiyonu uzaktan izlediğini görmekteyiz. BoJ’un ise, bir türlü beğenilmeleyen destekleyici paketleri hem Yen tarafında istenilen etkiyi yaratamadığını hem de mali teşviklerin yeterli düzeyde ekonomiyi desteklemediğini görmeye devam etmekteyiz. Burada sadece FED değil, hem ECB hem de BoJ’dan bir likitide enjeksiyonu daha gelebilir mi beklentisi de söz konusu olacaktır bu ay itibariyle. Bunun nedeni, her halükarda enflasyonda ve büyümede görülemeyen manşet sıçrmaların gelmeyişine bağlanabilir. Ancak şu durumda ECB’nin özellikle FED tarafından gelecek aksiyonları bekleyeceğini düşünüyorum. Özellikle Euro’nun ve paritenin genel seyri açısından. Eğer FED’den bir aksiyon beklenmediği takdirde, ECB piyasalara yeni bir sinyal verecektir. Bu da sadece sözlü yönlendirme yoluyla olmayabilir. İngiltere merkez bankası yeni aldığı aksiyonları bir süre daha izlemek isteyebilir. Burada BoJ’un Eylül ayında müdahale olasılığı yüksek olabilir. Yen’in güçlü seyri bir miktar daha devam ederse ki, bu dönem bir miktar kur Dolar’a dönmeye başladı. Burada da FED’in alacağı aksiyona bağlı bir müdahale söz konusu olacaktır.
İçeride ise, aslolan gelişmenin FED’den öte, bir miktar daha bu para politikası savaşlarında gelişmekte olan ülkelere iştahın ne düzeyde kalacağı olacaktır. Burada Çin vurgusunu yapmakta fayda var. Çin eğer piyasaları bu doğrultuda iyi duruşuyla desteklemeye devam ederse, MSCI tarafında ciddi bir bozulma yaşanmayabilir. Bu doğrultuda eğer FED tarafında geçerli bir aksiyon ya da faiz artırımı projeksiyonlarında şahin bir revize takip edilmezse, TL tarafında bir miktar daha güçlü kalma isteği de söz konusu olabilir.
Aksiyonu ve paradoksu çok yüksek bir ay olacağa benziyor. Bu nedenle para politikalarının nasıl revize edileceğine dair önemli beklenti fiyatlamalarına açık olmakta fayda var. Burada ilk bomba yarın gelecek TDİ sonrasında patlayabilir. Bu nedenle kur tarafındaki oynaklığın daha yoğun olabileceğini ifade edebiliriz. Daha volatil bir ay olmasını bekliyoruz.
DOLAR/TL-ALTIN ve EURUSD
Dolar tarafında bir miktar daha güç kazanımı görme ihtimalimiz olduğunu söyleyebiliriz. Her halükarda FED’in Eylül ayında bir aksiyon almasını beklemesek de, verilerde iyileşme gelmesi halinde opsiyonlarda dolar lehine pozisyonlanmalar söz konusu olacaktır. Bu nedenle son dönemde Dolar endeksinde görülen toparlanma özellikle TDİ verisinden de destek bulması halinde daha güçlü olabilir. Bu durumda Dolar/TL’de 2.9700 üzerinde 2.9850 ara direncini ve 3.000-3.0150 önemli dirençlerini test edebilme ihtimali söz konusu olabilir. EURUSD tarafında ise, bu durumda yenide 1.1060-1.0900 bandına doğru bir geri çekilme söz konusu olabilir. Önemli bölgenin ısrarla 1.1060 olduğunu ifade edebiliriz. Bu noktaya doğru bir test ediş söz konusu olabilir. ALTIN tarafında ise, ABD 10 yıllıklarında görülen sıkışmanın bozulması gerektiği tarafındayım. ABD 10 yıllıklar eğer 1.65 üzerine atarsa, kısa vadede satışın 1297 altında 1250 seviyelerine kadar devam etme ihtimali söz konusu olabilir. Ancak bu sıkışma bozulmadığı takdirde altın 1300 üzerinde kalmaya devam edebilir ve güçlü duruşunu korumak isteyebilir.
Analizlerimizi sürekli takip etmek için buradan kayıt oluşturabilirsiniz
www.isikfx.com