Euro Bölgesinde İyi ve Kötü
Euro Bölgesinden son dönemde gelen veriler bölge ekonomisi açısından olumlu sinyaller veriyor. Bölge yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,7 ile büyümesini sürdürürken, işsizlik oranı uzun bir dönemin ardından yüzde 9,8 ile yüzde 10,0 seviyesinin altına sarktı. Ayrıca Avrupa Merkez Bankasının özellikle üzerinde durduğu enflasyon oranı her ne kadar hedef olarak belirlenen yüzde 2’nin altında kalsa da son açıklanan oranın yüzde 1,1 ile beklentileri karşılaması toparlanma sinyallerini destekledi.
Bu süreçte bölgenin lokomotif ülkesi olan Almanya’dan gelen veriler ise bölgedeki toparlanmayı destekler nitelikteydi. Zira Almanya ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,5 ile yüzde 1,7 olan bölge büyümesinin hafif altında genişlerken, işsizlik oranı yüzde 4,1 ile yüzde 9,8 olan Euro bölgesi işsizlik oranının çok altında pozitif bir görüntü sergiledi. Ayrıca Almanya’da Avrupa Merkez Bankası’nın tüm şartları zorlayarak yukarı çekmek istediği enflasyon oranı yıllık bazda yüzde 1,7 ile sert yükselirken, yüzde 1,1 olan bölge enflasyonun üzerinde oldukça iyimser bir performans çıkardı. Buraya kadar bakıldığında bölgede işler nispeten yolunda gibi görünüyor. Fakat ülke ülke incelendiğinde ise durum görünenden biraz farklı.
Euro Bölgesinin önemli ülkelerinden olan ve geçtiğimiz sene siyasi ve politik risklerle boğuşan İtalya’nın ekonomik veri setleri pekte iç açıcı noktada değil. Ülke yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,0 ile bölgenin 1,7 olan büyümesinin gerisinde kaldı. Ayrıca ülkede enflasyon yüzde 0,5 ile yine bölgenin uzağında kalırken, işsizlik oranındaki rakamlar dikkat çekici noktada. Zira ülkede işsizlik oranı yüzde 11,9 seviyelerine tırmanırken, genç işsizlik oranı yüzde 39,4 seviyesinde. Veri setleri içerisinde kamu verileri ise oldukça problemli görünüyor. Devlet bütçesi/GSYİH yüzde -2,6 seviyelerindeyken, kamu borcu/GSYİH oranı yüzde 133 seviyelerinde.
Bölgenin diğer önemli ülkesi olan Fransa’da ise durum pek farklı değil. Ülkede enflasyon yıllık bazda yüzde 0,6 ile bölgenin yüzde 1,1’lik enflasyonun uzağında kalırken, büyüme hızı yıllık bazda yüzde 1,0 civarlarında. İşsizlik oranının ise yüzde 10,0 ile bölgenin yüzde 9,8’lik oranına yakın olmasına karşın genç işsizlik oranı yüzde 25,9 seviyesinde. Devlet bütçesi/GSYİH yüzde -3,6 ile İtalya’dan daha kötü bir performans sergilerken, kamu borcu/GSYİH yüzde 96,1 seviyesinde. Tabi bu verileri incelerken, henüz bölgenin diğer sorunlu ülkeleri arasında olan Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi ülkelere değinmedik.
Bu yıl İtalya ve Fransa’da gerçekleştirilecek seçimler, İngiltere’nin AB’den ayrılmak için yapacağı çalışmalar piyasalarında odağında olacak. Fakat riskler bu kadarla sınırlı kalacak gibi görünmüyor. Avrupa Merkez Bankasının yüzde 1,1 olan enflasyonun altında faiz uygulaması bölgede bankacılık sektörünü rahatsız edebilir. Ayrıca ECB’nin bölge ekonomisini canlandırmak için attığı adımların Almanya dışında diğer ülkeler üzerinde fazla etkili olmaması da izlenen para politikasının sorgulanmasına neden olabilir.
Uğur Çevre
IşıkFX Araştırma Departmanı