BK Asset Management Forex Stratejisi Genel Müdürü Kathy Lien
- Euro 1,35 seviyesini kıracak mı?
- Doların Artışı, Olumlu Bej Kitap ile Destek Buldu
- Kanada Merkez Bankası Yorumları neden USD/CAD paritesini arttıramadı?
- NZD Zayıf TÜFE Verileriyle Düştü
- AUD, Çin’den Gelen Olumlu Verilerle Olağan Seyrini Sürdürüyor
- GBP: Karışık İşgücü Verileri, Sterlinin İşlem Aralığını Daralttı
- Yen, Yükselen Döviz Çiftleri Karşısında Baskı Altına Girdi
Euro 1,35 seviyesini kıracak mı?
EUR/USD paritesi için 1,35 seviyesi oldukça önemli bir seviye. Geçtiğimiz 8 ay boyunca bu seviyede denemeler yapmış olsa da EUR/USD, yalnızca 31 Ocak günü 1,35 seviyesinin altında kapandı. Eylül’e kadar olan süreye bakacak olursak döviz çiftinin 1,35 seviyesini denediğini ancak kırma konusunda başarısız olduğunu görebiliriz. Kasım ayında Avrupa Merkez Bankası’nın faiz oranlarını 25 baz puan düşürmesinin ardından çift 1,33 seviyesine gerilemişti. Ancak iki hafta sonra EUR/USD paritesi yeniden 1,35 seviyesinin üzerine çıktı. Yine 30 piplik işlem aralığına geldik, birçok yatırımcı da, paritenin 1,35 seviyesinde kalıp kalmayacağını merak ediyor. Teknik bir açıdan bakacak olursak 1,35 seviyesi 3 Şubat’taki 1,3477 seviyesinden daha önemli bir seviye. Ancak aşağıdaki grafiğe baktığımızda, bugün EUR/USD paritesinde gerçekleşen düşüş, çiftin destek çizgisinin altına taşındığını gösteriyor. Çift, 2014 yılının en düşüğü olan 1,3477 seviyesini kırabilirse bir sonraki durağın 1,3295 olmasını bekliyoruz. Euro Bölgesinden gelen olumsuz veriler ve Avrupa’daki verimlerin düşüşü, EUR/USD paritesini aşağı taşıyabilir. Bölgedeki ticaret açığı Mayıs ayında beklenenden az bir artışla 15,2 milyar Euro’dan 15,3 milyar Euro’ya yükseldi. Euro Bölgesi’nde ZEW anketi ise 11 ayın en düşük seviyesine geriledi. Hazine verimlerinde bugün 10 yıllık verimler 1,6 baz puan düştü. Fransa’da verimler 2,1 baz puan düşerken İtalya’da verimler 2,7 baz puan düştü. İspanya’da ise düşüş 5 baz puan olarak belirlendi. Ancak Euro’nun 1,35 seviyesini kırmayı reddetmesinde temel sebepler olduğunu da hatırlamak gerekli. Euro Bölgesi’nde büyük bir cari hesap fazlası mevcut. ABD’deki verimler de hala aşağı yönlü bir seyir izliyor ve döviz rezerv çeşitliliğinden faydalanıyor. Bu sebeple ABD verimlerinde hatırı sayılır bir artış, veya Avrupa Merkez Bankasından parasal gevşeme ile ilgili güçlü bir sinyal olmadığı sürece parite 1,35 seviyesini kırmak yerine bu seviyenin altını geçici olarak ziyaret edebilir. Sonuç olarak 1,35 seviyesi kırılacaktır ancak bunun Fed’in parasal gevşeme programının sonuna kadar ve çıkış stratejisini bildirene kadar gerçekleşmesini beklemiyoruz. 
Doların Artışı, Olumlu Bej Kitap ile Destek Buldu
Amerikan Doları, Kanada Doları hariç diğer majör dövizler karşısında değer kazandı. Amerikan Dolarının artışı, piyasalardaki olumlu görüşlerden çok ABD ekonomisi ve dışardan gelen zayıf ekonomik verilerin ardından gerçekleşti. Bej kitap genel ekonomideki artışa işaret etti ancak son yayınlanan verilerin biraz karışık olduğu görüldü. Üretici fiyatları hızlı bir şekilde yükseldi ancak yıllık bazda gerçekleşen büyüme yavaşladı. İnşaat güveni Temmuz ayında yükseldi ancak sanayi üretimi Haziran ayında yavaşladı. Yabancı yatırımcılar, Mayıs ayında ABD verimleri üzerindeki etkilerini arttırdı ancak toplamda Uluslararası Hazine Sermaye Akışı, Nisan ayına göre yavaşladı. Ekonomik raporların ikinci bölümünde ise Fed’in işgücü piyasalarındaki duruma dikkat çektiği görüldü. Bej Kitaba göre Haziran ayında tüketici harcamaları, piyasa koşulları, imalat faaliyeti ve kredi hacmi ülke genelinde yükseldi. ABD’de birçok Fed kesimi ekonomik kalkınma hakkında olumlu düşünüyor ancak hiç biri Fed’i, erken sıkılaştırmanın gerekliliği konusunda ikna edebilmiş değil. İnşaat başlangıçları ve inşaat onayları ile ilgili veriler yarın yayınlanacak. Mayıs ayındaki sert düşüşün ardından ufak bir toparlanma bekliyoruz. Konut verilerinin önemli olmasının yanında Philadelphia Fed imalat anketinin Dolar üzerinde daha büyük etki yaratması bekleniyor. Salı günü yayınlanan Empire State anketi sonrası gerçekleşen ve perakende satışlardaki ufak artışı gölgede bırakan ani artışı unutmayalım. Perşembe günü yayınlanacak tüm ekonomik veriler yukarı yönlü olsa da Amerikan Doları üzerindeki etkisinin fazla yüksek olmasını beklemiyoruz.
Kanada Merkez Bankası Yorumları neden USD/CAD paritesini arttırmadı?
Kanada Merkez Bankası’nın son dönemdeki enflasyon artışı üzerinde fazla durmaması USD/CAD paritesinin kısa süreliğine değer kazanmasına sebep oldu ancak para politikası duyurusunun hemen ardından döviz çifti artışını durdurdu. Bu geri çekilme birçok yatırımcının kafasını karıştırdı çünkü Kanada Merkez Bankası, TÜFE’deki artışın geçici olduğunu, yüksek enerji fiyatları, döviz kurları ve diğer sektör bağlantılı olaylarla bağlantılı olmadığını düşünüyordu. 2014 yılı için gayri safi yurtiçi hasıla tahminlerini düşürmesiyle Kanada Merkez Bankası toplantısı genel olarak sakin geçti. Ancak USD/CAD, son dönemde gerçekleştirdiği artışı durdurdu çünkü Kanada Merkez Bankası duyurusu öncesinde önemli miktarda yeniden pozisyon ayarlama durumu gerçekleşti. Son dönemde Kanada’dan gelen olumsuz veriler, yatırımcıların merkez bankasının enflasyona daha az önem verip zayıf faaliyet göstergeleri üzerinde durduğunu düşünmelerin sebep oldu. Aynı zamanda Kanada Merkez Bankası, nötr para politikası duruşunu koruyarak daha sıkı veya gevşek bir politika düşünmediklerini gösterdi. Son dönemde petrol fiyatlarındaki düşüş ve Fed’in USD/CAD paritesi için olumlu görüşte olması, USD/CAD paritesini destekleyen önemli etkenler olarak görülüyor. Bu sırada Yeni Zelanda Doları düşük tüketici fiyatlarının etkisiyle sert bir darbe aldı. Genel kanı, Merkez Bankasının faiz oranlarını gelecek hafta arttıracağı yönünde. Bunun sonrasında banka, sıkılaştırmayı yavaşlatacak veya durduracak. Kanada Doları gibi Avustralya Doları da Amerikan Doları karşısında günü sabit kapattı. Geçtiğimiz gece Avustralya Merkez Bankası Kurul Üyesi Edwards, Avustralya Dolarının değerinin yüksek olduğunu belirtse de yorumlarına bakılırsa şimdilik müdahale düşünmediklerini görebiliyoruz. Edwards, AUD/USD’deki düşüşün öncesinde “Küresel piyasaların daha kararlı olmasını ve ABD’nin gecelik faiz oranında bir hamle yapmasını beklemek durumundayız.” dedi.
GBP: Karışık İşgücü Verileri, Sterlinin İşlem Aralığını Daralttı
İngiliz Sterlini, Amerikan Doları karşısında karışık işgücü verilerinin etkisiyle günü sabit kapattı. Sterlinin, Amerikan Doları karşısında 1,72 seviyesini vurması için açık bir şekilde olumlu gelen bir istihdam raporuna ihtiyaç var ancak ne yazık ki böyle bir durum söz konusu değil. İşsizlik haklarından yararlanma başvurularında 27 binlik azalma beklenirken 36,3 binlik bir azalma gerçekleşti. İşsizlik oranı 6,6% seviyesinden 6,5% seviyesine gerilerken ortalama haftalık gelirler 0,8% seviyesinden 0,3% seviyesine geriledi. İkramiyeleri hariç tutacak olursak gelir artışının 0,9%’dan 0,7%’ye gerilediğini görüyoruz. Enflasyon oranı yükseliyor, iş koşulları da gelişiyor ancak İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, birkaç hafta önce zayıf maaş artışının faiz oranının arttırılacağı tarihi etkileyeceğini açık bir dille belirtmişti. Sayısız sebepten dolayı Carney ekonomideki durgunluğu dile getirmiş, maaş büyümesindeki kaygılarının beklenenden daha büyük olduğunu belirtmişti. Maaşların enflasyonlarla birlikte artmaması halinde merkez bankası için fiyatları yükseltmek zor olacaktır. Yine de bugün yayınlanan rapor, GBP/USD paritesinin düşüşünü sınırlayarak Sterlinin Euro karşısında destek bulmasını sağladı. İngiltere’den bu hafta beklenen önemli bir veri olmaması sebebiyle GBP/USD paritesi için 1,7060 – 1,7191 seviyeleri şimdilik kalıcı görünüyor. Sterlin, İngiltere Merkez Bankası’nın gelecek hafta yayınlayacağı toplantı tutanakları sayesinde bu aralığı kırabilir.
Yen, Yükselen Döviz Çiftleri Karşısında Baskı Altına Girdi
ABD’de hisse senedi piyasalarındaki artışa ve USD/JPY paritesindeki sakin seyre rağmen tüm Japon Yeni çiftleri bugün yükselen dövizler sebebiyle baskı altına girdi. Japonya’dan bu gece ekonomik veri gelmeyecek ancak Japonya Merkez Bankası’nın aylık raporuna göre “Tüketim vergisi zammına ve taleplerde bu zamdan sonra gelen hatırı sayılır miktardaki düşüşe rağmen Japonya ekonomisi ortalama bir eğilimle kalkınmaya devam ediyor.” Bu yorumun, iki ay önce yapılan yorumla birebir aynı olması sebebiyle Yen üzerindeki etkisi oldukça sınırlı oldu. Çin’den gelen olumlu büyüme verileri USD/JPY paritesini veya Japon hisselerini arttırma konusunda başarısız oldu. Bu da piyasanın Çin ekonomisinin stabilite durumunu fazla önemsemediğini gösterdi. Gayri safi yurtiçi hasıla ikinci çeyrekte 2% oranında yükselirken ekonomistler 1,8% oranında bir artış bekliyorlardı. Yıllık büyüme hızı da bu sayede 7,4% seviyesinden 7,5% seviyesine yükseldi. Yatırımcıların zayıf perakende satış verilerinden dolayı hayal kırıklığına uğradığı düşünülebilir ancak güçlü GSYİH verileri ile sanayi üretimindeki artış, bu durumu telafi ediyor. Gün sonunda Çin ekonomisinin geliştiği belirtildi. Çin ekonomisindeki gelişme, Japonya ekonomisi için mutlaka olumlu olacaktır. Maliye Bakanlığı portföy akış raporunun bugün içinde yayınlanması bekleniyor.
Kathy Lien'in ücretsiz İşlem raporu için Orijinal (İngilizce) Metin