Salı günü Fitch Ratings’in ABD’nin uzun vadeli kredi notunu yönetişim standartlarında bozulma ve yılın ilk yarısında yaşanan borç tavanı açmazını gerekçe göstererek AAA’dan AA+’a düşürdüğünü takip ettik. Karar, küresel borsalarda satışlara neden olurken, birçok uzman tarafından eleştirildi. Fitch’in ABD’ye yönelik not indirim kararının kısa vadede etkisi olumsuz olsa da orta ve uzun vadede etkisinin sınırlı kalması bekleniyor.
ABD’de not indirim kararı böyle karşılanırken, kredi notu uzun süredir yatırım yapılabilir seviyenin altında olan Türkiye’de yeni ekonomi yönetimiyle rasyonel politikalara geçişin kredi notu üzerindeki etkileri merak edilmeye başlandı.
Türkiye’nin Mayıs ayında gerçekleşen seçim sonrasında ekonomi yönetiminde gerçekleştirdiği değişiklik ve rasyonel politikalara dönüş yönünde atılan adımlar piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Diğer yandan kredi notu uzun süredir yatırım yapılabilir seviyenin altında olan Türkiye için kredi derecelendirme kuruluşlarının süreci nasıl değerlendireceği öne çıkıyor.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının seçim sonrasında Türkiye’ye yönelik yayınladığı raporlar incelendiğinde ekonomi yönetimindeki değişimi ve rasyonel politikaları olumlu değerlendirirken, belirsizliklerin hala devam ettiği vurgusu dikkat çekiyor. Özellikle yeni ekonomi yönetimine rasyonel politikaların uygulanması konusundan ne kadar alan ve zaman tanınacağı sorusu öne çıkıyor. Bu kapsamda rasyonel politikalara ilişkin orta ve uzun vadede devam edeceği yönünde piyasalara güven verilmesi önem arz ediyor. Diğer yandan uygulanan politikaların etkisinin de bir diğer belirsizlik faktörü olduğu yine kredi derecelendirme kuruluşları tarafınca belirtilen bir diğer nokta.
Türkiye’nin kredi notunun yeniden yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilebilmesi için ifade edilen belirsizliklerin ortadan kalkması ve ekonomi yönetimine olan güvenin artması bu açıdan oldukça önemli. Enflasyon beklentilerinin yukarı yönlü revize edildiği bir ortamda, son iki toplantıda TCMB’den gelen 900 baz puanlık faiz artışı piyasa beklentilerinin gerisinde kalsa da ekonomi yönetimine dair kredibilite artmaya devam ediyor. Burada özellikle Eylül ayında yayınlanması planlanan Orta Vadeli Program, uygulanan politikaların orta ve uzun vadedeki kalıcılığına ve etkilerine güven için önemli göstergelerden bir tanesi olabilir. Yine Türkiye’nin kredi notunun yükseltilmesi açısından Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Türkiye’yi Mali Eylem Görev Gücü (FATF)’nün Gri Liste’sinden çıkarmaya yönelik hedefi ve bu yönde atılan adımlar da hem kredi notunun iyileştirilmesi hem de yatırım çekmesi açısından önemli.
Kredi notunun yükseltilmesi konusunda yeni ekonomi yönetiminin elini zorlaştıran durumlar da söz konusu. Seçim öncesi dönemde uygulamaya konan heterodoks politikaların kaldırılması bu zorluklardan bir tanesi. Bir diğer zorluk enflasyonla mücadelede parasal sıkılaştırma adımları atılırken bunun ekonomi ve finansal istikrar üzerindeki etkileri olacaktır. Özellikle Temmuz ayı verisiyle yeniden yükseliş eğilimine giren yıllık enflasyon, negatif reel faiz ve kur üçlüsü bu noktada önemli açmazlardan bir tanesi.