Faizlerin küresel boyutta çok düşük seviyelere gelmiş olmasının yarattığı getiri arayışı ile Borsa İstanbul Mart ayı ortalarında başladığı yükseliş trendine devam ediyor. Yaklaşık 2 aydır devam eden bu yükseliş trendi içerisinde tarihinin en uzun yükseliş serisine imza atan BIST 100 endeksinin 13 gün boyunca aralıksız yükseldiğini gördük. Korona virüs salgını öncesinde de yükseliş trendi içerisinde olan borsanın pandemi nedeniyle yaşadığı sert geri çekilme sonrasında hisselerin ciddi ölçüde ucuzlaması ve baz etkisi ile ekstra alımların gelmesi yaşadığımız yükseliş trendinin ana nedenini oluşturuyor. Salgın nedeniyle merkez bankaları ve hükümetlerin yaptıkları parasal genişleme ve teşviklerin küresel risk iştahını attırması da bizim gibi gelişmekte olan borsalara gelen alımların bir diğer nedenini oluşturuyor.
Korona virüs salgınında vaka sayılarının Amerika kıtası başta olmak üzere birçok ülkede hızlanarak artarken bazı ülkeler kısmi de olsa gevşettikleri önlemleri geri getirildi. Buna karşılık hükümetler ve merkez bankaları daha fazla parasal teşvik sağlamaya devam edeceklerini ve faizlerin de uzun süre daha düşük kalacağını ifade ediyor. Bol likidite ve düşük faiz varlığı ile borsaların bir süre daha cazip halde kalabileceğini söyleyebiliriz. Zaman zaman düzeltmeler olsa da ana trendin mevcut durumda halen yukarı olmaya devam etmesi muhtemel görünüyor. Borsadaki yükselişin hem yılsonuna kadar hem de önümüzdeki yıl düzeltmeler yaparak devam edecek diyebiliriz. Bu bağlamda endeksteki yükselişin ilk aşamada tarihi zirve olan 124 bin seviyelerine kadar devam edebilir. BIST 100 endeksini tarihi zirvesini geliştirmesi ve beklentim olan 130-135 bin seviyelerinin görülebilmesi için ise bankacılık hisselerinin de yükselişe eşlik etmesi gerektiğini düşünüyorum. Endeksin yükselişine ara vermesi ve olası geri çekilmeler görmemiz durumunda ise ana destek seviyesinin 115 bin. Bu seviyenin altına sarkmamız için ise salgın ile ilgili olarak vaka sayılarında ciddi artışlar olması gerekiyor.
Mevcut yükseliş trendini sektörel bazda incelediğimizde yükselişe eşlik etmeyen sektör sayısının oldukça az olduğunu görüyoruz. Bankacılık sektörü ile son dönemde kazançlarını geri verdiği görülen havacılık sektörü haricinde çoğu sektör yükseliş trendi içerisindeler. Diğer sektörlere göre negatif ayrışan bu iki sektöre ek olarak bilişim, teknoloji, sağlık, gayrimenkul, inşaat, otomotiv sektörlerinin de düşüş faiz ortamına bağlı olarak ön plana çıkabileceğini düşünüyorum.