Avrupa’nın Rus petrolüne yasak getirebileceğinin sinyalini vermesi, ham petrol fiyatlarını bu hafta 100 doların üzerinde tutabilir.
Çin’in ilk çeyrek büyüme performasının güçlülüğü de enerji piyasaları için ek destek sağlayabilir, ancak Shanghai’deki geniş çaplı kısıtlamalar dünyanın en büyük ikinci petrol tüketicisi ülkede sorunları artırıyor.
Online alım-satım platformu OANDA’da Avustalya ve Asya-Pasifik kıdemli piyasa analisti Jeffrey Halley’e göre, “Çin genelinde virüs sebebiyle uygulanan kısıtlamalar, Hong Kong’daki vaka sayılarındaki düşüşe rağmen ters yönde ilerliyor gibi görünüyor.“
“Piyasalar şimdiden, Shanghai’daki kısıtlamaların üretim ve ticaret üzerindeki etkisine tanık oluyor ve bu etkiler yayılmaya başlarsa, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin dolaylı etkilerini hariç tutsak bile Çin için manzara ciddi oranda kötüleşiyor.“
Çin Ulusal İstatistik Bürosu’nun Pazartesi günkü açıklamasına göre, ülkede GSYİH ilk çeyrekte yıllık %4,8 artış gösterdi. 2021’in son çeyreğindeki büyüme %4’tü, analistlerin ilk çeyrek için beklentisi ise %4,6’ydı.
Petrol ve Çin Endişeleri
Yine de, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde tüketici hissiyatı ciddi şekilde kötüleşti, üretim maliyetleri yükseldi ve COVID-19 politikaları üretim ve lojistiğe büyük zarar vermeyi sürdürüyor. Nihai olarak, tüm bunlar diğer Asya piyasalarını da baskılayacak.
Verilere göre, Çin yıla iyi bir başlangıç yaptı ancak çeyreğin sonuna doğru olumsuz faktörler güçlendi. Konut piyasasındaki yavaşlama, geniş çaplı COVID-19 kısıtlamaları ve Ukrayna’nın işgali emtia ve enerji fiyatlarını yükseltiyor.
Çin Merkez Bankası ise hâlâ ekonominin sektörlerinin bilançolarını küçültmeye kararlı görünüyor ve bu da Çin’in büyümesi üzerindeki baskıyı artırıyor. Halley’e göre, “Eksik olan tek şey, enflasyonda kayda değer bir artış ve bu da ufak bir pozitif.“
Bu endişeleri dengeleyen şey ise, Avrupa Birliği’nin her geçen gün özellikle petrolü ve doğal gazı vuracak daha sert yaptırımlar uygulama konusunda daha büyük bir baskı hissetmesi.
Reuters’ın haberinde, Fujitomi Securities Co Ltd.’den baş analist Kazuhiko Saito, “Önde gelen petrol üreticilerinden gelen ek arzın Rusya’dan akan petroldeki düşüşü dengelemeye yeterli olmaması sebebiyle petrol piyasası bu hafta da muhtemelen boğa trendinde kalacak.“ ifadesini kullandı.
“ABD’de ısıtma yakıtı fiyatlarındaki artış da son dönemdeki rallinin arkasındaydı, Avrupa’dan gelen talepteki artış sebebiyle ABD petrol piyasasının daha sıkılaşacağına yönelik beklentiler arttı.“
Petrol ve AB-Rusya Gerilimi
AB hükümetleri geçtiğimiz haftada, Rus ham petrolünün yasaklanmasına dair tasarıların hazırlandığını açıkladı. Ancak diplomatlar Almanya’nın ABD tarzı ani bir ambargoyu aktif olarak desteklemediğini belirtti.
Ancak bu yorumların ardından, Pazar günü Mariupol’deki Ukraynalı askerlerin Rusların teslim olma çağrılarına direnmesi sonrasında Ukrayna krizinde gerilim tırmandı.
Ukrayna’ya yönelik harekatını “özel bir operasyon“ olarak tanımlayan Moskova, kuvvetlerinin şehrin kontrolünü neredeyse tamamen ele geçirdiğini açıkladı ve bir ateşkese dair herhangi bir işaret vermedi.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Rusya’ya uygulanan yaptırımlar ya da alıcıların kendi tercihleriyle Rus kargolarını kabul etmemesi sonucunda Mayıs ayından itibaren günlük yaklaşık 3 milyon varillik Rus petrolünün piyasadan çıkabileceğine dair uyarıda bulundu.
Interfax haber ajansının Cuma günkü haberine göre, Rusya’nın petrol üretimi Nisan ayında düşmeye devam etti ve ayın ilk yarısında %7,5 geriledi.
Asya’da işlem haftasının açılmasıyla birlikte, küresel petrol Brent Singapur’da saat 14:18 itibarıyla 3 sent, ya da %0,03 artışla varil başına 106,41 dolardaydı. Brent daha öncesinde 108 dolarda seans zirvesini gördü.
Geçtiğimiz Cuma günkü tatil öncesinde, Brent Perşembe seansını haftada %8,7 artışla 111,70 dolarda tamamlamıştı. Önceki iki haftada ise toplamda %13’lük bir düşüş kaydedilmişti.
ABD ham petrolü West Texas Intermediate, ya da WTI ise beş sent, ya da %0,04 artışla 111,75 dolardaydı. WTI geçtiğimiz haftada %8,8 yükselmiş, öncesindeki iki haftada ise %13 değer kaybetmişti.
Skcharting.com baş teknik analisti Sunil Kumar Dixit’e göre, momentumunun kırılmaması durumunda WTI bu hafta yükselişini 119 dolara doğru taşıyabilir.
“WTI 92,90 dolardaki düşük seviyesinden tam 14 dolarlık bir kazanç sağladı.“ diyen Dixit’e göre, 62’deki RSI ve 55/48’deki stokastik de boğa momentumunu destekliyor.
“Önümüzdeki haftada, %38,2 Fibonacci seviyesi olan 104,50 dolar destek işlevini sürdürdükçe fiyatların güçlü kalması muhtemel ve rallinin ilk hedefi 110-112 dolar. Ardından hedef 114-116 dolara, hatta 119 dolara doğru uzayabilir.“
Ancak diğer taraftan, 105 dolar altına doğru bir gerileme WTI için sorun olabilir.
“Eğer 104,50 dolar seviyesi kırılırsa, %50 Fibonacci seviyesi olan 96,50 dolara doğru hızlı bir gerileme yaşanabilir.“
Altın ve Powell
Altın ve diğer güvenli limanların yatırımcılar ise, Fed Başkanı Jerome Powell’ın Perşembe günkü açıklamalarını bekliyor. Powell, merkez bankasının 3-4 Mayıs’taki faiz kararı öncesinde son kez bir konuşma gerçekleştirecek.
Powell Perşembe günü Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) ilkbahar toplantısında bir konuşma yapacak ve aynı gün içinde Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde ve diğer merkez bankası yetkilileriyle küresel ekonomi üzerine bir panele katılacak.
Fed Mart’taki toplantısında 25 baz puanlık bir faiz artışı yaptı ve bu tarihten itibaren, Mayıs ayında 50 baz puanlık bir artışın sinyalini verdi.
Wall Street analistleri ve yatırımcılar, Fed’in yüksek enflasyonla mücadelede yeterince hızlı davranmadığına inanıyor ve şimdi merkez bankası enflasyona yetişmeye çalışırken daha agresif faiz artışları bekliyor.
Geçtiğimiz haftada yayımlanan veriler, ABD Tüketici Fiyatları Endeksi’nin Mart ayında yıllık %8,5’le 1981’den bu yana en hızlı artışını kaydettiğini gösterdi.
St. Louis Fed Başkanı James Bullard, Chicago Fed Başkanı Charles Evans ve San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de önümüzdeki hafta içinde konuşmalar yapacak.
New York COMEX’te Haziran altın vadeli işlem sözleşmesi 12,10 dolar, ya da %0,6’lık artışla ons başına 1.987 dolardaydı. Perşembe günü, sözleşme haftayı %1,7 yükselişle 1.974,90 dolarda kapattı. Bir önceki haftada ise %1,2’lik bir yükseliş kaydedilmişti.
Fed Üyesi Lael Brainard Salı günü, merkez bankasının enflasyonu kontrol altına almak amacıyla daha yüksek faiz artışları yapmaktan çekinmediğini belirtmişti.
Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) Mart ayındaki toplantısının Çarşamba günü yayımlanan tutanakları da, komitenin üyelerinin çoğunun önümüzdeki toplantılarda “bir ya da iki“ 50 baz puanlık faiz artışına sıcak baktığını gösterdi.
Bunun ardından, Fed’in en şahin ismi olan James Bullard enflasyonu yavaşlatmak amacıyla faizlerin merkez bankasının normal hedefini aşarak bu yıl içinde %3,5’e kadar çıkması gerektiğini ifade etti.
St. Louis Fed Başkanı Bullard, Perşembe günü “Federal Fon oranının 2022’nin ikinci yarısında %3,5’e yükseldiğini görmek isterim.“ dedi.
COVID-19 salgınının zirve döneminde faizleri neredeyse sıfırlamanın ardından, FOMC 16 Mart’ta 25 baz puanla ilk faiz artışını gerçekleştirdi.
FOMC’deki birçok üye, 25 baz puanlık artışın 40 yıllık zirvelerdeki enflasyonu kontrol almak için çok düşük kaldığına ve 50 baz puanlık daha agresif artışlara ihtiyaç olabileceğine karar verdi. Merkez bankası aynı zamanda bu yıl içinde yedi kez faiz artışı yapmayı değerlendiriyor.
Bullard, Fed’in enflasyonla mücadelesinde çok geride olduğunu ve yıl sonuna kadar faizlerde 3 yüzdelik puanlık bir artışa daha ihtiyaç olduğunu söyledi.
Bullard’ın sunduğu hedef için, Fed’in bu yıl kalan altı toplantısının hepsinde 50 baz puanlık artış yapması gerekiyor. Fed2in enflasyon için tipik hedefi ise yıllık yalnızca %2.
Spot altın fiyatını takip eden Dixit’e göre, bu hafta sarı metal için bir dönüm noktası olacak.
“RSI ve stokastik değerleri mevcut yukarı yönlü momentumu destekliyor. 2.001 ve 2.015 dolara doğru yeni yükseliş ayağının başlaması için, 1.980 dolar üzerinde kararlı alıcılara ihtiyaç var.“
Ancak Dixit, Perşembe günkü daha zayıf kapanışın bir miktar yatay harekete yol açabileceğini de belirtti.
“Pazartesi günü Asya ve Avrupa seanslarının açılışında, 1.959 doları yeniden test etmeye yönelik aşağı yönde bir hareket olabilir ve bu hareket 1.932 dolara doğru kısa vadeli bir düzeltmeyi tetikleyebilir.“
1.932 dolar üzerinde kalmakta başarısız olunursa, Dixit ABD tahvil faizlerinin yükseldiği mevcut ortamda altının 1.890 dolara doğru gerileyebileceğini ekledi.
“Piyasa katılımcıları 10 yıllık ve 30 yıllık tahvil faizlerinin resesyon endişeleriyle son yılların zirvelerine doğru yükselişi konusunda dikkatli olmalı. Bu tahvil faizleri iki ucu keskin kılıç gibidir ve altın için hem faydalı, hem de yıkıcı olabilir. Çünkü dolar satışları tetiklemek adına yükselmeye başlayana kadar, enflasyona karşı koruma hamlelerini güçlendiriyorlar.“
Açıklama: Barani Krishnan her piyasaya yönelik analizlerine çeşitlilik katmak adına kendine ait olmayan görüşlere de yer verir. Tarafsızlık için, zaman zaman zıt görüşler ve piyasa değişkenleri sunar. Kaleme aldığı emtia ve menkul kıymetlerde bir pozisyona sahip değildir.