Siber Pazartesi kampanyası başladı: InvestingPro’da %60 indirimİNDİRİMİ KULLAN

Ekonomide Tehlike Çanı “2019 Yılı”

Yayın Tarihi 25.12.2018 14:28
USD/TRY
-

Çok değerli okuyucularım uzun zamandır sizler için yeni çalışmalar ve analizler paylaşamadım gerek kendi iş yoğunluğumdan gerekse Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu özellikle tüm makro-ekonomik göstergelerde meydana gelen ani ve hızlı değişimlerden dolayı yeni bir çalışma hazırlamak gerçekten oldukça zor bir hale geldi. Tabii ki üstatlarımız ve bizleri yetiştiren değerli hocalarımızın çalışma azimlerini düşündüğümüz zaman böyle bir serzenişte bulunmak pek haddimize değil o yüzden kısa süren bu ara için tüm okuyucularımızdan af dileyerek yeni yazıma başlıyorum.

Değerli okuyucularım Türkiye Ekonomisi bildiğiniz üzere yaklaşık 6 aydır çok karmaşık ve bir o kadar da dikkatleri üzerine çeken ve kimi zaman içten içe eyvah dediğimiz günleri bizlere yaşattı. Özellikle döviz kurlarında meydana gelen ani artışlar ile birlikte temel makroekonomik göstergelerdeki ani ve riskli değişimler, tüm sektörlerde ve tüm bu sektörlerin paydaşları üzerinde ciddi bir etki bıraktı ve uzunca bir sürede bırakmaya devam edecek gibi gözüküyor.

Temmuz-Ağustos ve Eylül aylarından itibaren döviz kurlarında meydana gelen artışlar ülkemizin temel makroekonomik göstergelerini temelden sarstı. Ekonominin domino etkisi olarak adlandırdığımız zincirleme etkileşim reaksiyonları kurlarla birlikte faiz oranlarını, üretim maliyetlerini, tüketicilerin risk durumlarını ve akabinde enflasyonu etkileyerek finansal sektörler olmak üzere birçok alanda ciddi tahribatlara yol açtı.

Şimdi sizlere kurlarla ilgili bilindik o haberleri, analizleri, göstergeleri, istatistikleri tekrar tekrar sizlere anlatmayacağım ki zaten bu platformu takip eden herkesin piyasada ki mevcut göstergelerden haberdar olduğunu adım gibi biliyorum ama gene de usulü bozmayıp neler olduğuna dair kısa bir özet geçelim.

Döviz kurlarında meydana gelen artışlar 2018 yılının temmuz ayında başladı. Temmuz ayında 4.50 seviyelerinde olan kur artışı Brunson davası, TCMB'nin vermiş olduğu kararların piyasa ile uyuşmaması, siyasi gelişmeler ve tüm küresel etkenlerden dolayı ağustos ayında 7.20 seviyelerine çıkan USD/TRY kuru temel ekonomik göstergeler olan enflasyon ve faiz oranları üzerinde ani yükselişlere neden oldu. Enflasyon oranları ise kurların bu ani artışından kaynaklı olarak uzun bir zaman sonra ekim ayında %25’lik bir seviyeyi görerek önemli bir artış kaydetti. Enflasyonda meydana gelen artış hemen akabinde faizleri de etkiledi.

Maalesef birçok üründe (özellikle ağır sanayi ürünlerinde ki bu oran %60-65 civarında) hala dışa bağımlı olmamızdan kaynaklı olarak kur artışlarının maliyetleri arttırmasından dolayı yurtiçi fiyatlarında da ani yükselişler yaşandı. Fiyatların yansıtılmasından kaynaklanan bu olağan durum noktalandı mı? Yoksa daha birçok alanda kur artışlarının fiyatlara yansıması sürecek mi işte bunu ilerleyen zamanlarda daha net bir şekilde göreceğiz.

Kısaca özet geçtikten sonra şimdiki duruma bir göz atalım, ekonomi ilmi teorik olarak bilindik kavramlardan oluşur ama bu ilmi uygulama geçtiğimiz zaman ise işler birazcık değişir neden mi değişir çünkü ülkelerin kendilerine ait karakteristik yapıları vardır. Bir ülkenin üstünde yaşadığı coğrafya ve tarihsel geçmiş nasıl ki ekonomik düzeni etkiliyorsa o ülkeyi ülke yapan toplumun sosyolojik, psikolojik ve kültürel yapısı da ekonomiyi baştan aşağı etkileyebilmektedir. Birde ekonomide değişmez kurallar vardır. Bu kuralları yerine getirmezseniz gün geçtikçe daha da acımasızlaşan bu ekonomi satrancında oyun dışına itilirsiniz.

Mesela üretim sistemleriniz değişen şartlara ayak uyduramaz ve yetersiz olursa üretmediğiniz ürünü dışarıdan almaya bağımlı olursunuz ve bu alışkanlık haline gelir ise ülkenizi ekonomik olarak dış etkenlere karşı riskli hale getirirsiniz. İki ülke kavga eder ama sizi etkiler, ne olduğu belli olmayan papazı, rahibi, rahibesi gelir olay yaratır. Yani sadece üretim yapmadığınız zaman başınıza en basitinden bunlar gelir.

Daha birçok değişmez kural saymak mümkündür. Tasarruf toplumu olmak yerine tüketim toplumu olmak ve en büyük sorun ise eğitimsiz olmak, teknolojiyi takip edememek, değişen şartlara ayak uyduramamak vb. ekonomide kuralları bozmak adeta bir besin zincirini bozmak gibidir. Doğada besin zincirinin en küçük bir halkasını bozduğunuz zaman zincirleme reaksiyon ile nasıl tüm sistem bozuluyorsa ekonominin en temel kurallarına uymadığınız zaman ise yine aynı şekilde tüm temel göstergeler baştan aşağı bozulabilmektedir.

2018 yılında ekonomide yaşadığımız ani değişikliklerin nedeni ise aslında uyulması gereken temel kurallara riayet edilememesinden de kaynaklanmıştır. Yıllardır hep tehlikeli sinyaller veren cari açık makasını kapatmamanın, bu konu ile ilgili önlem almamanın cezasını son zamanlarda maalesef çekiyoruz. Yurtiçi ve yurtdışında kaynaklanan gelişmelerin ülke ekonomimizi çok esnek hale getirmesi, bizim dışımızda gelişen olayların aniden bizim ekonomik düzenimizi etkilemesi üretim sistemlerimizi geliştirmediğimizden, tasarruf yerine tüketim toplumuna dönüşmemizin ve yapısal reformların hayata geçmemesi yapmış olduğumuz en büyük kural hatalarıdır.

Mevcut ekonomik verilerine baktığımızda döviz kurlarında, enflasyon oranlarında ve cari açık oranlarında az da olsa bir toparlanma görüyoruz ama gerçekten bu nasıl bir toparlanma, ekonomik kurallara yavaş yavaş riayet etmemizden kaynaklanan bir toparlanma mı? Yoksa küresel etkenlerden kaynaklanan yine dışarıdan etkilerle esen rüzgara yönelik aldığımız bir duruşun neticesi mi?

Canı gönülden ekonomik kurallara riayet ediyoruz demeyi çok isterdim ama maalesef diyemiyorum. USD/TRY kuru şuanda 5,29 civarında enflasyon verileri ise kasım ayında %1,44 oranında azalarak yıllık %21,62 oldu. Enflasyonda meydana gelen bu düşüş gerek kurların düşüş evresine geçmesi ve petrol fiyatlarında meydana gelen düşüşler etkili oldu. Petrol fiyatlarının düşmesi özellikle nakliye alanında meydana gelen maliyetlerin düşüşüne büyük katkı sağladı.

Carı açığa geldiğimiz zaman ise ekim ayında veriler gayet iyi geldi. Ama maalesef bu iyi haberler USD/TRY kuru ve ülkenin CDS primine olumlu yansımadı. Cari açığın ilk 9 ayı verileri geçen yılın ilk 9 ayına göre 1.3 milyar dolar daha düşük geldi bu gayet güzel bir haber ama peki yeterli midir? Maalesef yeterli değildir çünkü ödemeler dengesinde meydana gelen iyileşmenin temeli ihraç ve finansal kalemlerden daha ziyade net hata ve noksan hesaplarından ve merkez bankasının rezervlerinden kaynaklanmıştır.

Yeni bir yıla giriyoruz peki 2019 da gerek yurtiçi gerek ise yurtdışı olmak üzere küresel ekonomide bizleri neler bekliyor kısaca bunlardan bahsedelim şahsi düşünce olarak analizlerimi, düşüncelerimi ve hissettiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Öncelikle 2019 dünya ekonomisi açısından 2018’e göre çok daha çetin ve sert geçecek gibi gözüküyor. ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarının yeni bir boyuta geçeceğini, rekabetin daha da artacağını, AB’den ayrılmaya yönelik bazı devletlerin girişimde bulunabileceğini, ülkelerin içerinde şuanda örnek olarak verebileceğimiz Fransa’da meydana gelen eylemlerin yaygınlık kazanabileceğini ve hatta belki de hadi biraz da komple teorisi ekleyelim merkezini bilemem ama belki de dünya genelini saracak yeni bir ekonomik krizin ortaya çıkabileceği bile bazı kesimlerce tartışılmaktadır.

Türkiye açısından 2019’u düşündüğümüzde ise ilk başta söylediğimiz gibi ekonomide yaşanacak zincirleme reaksiyonlara özellikle dikkat edilmelidir. Aşağıda vermiş olduğum ve değerli hocamız Mahfi Eğilmez’den esinlendiğim şekilde görüldüğü gibi enflasyon-faiz ve kur kısır döngüsüne girilmemelidir. Ekonomide küçük bir sistem hatasının tüm göstergeleri etkileyeceği asla unutulmamalıdır.

Enflasyon-faiz kısır döngüsü

Dikkat edilmesi gereken noktalar:

1. Cari açığa ve bağımlılık konusuna dikkat edilmelidir. Unutmayalım ki rahip olayında Trump’ın çelik ve alüminyum gibi ağır sanayi ürünlerine ek vergi koyacağına yönelik bir tweeti ile kurların nasıl etkilendiği asla unutulmamalıdır. Üretim tabi ki kısa dönemde ani bir şekilde arttırılamaz ama bu süreci sağlayana kadar farklı ülkeler bu ürünlere yönelik alternatif olarak kullanılabilinir.
2. TCMB’nin kısa ve uzun vadeli analizleri, para ve maliye politikaları piyasaların beklentilerine yönelik olmalıdır. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve bankanın bağımsızlığına özellikle dikkat edilmelidir.
3. AR-GE, inovasyon, yüksek teknoloji ve endüstri 4.0 artık geleceği şekillendiren etkenler olacaktır. Bu kavramlara gerekli önem ve finansal destek kesinlikle verilmelidir.
4. “YAPISAL REFORMLAR” belki de önem verilmesi gereken en önemli maddedir.

Sonuç olarak hem ülkemiz için hem de tüm dünya için 2019 yılı bir tehlike çanıdır. İşte bu ses bir uyarı niteliğinde olmalıdır. Gerekli olan tüm önlemler alınır ise tüm dünya bu seneyi sağ salim atlatır. Ama eğer ekonomik olarak kendi gardımızı almazsak çan sesleri yerini ekonomik sıkıntılardan harap olmuş olan bir toplumun çığlık seslerine bırakır bu yüzden ekonomik düzen içerisinde bulunan tüm birimlerin üzerine düşen vazifeyi en iyi şekilde yerine getirmesi benim yeni yıl için dileyeceğim en büyük temennidir.

Son yorumlar

Sıradaki makale yükleniyor...
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.