40% İndirim
💰 13F aracımızı kullanarak milyarder portföylerinden özel görüşler edininPortföyü Kopyala

Ekonomi Kaç Yılda Toparlanır?

Yayın Tarihi 09.05.2023 15:31
Güncelleme Tarihi 09.07.2023 13:32

Pek çok kişi "Ekonomi ne kadar zamanda toparlanır?" sorusunu soruyor. Bu sorunun yanıtı ne yazık ki umut vaat edici değil.

Eğer ekonomiden anladığımız dar anlamda enflasyon, büyüme, cari açık gibi kavramlarsa doğru ekonomi politikası uygulamalarıyla buralardaki toparlanma 2-3 yılda sağlanabilir (Toparlanma derken enflasyon ve büyümenin yüzde 5’ler düzeyine gelmesini, cari açığın da yüzde 3’ün altına düşmesini kastediyorum).

Ne var ki doğru ekonomi politikası öyle hafife alınacak bir koşul değil. Seçim sürecinde vaat edilenleri, yapılan harcamaları, kur korumalı mevduat uygulamasının yükünü, varlık fonundaki kamu kuruluşlarının içinde bulunduğu durumu, depremin getirdiği son derecede ağır yükü, bütçe açığının hızla artışını, olumsuz beklentileri dikkate alırsak durumu toparlayacak ekonomi politikası uygulamanın ne kadar zor olacağını tahmin edebiliriz. Bu saydıklarımın yanında açıklanmadığı için bilmediğimiz yükler ve açıklanan verilerin doğruyu ne kadar yansıttığı meselesi de küçümsenecek konular olmadığı için ortadaki ekonomik enkazın büyüklüğünün hayal gücümüzü aştığını söyleyebilirim. Bu büyük enkazı dikkate aldığımızda uygulanması gereken doğru ekonomi politikasının, öyle faizi birkaç puan artırarak, dışarıdan 3-5 milyar dolar fon sağlayarak sonuç getiremeyeceğini ve ne yazık ki toplumun her kesiminden yeniden özveri istenmesini gerektireceğini görebiliriz.

Türkiye, dünyanın en riskli ülkeleri arasında gösteriliyor. Öyle olunca yabancı yatırımcı gelmiyor. Bırakın yabancı yatırımcıyı borç verecek olanlar bile dolar cinsinden yüzde 10 faize karşın borç verirken tereddüt ediyorlar. Tam anlamıyla bir "kırk katır mı kırk satır mı" ikilemi karşısındayız: Ya ciddi bir kemer sıkma dönemi yaşayacağız ya da bu enkazı toparlayamayacağız. Benim gördüğüm durum budur. Bu duruma karşın iktidarı sürdürenler ve iktidara talip olanlar nasıl bu şekilde bol keseden vaatler verebiliyor diye sorarsanız Kolay Ekonomi kitabımda yer verdiğim Thomas Sowell’in bir sözünü hatırlatmak isterim:

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

“Ekonomide ilk ders kıtlıktır. Buna göre istekleri karşılamakta kullanılan her şey kıttır. Siyasetteki ilk ders ise ekonomideki ilk dersin dikkate alınmamasıdır.”

Ekonomiyi biraz daha geniş düşünürsek, mesela tarım ve hayvancılığa bakarsak, işimizin çok daha zor olacağını görebiliriz. Her iki alanda da Türkiye yirmi yılda inanılmayacak kadar geriye gitti. Et, süt, yumurta, gıda maddeleri fiyatlarındaki rekor artışların tek nedeni maliyetlerin artması ve talebin yükselmesi değil. Onların da büyük etkisi var kuşkusuz ama asıl mesele çiftçilerin ve hayvancıların üretimi terk etmeye başlamış olması. Yanlış politikalar ülkenin tarım ve hayvancılık üretimini düşürdü. Tarım ve hayvancılığın toparlanması ve ülke ihtiyacını karşılayabilir hale gelmesi tahminimce en az on yıllık bir süre alır.

Hukukun üstünlüğünün sağlanması, adaletin kişilere göre işlemekten kurtulması, yargı sisteminin tekrar yerine oturması da yıllar alacak. Bir siyasal iktidarın yönlendirmesine göre çalışmaya alışmış bir sistemin tekrar bağımsız karar alabilir hale gelmesi öyle kolay bir iş değil.

Bürokrasinin, kendisine çizilmiş alan içinde karar alıp uygulayabilir hale gelmesi de sanıldığı kadar kolay bir iş değil. Son yirmi yılda bürokrasinin bu yeteneği yok edildi. Bürokrasi, tümüyle siyasal talimatlara göre hareket eder hale geldi. Yirmi yıl yeterince uzun süre olduğu için eskinin deneyimli bürokratları da ayrıldı. Yeni girenlere bürokratın nasıl davranması gerektiğini anlatacak, yol gösterecek insanlar da pek kalmadı. Bürokrasinin eskisi gibi yukarıya bakmadan sorunları çözüp uygulamaya koyacak konuma gelmesi epey zaman alacak.

Eğitim, bu dönemde öylesine geriye gitti ki mühendislik okuyup matematik bilmeyen, ekonomi okuyup ekonominin konusunu tanımlayamayan, astronomiyi astroloji zanneden üniversite mezunları çıktı. Ve bu çocuklar mühendis, ekonomist, astronom olduklarını sanıyor. Sonra gidip bir mağazada tezgâhtarlığa razı olunca bütün hayalleri yıkılıyor ve yaşamı üzüntü içinde geçiyor. Lise mezunu olup da toplama çıkarma yapamayan, Dostoyevski’yi hiç duymamış olan, Hindistan’ın Ay'dan daha uzak olduğunu sananlar var. Eğitimin toparlanması yirmi yıldan az süre gerektirmeyecek diye düşünüyorum.

3. parti reklam. Investing.com'un sunduğu veya önerdiği bir teklif değildir. Feragat detaylarına buradan bakın veya reklamları kaldırın

Dış politikada yaratılan yalnızlık inanılmaz boyutlarda. Vizesiz Avrupa diye çıktığımız yolda vizeyle bile yurt dışına çıkamaz durumdayız. Yeşil pasaportlar bile artık kabul görmez noktaya geldi. Türkiye, çoğumuzun boyutunu bilmediği çıkar ilişkileri içinde olduğu Azerbaycan, Rusya ve birkaç Körfez ülkesi dışında dostu kalmamış bir ülke konumunda bulunuyor. Uluslararası itibarımız hiç bu kadar düşük düzeyde olmamıştı.

Mülteci sorunu artık taşınamaz düzeye gelmiş durumda. Bunun çözümü için bu insanların ülkelerinin yönetimleriyle görüşmeler yaparak dönüşlerinin barışçıl yollarla sağlanması gerekiyor. Bu alanlarda müzakere olanaklarını ortadan kaldıracak birtakım yanlış yaklaşımlara girdiğimiz için bu ilişkileri yeniden kurmak hem yorucu hem de zaman kaybettirici bir süreç olacak.

Özetle eğer sorunumuz sadece enflasyonu düşürmek, cari açığı toparlamak olsaydı bu işin içinden çıkmamız zor olmazdı. Geçmişte de bu tür krizlerden bir iki yılda çıktık. Ne var ki bu kez ekonomiyi çevreleyen çerçeve ekonomiden daha kötü durumda. Onları düzeltmek çok zaman alacak. Ve bunları tam olarak düzeltmeden, ekonomideki toparlanmayı kalıcı hale getirmek mümkün değil. Mümkün olsaydı 2003 - 2010 arasındaki toparlanma kalıcı olur, bugün bu enkazla karşılaşmazdık.

Bazıları beni karamsarlıkla suçlayacak kuşkusuz. Bu hep böyle oluyor, ne zaman gerçekleri anlatsam karamsar olarak niteleniyorum. Oysa bu bir karamsarlık tablosu değil, bu gerçeklerin bir dökümü. Bunları bilerek yola çıkar ve önlemlerimizi ona göre alırsak çıkış yolunu bulabiliriz. Aksi takdirde Arjantin gibi içinden asla çıkılamayacak bir bataklıkta yıllarca debelenir dururuz.

Orijinal Makale

Son yorumlar

ülkenin acı reçetesini detaylarını anlaşılabilir güzel bir şekilde ortaya dökmüşsünüz ne yazıkki içler acısı olan bir tablo olmasına rağmen toplumun bunu fark etmemesi daha acınası...
bunlar gitmezse sittin sene toparlanmaz
doz işi pudra şekercilerin işi ..Türkiye cahil cuhelanın elinde esir bırakıldı resmen.. dünyada ki ucuz ve bol dolar konjöktürunu ve üretim üssü olma alternatifini maalesef kaçırdık/ kaçırtıldık ?!?! oysa başarmak için en uygun zamandı avrupanın Çin i olabilirdik..
Kusurları örtmede gece gibi ol sözü gibi riskleri elimine etmek için de ülkenin zengin imkan ve kabiliyetlrini kullanarak riskleri yönetmek sizin gibi aklı selim insanlar için kolaydır. Risklerin üstünü ülkenin zenginlikleri ve güzellikleri örter açıkta bırakmaz.
Türkiye'de katma değer üretene ,cari fazla verene kadar ithal tüketim ürünlerine kısıtlama getirilmelidir.Bu insanlara anlatılmaldıır. Üretmeden ,kendi ürettiğini kullanmadan ithal ürünü alıp dış açık verip iyileşme beklemek hayalciliktir.
ithal tuketim urunlerine kisitlama getirirsin diyorsun bizim ihrac ettigimiz urunler icin ithal malz getiriyoruz. sen ithalati yasaklasan ihracat biter
Reel faiziniz eksilerde ise faiz arttırarak talep enflasyonunu düşürebilirsiniz.Dünya böyle yapıyor.Türkiyede hiçbir zaman bu yapılamadı.Abd'de enflasyon 4ten 8 çıktığında faiz 2den 4 e çıkarılmışken bizde enflasyon 8 iken faizimiz 9-10 du.  Türkiye'de yıllardır hep pozitif reel faiz verildiğinden döviz krizlerini çözmek için zaten yüksek faizleri daha da yükseltip günü kurtarıp ileride daha fazlasına ihtiyaç duyar hale getirildik. Madde bağımlısı gibi faiz ile krizi engelledik ucuzlayan döviz ile daha fazla borçlandık daha sonra yetmedi. Doz arttırdık böylece kısır döngüye girdik.
6 ayda düzelteceklerdi. Şimdi yıllar gerekli diyip ön hazırlık mı yapıyorsunuz. Yıllar olmasını istemiyorlarsa bol keseden cülüs bahşişi dağıtma vaatlerini vermeyeceklerdi .Siz de bunların yanlışlığını söyleyecektiniz.
Öncelikle insanlara enflasyonun düşmesinin genel fiyatların düşmesi olmadığını anlatmak gerekiyor. Örnek fiyatlar sırasıyla yıllık10-15-20-25-30 olsa enflasyon düşürülmüş demektir. Sırasıyla %50,33,25,20 dir.Bugün abd'de düştü diye sevinilen enflasyon 2021 den bugünü kümülatif %15tir. Yani 2 sene evvel 100 dolar olan bir şey geçen sene 109 oldu bugün 115.seneye 118 olunca enflasyonda başarılı sayacaklar. Genel Fiyatlar nominal olarak düşmeyecek.
Türkiye Arjantin çok benzerdir. Beğenmediğiniz Arjantin 20 sene evvel Türkiye'den daha iyiydi. Şimdi Türkiye ekonomisi onlardan çok daha iyi durumda. Türkiye'de krizler ekonomik değil algısaldır beklentiseldir. Öyle olmasa 1 günde %50 düşen parayı ne yaparsanız yapın toparlayamazsınız.İmf'den borç alın hukuk getirin kur sabit kalır lakin düşmez. Problemlerimiz insanlarımızın tasarruf ,yatırım ve tüketim alışkanlıklarının  yanlışlıkları ve algılarla kolay manipüle edilmesidir. Bu da nihai olarak yine milleti etkilese de sorunun çözümünün parçası olmak istemez.
Enflasyonun düşmesini istiyorsak  daha az ithalata, daha az tüketime razı olmamız gerekmektedir. Yoksa tepeden inme enflasyon düşmez.
Sıkıntıların kaynağı 2015ten beri koalisyonla ülkenin yönetilmesi ve ahlaksız siyasettir. Uçuk ekonomik vaatler ile halkı kandırıp her seçim iktidarın da buna yakın icraatler ile maliyeyi bozmasına sebep olundu. Bu da uzun vadede daha fazla enflasyon daha fazla vaat daha kötü ekonomiyi oluşturuyor.Eyt,ikramiye,uçuk asgari ücret vaatleriyle 8 senedir ücret enflasyon sarmalına girildi.
Tarım bitti diyerek en basit bilgiye dahi sahip olmadığınızı göstermiş oldunuz. Tarım son  20 yılda %50 arttı.Halbuki bir önceki 20 yılda %50 düşmüştü.Yeterli değil demek başka bitti demek başka. İstisnasız 80-02 arası düşen tarım tersine dönüp yükselmiştir. Bırakın yalanları.Yalan teşhisle doğru çözüm olmaz.
varlıkları satarak ve bol para basarak refah artışı gibi gösterilen tablonun ardındaki gerçek tablo malesef ki böyle hocam çok iyi özetlemiş
Bu kadar insanın hala ekonomimizin çok iyi durumda oldugunu düşünmesi gerçekten inanılmaz! Mantıkla falan açıklanabilecek bir durum değil. Hayır yani anlamadığım, ekonomimiz bu kadar iyi madem benim alım gücüm neden bu kadar düştü ve bir tek benim mi düştü? Aşağıda olumlu oldugunu iddia eden arkadaşların alım gücü nasıl oldu da hiç düşmedi???
Maalesef cehalet diz boyu 😔
Alım gücü düşse enflasyonda düşer. Talep hala canlı. Satışlar hacimsel olarak %40 artmış durumda.Enflasyonu düşürünce alım gücü artmayacak.(Enflasyon ücret sarmalına girmemizin sebebi 2015 yılında başlayan reel ücret arttırma politikasıdır.Dengenin üstüne çıkarsanız piyasa onu dengeye getirmeye çalışır.)Zaten enflasyon düşmesi için alım gücünün bilinçli düşürülmesi,talebin kısılması,tüketimin azaltılması,faizle tasarruf yapılması,artan faizleri ödeyemeyen firmaların batması,devletin yüksek faiz ile borçlanması,işsizliğin artması ,kredilerin sıkılaşması gerekiyor. Yani kısaca reel faiz ile devletin(halkın) borçlanıp mevduat sahiplerine gelir transferi yapılması ile enflasyon düşüyor.
Alım gücü ferdi ücret ve ihtiyaçlara göre değişir. Enflasyon düşük iken işsiz biri geçinemezken enflasyon yüksek olup iş sahibi iken belli ihtiyaçlarını karşılayabilir.Ayrıca bazı grupların bazı mal gruplarında alım güçleri artarken bazı kalemlerde düşebilir. Örnek 10 sene öncesine göre benzin alım gücü artarken araba alma gücü azalabilir. Genel değerlendirme için enflasyon gibi ya da belli ürün sepetleriyle ortalama değerlendirme yapılabilir. Mesela 2014 yılında açlık sınırı 1300 lira iken 850 lira asgari ücret alınabiliyorken bugün 8500 ve açlık sınırı 11bin. Bu gıdada asgari ücret alan birinin alım gücünün reel artışını gösterir.Ama o gün evinde 2 kişi çalışıyorsa bugün 1 kişiyse bu onun özelinde hanenin zor duruma geldiğini gösterebilir. Yani ferdi değerlendirmeler genelde aynı neticeyi vermez.
hocam çok güzel özetlemişsiniz teşekkürler ülkeyi yönettiğini zannedenler ve yandaşları millileşme adı altında ekonomiyi ve alım gücünü nereden nereye getirdiğini nasılda görmezden geliyorlar. Evet hocam dediğiniz gibi zor günler kapımızda bekliyor
mahfi eğilir kendi aklındaki siyasi düşüncelerini buradakileri etkilemek için kullanma sen çoktan eğilmişsin pkkĺi itlerle işbirliği yapan kim varsa Allah belasini versin
ülkeye adalet anlayışı Selahattin demirtaş serbest kalacak demekle nasıl geliyor bu vaatten yargıya müdahale değil de ne çıkıyor acaba,ikinci konu dış politika 20 yıl öncesinde bütün ülkenin birinci gündemi AB ye girmek iken şimdi kimsenin umurunda değil bu ülkemiz için pozitif bir gösterge değil mi?Biz bütün ülkelerle iyi geçinebilmek için hepsine taviz mi vermeliyiz?Örneğin Fransa ile mavi vatan konusunda ters düşüyoruz ne yapalım cikarlarimizdan taviz mi verelim?Ayni şekilde abd,Yunanistan,ermenistan gibi ülkelerde de
Ben karamsarlıği iki çocuğum için düşündüm, onlara bizim düştüğümüz durumu görmesin.
asıl soru şu olmaliydi böyle bir lider kaç yilda bir gelir?
yani kısacası ülkenin anası ağlamış ben bunu anladım planları tuttu cahil okumuşlar uyuyan koyunlar
Şu ekonomiyi gerçek verilerle hissedilen refah doğru orantılı olarak milleti birbirine düşman edip ayırarak değil birleştirerek kardeş gibi hissettirerek düzelten dinli,dinsiz,ırkı,görüşü farketmeksizin gerçek liderinizdir.Bir tane çıksın artık ya.Atatürk gibi bir adama bile yıllarca kin kusmuşlar içlerinde ölüp gitmiş adama,bu nankörlüğü gören biri kendini bizim için ortaya atar mı bilmem ama çıksın artık.
Hocam durumu çok güzel resmetmişsiniz.Aynı šeyler benim kafamda aylardır dönüp duruyor.Ekonomik durum bu şekilde içler acısı olduğu halde hala bu kadar vaatlere kaynağı nereden bulacaklar acaba diyorum ama kim gelirse gelsin, geçmişte olduğu gibi yine bizden 5 alıp, geri bize 3 vererek toparlayabilirler ancak.Dolayısıyla güzel günler !.. bizi bekliyor.Ağzınıza sağlık.
öztemur git başka yeri trolle.burası tik tok değil.mahfi eğilmez'i bidon kafalılar okumaz..o yüzden haklılığının farkındadır burada olanlar..ekonomide ülkene güvenmek diye birşey olmaz, ülkende güven ortamı dersen olur. o da ülkede yok ki tefeci faiziyle bile borç bulamaz haldesin.bilmiyosan sus bilene ok atma
Gelde bunları onlara anlat. Kurbandan kurbana evime et giriyo onu da eş dost kesip verirse diyor… 5 dk sonra dünyayı yönettiğimizi söylüyor..
başkası adına konuşuyor... beyninle oku mall
işte bunlar hep düzgün beslenememekten :)
Ekonomimiz dışa bağımlı olmasın .Osmanlı duyuni umumiyesi gibi borç alarak kalkınma olmaz.Müstemleke olunur.Ekonomimiz çok daha iyi olacak.Ama imf den veta dıştan borç almadan.
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2024 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.