Güne Çin verilerinin olumlu seyri ile başlayan piyasalar, Dolar’ın değer kaybı ile birlikte, ralli bitti mi sorularını tartışmaya başladılar. Altın fiyatları 1250 seviyesinde tutunması sonrası yeniden bir miktar yukarı zorlamaya niyetlenirken, Dolar/TL’de 3 kere denenen 3.11 seviyesinin aşılmaması sonrası bir kar realizasyonu geldi. Bir süredir stabil seyir hakkını koruyan varlık fiyatları da, gün itibariyle yaşanan dalgalanmaya maruz kalırken, acaba bir düzeltme mi ? yoksa Dolar rallisinin sonuna mı geldik tartışmalarına girmeye başladı. Haftanın devamındaki gelişmelerle birlikte soruların çözüme ulaşacağını söyleyebiliriz. Genel olarak haftaya baktığımızda;
Enflasyondan pozitif bir katkı geldi diyebiliriz ama !
Gündemde olan önemli iki gelişmiş ülke ekonomisinde enflasyon rakamları ılımlı bir performans ortaya koydu. ‘’Hard Brexit’’ ile birlikte piyasaların odak noktasında olabilecek İngiltere ise, sürecin netleşmesiyle birlikte doğal yollardan devalue ettiği Sterlin’in meyvelerini toplamaya başladı. Yeni bir hamle ile faiz oranlarını düşüren ve parasal genişleme miktarını bir miktar artıran İngiltere Merkez Bankası iyi gelen enflasyon rakamlarından destek bularak para politikasındaki genişleyici önlemleri ötelemek isteyebilir. 3 Kasım’daki toplantısında ise, yeniden sürpriz bir gelişme olmadığı sürece BOE, bekle-gör politikasını devam ettirerek, FED’in atacağı ana hamleyi beklemek isteyecektir. Ancak düşen Sterlin ithalatı da olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle eğer beklenen ihracat artışı düşük kur ile birlikte ithalatı desteklemezse dış açık artarak stagflasyon senaryolarına doğru beklentileri artabilir. Bu nedenle küresel ekonominin gidişatı ve ticaret anlaşmalarının ilerleyen dönemlerde nasıl olacağı, BOE’nin gerçek adımlarını bekleyeceğe benziyor.
Yükselen petrol fiyatlarının da ekonomileri hafif de olsa desteklemeye devam ettiğini görüyoruz. Özellikle gelişmiş ülke ekonomilerinin maliyetlerini artıracak bu gelişme FED’i de destekleyecek gibi bir görüntüyü ortaya koyuyor.
Çünkü açıklanan enflasyon rakamlarında manşet tarafta görülen hızlı iyileşmenin etkisinin büyük bir kısmı enerji fiyatlarında görülen etkiden kaynaklı. İç talebin ise, zayıf seyri devam ediyor. Bu nedenle daha iyi bir gösterge konumunda olacak Çekirdek PCE rakamlarını daha önde tutmakta fayda var. Gıda ve enerji fiyatlarından ayrıştırılmış çekirdek TÜFE’nin ise, yıllık bazda yüzde 2.3 beklentilerine nazaran yüzde 2.2 arttığını gördük. Verinin fiyatlaması çok yüksek boyutta olmadı. En pozitif ayrıntı reel kazançlarda görülen artıştı. Yeniden artıya geçen bu gelişme enflasyon beklentilerini pozitife çekebilir. Ancak bekleyip görmekte fayda var. Aralık ayı her ne kadar yüzde 65’lik bir faiz artırımına işaret etse de, bir çeyrek faiz artırımı piyasaların gidişatını çok fazla sarsmayacaktır. Önemli olan ABD 2017 yılındaki projeksiyonunu nasıl düzenleyecek ? Bunu görmekte fayda olduğunu düşünüyoruz.
Çin’den nokta atış büyüme !
Çin ekonomisinden sabah saatlerinde gelen veri setine baktığımızda, büyüme rakamlarının beklentilere nokta atışı ile yüzde 6.7 beklentilerine paralel geldiğini gördük. Perakende satışlar bir miktar pozitife geçerken, sanayi üretimi gerileme gösterdi. Son 2 haftalık datalarda ise, Çin’in ihracat ve ithalatı geriledi. Enflasyon beklentilerin hafif üzerinde geldi. Özellikle ÜFE tırmanış kaydetti ve uzun zaman sonra pozitife geçti. Büyüme ise, beklentilere paralel gelerek piyasadaki tedirginliği artırmadı. En önemli gelişmenin petrol tarafındaki toparlanma olduğu görülüyor. Bu iyimserliğin devamlılığı FED tarafında da, ekonomik dinamonun devamlılığı adına da pozitif bir gelişme olarak söyleyebilir. Ancak sürdürülebilir mi ? bunu 2017 hatta 2018’de de konuşmaya devam edeceğiz.
Piyasalar ECB ve TCMB kararlarını bekliyor
Bu haftanın düğümünü çözecek asıl gelişme şüphesiz bu iki merkez bankasının vereceği faiz kararı olacak. Beklentimiz TCMB’den 25 baz puan indirim geleceği yönünde. Gelmeli mi ? şuanki ekonomik tabloda gelmemeli. Ancak daha sonra fırsat bulabilir mi ? TCMB bu konuya biraz daha odaklanıyor olabilir. Ortalık daha fazla karışmadan bir, fırsat bulunca da iki indirim yaparak simetrik faiz koridoruna geçiş sürecini sonlandırmak isteyebilir. Bu nedenle kur hareketlerinde belirleyici olacak asıl adımın bu karar sonrasında geleceğini söyleyebiliriz. Diğer yandan Musul operasyonuyla gerilen dış siyasetin önemli bir baskıyı ortaya çıkardığını ve başkanlık sistemine dair gelişmelerin yeniden ortaya çıkması ile birlikte tetikleyici bir etki yarattığını görüyoruz. Yani tabanda yurtiçi dinamikler olumsuz gelişmelerle birikiyor. Bu birikimli etki de, küresel anlamda dolar talebinin arttığı dönemlerde kuru yukarı çekiyor. Teknik olarak da, geri çekilmeler kademeli alımları desteklemeye devam edebilir. 3.0700’ye geri çekilen Dolar kurunda ilk destek burası olarak görülüyor. Satışların hızlanması halinde, 3.0650-3.0500 destekleri gündeme gelebilir. Ancak kurda yakın zaman içerisinde 3.0500 seviyesnin altını beklemiyoruz. Düştükçe yukarı doğru tepki veren bir kur izlemeye devam edeceğiz gibi görünüyor.
ECB gündemine baktığımızda ise, tapering senaryoları geçtiğimiz 2 haftada gündeme gelmiş ancak Avrupa Merkez Bankası bu durumu yalanlamıştı. Görüntü itibariyle de yarın faiz kararından öte bu konunun toplantıda tartışılıp tartışılmadığı önemli olacaktır. Varlık alımlarının 10 milyar Euro’luk dilimler halinde azaltılmasına yönelik bu planın, QE’nin henüz meyvelerinin topladığı bu zamanlarda çok da fazla gündemde olacağını düşünmüyoruz. Ancak Draghi sorular sırasında, bunu toplantıda tartıştık derse, Euro biraz yukarı tepki verebilir. Bu duruma dikkat etmekte fayda var. Ancak bunu tartışsalar bile varlık alım programının süresinin uzatılacağına dair bir dengeleyici mekanizmayı da devreye sokması da gündemde olabilir. Teknik olarak ise, 1.0940 önemli. Geçilemediği takdirde yukarı tepki verebiliriz. Çünkü Dolar’ın bir süre dinlenme zamanı geldi gibi duruyor. Yukarıda 1.1070 devamında ise, 1.1100 ve 1.1170 var. Ancak bu yükselişler ilerleyen vadelerde bir dönüş reaksiyonunu beraberinde getirmeye devam edecektir. Varlık alımlarının durumuna dair açıklamaların TL ve diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine olan katkısı da bu haftanın düğümünü çözecektir.
Analizlerimizi sürekli takip etmek için buradan kayıt oluşturabilirsiniz
www.isikfx.com