- Dövizlerdeki Yoğun Hareketliliğin Perde Arkası
- CAD: Kanada Merkez Bankası Tahminleri Düşürebilir
- NZD: Mandıra Fiyatları Ve TÜFE Sebebiyle Düştü
- GBP: Tahminler İngiltere Merkez Bankası Tutanaklarına Bağlı
- Euro, Kısa Vadede Baskıya Dikkat
- Dolar Faiz Oranı Görüşmeleriyle Yükseldi.
Dövizlerdeki Yoğun Hareketliliğin Perde Arkası
Yeni bir haftaya girdik ve dövizler yoğun bir şekilde işlem görüyor. Kanada ve Yeni Zelanda doları en büyük günlük değişimini gerçekleştirdi. Yen çiftleri de fazla geride kalmadı. USD/CAD, Kanada Merkez Bankası’nın para politikası duyurusu öncesi 5,5 yılın en yüksek seviyesini vurdu. Kanada Merkez Bankası’nın, petrol fiyatlarının düşüş, istihdamdaki azalma, imalat faaliyetindeki yavaşlama ve inşaat izinlerinin düşüşünü göz önünde bulundurduğumuzda faiz oranlarını düşürmesini beklemediğini söyleyebiliriz. 3 Aralık’ta gerçekleşen son politika toplantısında petrol fiyatları yaklaşık 30% değer kaybetmişti ve Salı sabahı, imalat satışlarının ikinci kez düştüğünü öğrendik. Son Kanada Merkez Bankası toplantısın, merkez bankasının düşük petrol fiyatlarındaki kaygılarıyla ihracat sektöründeki olumlu görüşlerini dengeli bir şekilde dile getirmesiyle tamamlanmıştı. Bu ay, biraz daha endişeli bir ton duymayı bekliyoruz çünkü büyüme ve enflasyon tahminleri zayıfladı. Kanada Merkez Bankası, ekonomik tahminlerini bizim öngördüğümüz şekilde düşürürse USD/CAD paritesi 1,22 / 1,23 seviyesine kadar yükselebilir. Yeni Zelanda doları, Salı sabahı gerçekleşen müzayedenin ardından değer kaybetti. Mandıra fiyatları 1% oranında yükseldi. Son müzayedede fiyatlar 3,6% oranında yükselmişti. Fiyatların daha fazla yükselme ihtimali mevcut. Bizim görüşümüz, üç defa arka arkaya gerçekleşen artış iyi haber ve mandıra fiyatlarında yeni bir dip nokta sinyali anlamına geldiği yönünde. Yeni Zelanda’da tüketici fiyatları dördüncü çeyrekte 0,4% oranında düştü. Fiyatların birinci çeyrekte bulduğu destekle bu çeyrek yayınlanacak raporun güçlü olmasını bekliyoruz. Uzun vadede mandıra fiyatlarındaki kararlılık, Yeni Zelanda Merkez Bankasının mevcut para politikasını sürdürmesini sağlayacak. Bu hissiyat ve 3,5%’lik faiz oranı, Yeni Zelanda dolarının daha fazla düşmesini engelleyecek hatta yakın zamanda, özellikle Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme programını yürürlüğe koyması halinde, toparlanmaya başlayacak. Bu sırada Avustralya doları, altın fiyatlarının yükselişinden ve beklenenden güçlü gelen 4. çeyrek GSYİH verileriyle destek buldu.
GBP: Tahminler İngiltere Merkez Bankası Tutanaklarına Bağlı
Diğer birçok majör dövizden farklı olarak Sterlin, Amerikan doları karşısında geçtiğimiz 2 haftada dar alanda işlem gördü. Bu, İngiltere Merkez Bankası’nın önümüzdeki 24 saatte yayınlayacağı tutanaklarla değişebilir. Politikacıların faiz oranı artışının sürmesi yönünde baskı uygulamaya devam ederse döviz çifti 14 Ocak ve 15 Ocak’ta 1,5270 seviyesini yukarı yönlü kırabilir. Politikacılar, petrol fiyatlarının düşüşü ve TÜFE üzerindeki baskı ile ilgili kararsız kalırsa GBP/USD 1,5035 seviyesi ile 1 yılın en düşük seviyesine gerileyebilir. Geçtiğimiz birkaç hafta boyunca yatırımcılar İngiltere Merkez Bankası için sıkılaştırma beklentilerini azalttı. Ekonominin her bir köşesi hala zayıflamış değil. Perakende satışlar ve ortalama saatlik gelirler yükseliyor. Özetleyecek olursak İngiltere Merkez Bankası toplantı tutanakları, sterlinde büyük bir tepki yaratma ihtimali sebebiyle oldukça önemli. Ancak bu tepkinin yönünü kestirmek oldukça zor. Bunu göz önüne aldığımızda şahin tutumunda yorumlar, güvercin tutumuna göre daha büyük etki yaratacaktır çünkü çok az merkez bankası bu yıl faiz oranı artışı olmasını öngörüyor. Tutanakların dışında bir de yayınlanacak istihdam verileri var. Satın alma müdürleri endeksine göre işgücü piyasaları kalkınmaya devam ediyor.
Euro, Kısa Vadede Baskıya Dikkat
Beklenenden güçlü yatırımcı güvenine rağmen Euro, Amerikan doları karşısında değer kaybetti. Yatırımcılar, açık bir şekilde dövizi Avrupa Merkez Bankası para politikası toplantısı öncesi baskılıyor. Avrupa Merkez Bankası toplantısı öncesi biraz daha düşüşün mümkün olduğunu düşünüyoruz. Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu tarafından yayınlanan son rapora göre yatırımcılar Euro’da büyük oranda kısa pozisyon tutmaktalar. Küçük bir ihtimal de olsa parasal genişleme için yeteri kadar destek olmaması halinde 500 milyar dolarlık program Avrupa Merkez Bankası’nın piyasaları tatmin etmek için ihtiyacı olacak minimum tutar. Karar, Avrupa Merkez Bankası için hiçbir zaman kolay olmuyor çünkü diğer merkez bankalarının aksine Euro Bölgesi dahilinde 18 tane ülke bulunuyor. Ancak Avrupa Merkez Bankası kenarda oturup fiyat düşüşü ile ilgili kaygılar ve enflasyonun yavaşlamasını hiçbir şey yapmadan izleyemez. Parasal genişleme için yeterli destek olursa, Avrupa Merkez Bankası’nın programın boyutu üzerinde çalıştığını görebiliriz ancak parasal genişlemenin ön duyurusu, varlık destekli menkul alımında olduğu gibi yeterli olmayacaktır. Avrupa Merkez Banası için gerçek sınav programın boyutunda başlıyor. Piyasaları etkilemek için Avrupa Merkez Bankası bir trilyon Euro değerinde veya daha fazla devlet tahvili alma sözü vermek zorunda. Çıta, Perşembe günü gerçekleşecek Avrupa Merkez Bankası toplantısı için yüksekte duruyor.
Dolar Faiz Oranı Görüşmeleriyle Yükseldi.
Amerikan doları Wall Street Journal tarafından yayınlanan raporun ardından diğer birçok majör döviz karşısında değer kazandı. Fed üyesi Jim Bullard ile röportaj yapan Hilsenrath’a göre Fed, faiz oranı artışına ihtiyaç duyuyor. Bullard bu yıl FOMC’da bu yıl değil gelecek yıl oy kullanacak. Bullard, “Geçtiğimiz yıl küresel bonolarda bir artış gerçekleşti. Bence bunun büyük bir kısmı, Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme uygulayacağı beklentilerinden dolayı gerçekleşti. 2014 yılının başında insanlar Euro Bölgesi’nin iyi bir yıl geçirmesini bekliyorlardı. Büyüme ve kalkınma ile geçen bir yıl olması gerekiyordu. Yıl ortasına geldiğimizde bunun enflasyon rakamlarının düştüğünü, daha kötüye gittiğini gördük. Avrupa Merkez Bankası’nın alışılmadık para politikası uygulayacağı beklentileri git gide yükseldi. Sanırım küresel tahvil piyasalarının artışı ve ABD’deki faizlerin düşüşünün öncü sebeplerinden birisi bu. Faiz oranlarının sıfırdan kurtulmasının gerektiğini düşünüyorum. Politikayı normal hale getirmek bence oldukça önemli. Normal hale getirmeye başladığımızda, faiz oranları hala oldukça düşük olacak. 50 baz puan veya 75 baz puandan bahsediyoruz. Bu, oldukça düşük bir oran ve enflasyona hala yukarı yönlü baskı uyguluyor olacak. Daha fazla sıfır faiz oranı politikasını sürdürebileceğimizi sanmıyorum.” dedi.
Kathy Lien'in ücretsiz İşlem raporu için Orijinal (İngilizce) Metin