Geçtiğimiz ay gelen faiz indiriminin ardından enflasyon rakamlarına kilitlendiğimiz Türkiye ekonomisinde yine bir PPK gününe geldik. Geçtiğimiz ay politika faiz oranlarında 50 baz puanlık bir indirim yapan TCMB’sı aynı zamanda enflasyon rakamlarında beklentiler dahilinde %1’lik bir değer kaybının gelmesi ile birlikte ay başında olağanüstü bir PPK toplantısı yapabileceğinin sinyallerini vermişti. Bugün gelecek olan rakamları beklerken öncelikle buraya nereden geldiğimize bakmamız gerektiğini düşünüyoruz. Sonuçta ay başında açıklanan enflasyon rakamlarında toparlanma gelmemiş olsaydı TCMB’nin ek bir faiz indirimi yapacağını biliyoruz. Bu ne demektir; koşullarda pozitif toparlanma olmasaydı bile TCMB’nin faiz indirimi yapmak için ekonomik dengeleri mevcuttu. Hatta durum öyleydi ki ekonomi yapıcıların çoğu olası erken toplantı için beklentilerini 75 baz puanlık bir indirim olarak belirlemişti. Bütün bunlara rağmen enflasyon rakamlarında toparlanma geldi (bu durumun faiz indirimi için daha rahat koşullar yarattığı söylenebilir.) ve beklenen olağanüstü toplantı yapılmadı. Ki bütün gözler bugün gerçekleşecek olan PPK toplantısına çevrilmiş oldu. USDTRY paritesinin hareketlerine baktığımızda, piyasa yatırımcıları açısından ise sakin bir dönemin geldiğini gözlemliyoruz. Sonuçta öyle bir durum var ki TCMB’nin önümüzdeki dönemde faiz indirimi yapacağı ve Amerika tarafından da bir faiz artışı süreci baskınlığını hissediliyordu. Amerika için her ne kadar son FOMC tutanakları beklenilenin aksine güvercin gelmiş olsa da bugün TCMB’nin yanı sıra Yellen’ın senatoda yapacağı tanıklıkta USDTRY paritesi üzerinde hareketlenme yaratabilir. Diğer taraftan Türkiye Merkez Bankası’nın bugün yapacağı hamlelerdeki beklentiler gelecek olursak, USDTRY üzerindeki büyük hareketin buradan kaynaklanacağı söylenebilir. Geçtiğimiz toplantıda politika faiz oranında yaptığı indirim ile birlikte alt taban seviyesine yaklaşıldığı görüldü. Bugün yapması beklenen olası düşüşün aynı zamanda alt bantta da gelmesi beklenebilir. Nitekim son dönemde bant aralıklarında değişiklik yapamaması, piyasa tarafından indirimlere beklenen etkinin gelmesini sağladığı söylenebilir. Bu durumda faiz indiriminden beklenen etkinin alına bilmesi için TCMB’nin bant oranlarında da bir indirime gitmesi olasıdır. Tavan fiyat oranı olan marjinal fonlama oranındaki olası bir değişikliğin ise yatırımcılar tarafından en çok dikkat edilecek nokta olduğu unutulmamalıdır. Piyasa beklentisinde medyan değerleri hem üst bant(marjinal fonlama), hem alt bant (borçlanma faiz oranı) hem de politika faiz oranında (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı) 50’şer baz puanlık indirim yönündedir. Burada önemli olan noktalardan biri ise gelecek olan olası indirimlerin piyasa beklentisinin altında olup olmayacağıdır, sonuçta yatırımcıların beklentileri ile birlikte uzun bir süredir TCMB’nin faiz indirimi parite üzerinde fiyatlanmaktadır. Son dönemde TCMB yetkililerinin faiz indirimi konusunda sakin bir tavır sergilemektedirler. Ekonomik görünümde Türkiye için hızlı faiz indirimlerinin tehlikeli olacağı düşünceleri olduğu göz ardı edilmemelidir. Her ne kadar gelmeyen genişleme hamlelerine karşı hükümet tarafından sert eleştirilere maruz kalsa da, bugün TCMB’nin PPK toplantısında verebileceği kararlardan birinin de indirim yapmamak olduğu akıllardan çıkarılmamalıdır.
TCMB’nin bugün yapması beklenen faiz indirimi kararına yaklaşılırken, USDTRY paritesi üzerinde teknik inceleme yapacak olursak, yukarı yönlü hareketlenmelerin konu dahilinde olduğu söylenebilir. Tabi bu noktada önemli olan kısım, gelen olası faiz indiriminin piyasa beklentilerinin altında olup olmadığıdır. Beklentilerin altında gelecek olan faiz indiriminin parite üzerinde beklenilen değer kazanımlarından ziyade değer kayıplarına sebep olabileceği unutulmamalıdır. Diğer taraftan akşam saatlerinde gelecek olan Yellen tanıklığında parite üzerinde kısıtlı bir baskı oluşturduğu gözden kaçırılmamalıdır.