Geçtiğimiz hafta genel itibariyle yurt içine ilişkin veri akışı bir miktar sakin seyrederken, haftanın son işlem gününde ekonomik güven endeksi 100,8 ile beklentilerin üzerinde geldi. Ülkede ayrıca yılın ilk enflasyon raporunda belirlenen yüksek seviyeler TL tarafında tansiyon yaratmaya devam ediyor. Ancak TL üzerindeki baskının yurt içinden gelen açıklamalarla bir miktar dizginlenmesi kurdaki yükselişlerin önüne geçiyor diyebiliriz. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan kur korumalı TL vadeli mevduat ve katılım fonlarındaki artışın devamına dikkat çekerken, gelecek döneme ilişkin çok iyimser olduklarını ve son dönemde döviz kurundaki istikrarlı seyrin bu iyimserliği tetiklediğini dile getirdi. Diğer taraftan Erdoğan, faizi indirmeye devam edeceklerini ve enflasyonun da düşeceği konusunda açıklamalara yer verdi.
ABD bazlı gelişmelere değinecek olursak, FOMC toplantısında Fed Başkanı Powell’ın faiz artırımı için Mart ayına işaret etmesi sonrasında dolar varlıkları üzerinde ciddi değer kazanımı oluştu. Bu durum gelişmekte olan ülke para birimlerinin geneli üzerinde baskı yaratsa da TL tarafındaki etkisinin sınırlı kaldığı söylenebilir. Diğer taraftan ABD ekonomisi dördüncü çeyrekte yüzde 6,9 oranında büyüme gerçekleştirdi. Ülkede PCE fiyat endeksi yüzde 0,4 artarken, Michigan tüketici güven endeksinde ise hafif ivme kaybının yaşandığı görülüyor.
Tüm bu bilgiler ışığında yeni haftada 13,40 seviyesi üzeri hareketliliğini koruyan kurda yeni bir alım için 13,85 direncinin aşılmasını takip ediyoruz. Bu seviye üzeri bir kapanışta yükselişler 14,30 ve 14,75 seviyesi üzerine taşınarak yukarı yönlü ivmenin hız kazanmasına yol açabilir. Ancak olası bir aşağı yönlü çözülmede ise 13,40 ilk destek, bu seviye altında 13,0 ve 12,55 seviyeleri güncelliğini koruyan önemli destek bölgeleri olarak takip edilebilir.