Küresel piyasalarda savaş gelişmeleri ile azalan risk iştahı sonrasında gelişmekte olan ülke para birimlerinde oluşan değer kaybı ile kurda 14,95 seviyesine varan oranda yükseliş ivmesi gerçekleşti. Özellikle ABD’den savaşa yönelik olumsuz haberlerin devam etmesinin akabinde ABD’de enflasyonun 40 yılın zirvesine çıkması ve ECB’nin varlık alım azaltımını hızlandırma kararı almasının da endeksler üzerindeki baskısını yakından hissettik. Diğer taraftan Fed vadelilerine göre bu hafta gerçekleşecek olan Fed’in toplantısında faiz artış beklentilerinin 25 baz seviyesinde yer almasının da dolar tarafını güçlü tuttuğunu görüyoruz. Bu kapsamda ABD’de açıklanan Michigan tüketici güven endeksinin beklentilerin oldukça altında kalmasının dolar tarafında etkisi olmadı. Ayrıca piyasa beklentisinin Fed’in bu faiz artırım döngüsüne ilişkin 2022 yılı tamamında 7 adet artış olarak yer aldığını görüyoruz. Bu durumun kur üzerinde yükseliş ivmesine hız kazandırması ile birlikte 15,0 direnç barajına yönelik atakların sıklaştığı söylenebilir.
Yurt içi gelişmelerde ise Ocak ayı sanayi üretimi yüzde 7,6 ile beklentilerin altında bir artışa işaret etti. Ülkede Ocak ayı perakende satışlar verisi ise yüzde 1,5’lik oranda daralma gösterdi. Diğer taraftan ülkede cari işlemler hesabı ise, Ocak ayında 7,11 milyar dolar açık ile 2017 Aralık ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Büyüme görünümüne yönelik önem arz eden bu veri seti sonrasında TL tarafında hafif değer kazanımı meydana gelirken, kurda yükseliş ivmesinin korunmaya devam ettiğini görüyoruz.
Tüm bu bilgiler ışığında yeni haftada 14,75 sınırında başlayan kurda bu seviye üzeri kapanışın yaşanması durumunda yükselişler 15,20 direnç seviyesi ile birlikte 15,65 eşiğine dek ulaşabilir. Ancak olası bir 14,75 seviyesinden yaşanabilecek olan dönüşte ise 14,30 ilk destek, bu seviye altında 13,85 ve 13,40 seviyeleri güncelliğini koruyan önemli destek bölgeleri olarak güncelliğini koruyor.