2020 küresel piyasalar için hiç tahmin edilemeyen bir yıl oldu ve ilk çeyrek tüm ekonomiler için rekor kayıpların yaşandığı bir dönem olurken merkez bankalarının parasal ve hükümetlerin de mali destekleriyle hasar en aza indirgenmeye çalışıldı. Salgının yarattığı enkaz Fed, ECB ve BOE gibi büyük merkez bankalarının da rekor genişlemeye gitmesine neden oldu. Bu genişleme politikalarıyla piyasalarda Mart ayındaki şok satışların ardından ise ralli başladı. Özellikle Fed’in faiz politikasında hızlı davranmayacağını ve önümüzdeki 3 yıl faiz artışının olmayacağına dair açıklamaları endekslerdeki ralliyi destekledi. Diğer taraftan ise Avrupa’da ve ABD’de rekor teşvik paketleriyle destekler devam etti. Son olarak ABD Başkanı Trump 900 milyarlık teşvik paketini onayladı, ancak nakit yardımının 600 dolardan 2000 dolara çıkarılması talebinin kabul edileceğine pek ihtimal verilmiyor. ABD’de tedbirler nedeniyle hizmet sektöründeki tıkanma işsizlik tarafına direkt yansıdı ve haftalık işsizlik maaşı başvurularında da artışlar yaşandı. Trump’ın onayladığı son pakette haftalık 300 dolarlık işsizlik maaşı ödemeleri devam edecek. Finans piyasaları bırakın şoku atlatmayı durumu fırsata çevirerek yükselişini hızlandırırken reel piyasa ise desteğe muhtaç ve bu noktada 2021 yılındaki en büyük sorunların başında gelecek olan işsizlik için ABD desteklere devam ediyor.
Ülkemizde ise pandemi sürecinde bütçenin uygunluğuna göre nakit destekleri verildi ve bu destekler devam ediyor. Çalışma Bakanı Selçuk, bugün 2021 asgari ücreti açıklarken Nisan ayındaki karantina sürecinden bugüne 2 milyon çalışana 6,5 milyar lira destek sağlandığını söyledi ve 2021’de de asgari ücretin %21,56 yani nakit olarak 500 TL artışla 2 bin 825 TL’ye yükseltildiğini açıkladı. Bu rakam elbette son derece düşük ve özellikle aylık gıda harcamalarının neredeyse altında kalması emeğin hakkının verilmediğini gösteriyor. Yaklaşık 7 milyon asgari ücretlinin olduğu ülkemizde işsizlik zaten en büyük sorun ve işten çıkarmalar engellendiği için de resmi işsiz sayısında düşüş varmış gibi görülüyor. Özellikle genç ve kalifiye işsiz sayısı çok fazla, ancak insanlar kıt kanaat da olsa geçinebilmek için bu rakama mecbur. 2021 ise acı reçetenin uygulanacağı bir yıl olacaksa kemeri en çok yine vatandaş sıkacak, ancak faizin ilk çeyrekte bir miktar daha artırılması ve yeniden yüksek faizli ortam sektörler için de zor olacak. Elbette büyük olanın tuzu kuru, ama küçük- orta işletmelerin, esnafın ve vatandaşın durumunun daha zor olacağı bir yıl olacak. Bu durum sadece ülkemiz için geçerli değil, ama doğru ya doğru kasanız ne kadar sağlamsa kaygınız da o kadar az olur, bu nedenle bizim kaygımız yüksek.
Dünyada finansal piyasalar rakamsal olarak ralli yapsa da vatandaş ve reel kesim özelinde hasar atlatılmış değil ve 2021’in ilk yarısına kadar da bu durumun devam etmesi bekleniyor. Yılın son haftasında finans piyasalarında işlem hacmi düşük, ancak yılın son çeyreğinde artan risk iştahı tam gaz devam ediyor. Dolar, küresel piyasalarda geriliyor, euro güçlü, altın ise teşvik paketi sonrası hafif yükselse de ataklar ivme kaybediyor. Gelişen ülke paraları da son haftaya haliyle yükselişle başladı ve TL tarafı faiz artışı sonrası güçlü kalmaya devam ediyor. USD/TRY yükseliş trendinin hızlandığı 7,42 desteğine doğru düşüşte, son saatteki güncel fiyat 7,4470.
Haftanın devamında kurda 7,42 desteğinin de kırılması durumunda 7,33 seviyesini izleyeceğiz. Olası yükselişlerde bu hafta 7,58 direnç konumunda.
Onsun teşvik paketi sonrası 1,900$ denemesi yine kalıcı olamadı ve fiyat tekrar kazançlarını geri vererek 1,880$ seviyesine geriledi. Kurun da son 3,5 ayın en düşük seviyesine inmesiyle gram bugün %1 üzeri kayıpla 450 TL’ye geriledi. Fiyatta 444 TL bu haftanın en yakın destek seviyesi konumunda.
