TCMB Başkanı Ağbal’ın görevden alınmasının ardından dün de Başkan Yardımcısı Çetinkaya görevden alındı. Geçen hafta kur tarafında hızlanan yükseliş durmadan son gelişmenin de eklenmesiyle USD/TRY bugün 8,30’u aştı ve TL’nin dolar karşısındaki kaybı da %12’yi geçti.
Küresel tarafta ABD Dolar Endeksi 93,0 seviyesini aşarak 11 Kasım sonrası en yüksek seviyede ve gelişen ülke paraları da dolardaki güçlenme ile değer kaybediyor, ancak TL bu kayba öncülük ediyor. Sebebi de herkesin bildiği üzere merkez bankası politikalarına dair belirsizlik ve güven kaybı. Bu yazıyı siyasi bir içeriğe dönüştürmek kesinlikle doğru değil, sadece şunu belirtmek isterim ki dünyada son yılların en zor zamanları yaşanırken bizim bu süreci daha da kötü duruma getirmemizin gerekçesi nedir? Çok değil şu son günlerde yaşanan volatilitenin bile maliyeti oldukça yüksek, kurdaki her artış ayrıca enflasyonun da yükselmesi demek ve bu kadar keskin kararlar ne için ne düşünceyle alınıyor? Bunlar açıklanıp hem piyasalar hem kamuoyu aydınlatılmadıkça yerli de yabancı da kendini güvenceye almak için alternatif aramak zorunda kalacaktır ki buna da kızmamak gerek değil mi?!
Yurt içindeki gelişmeleri, alınan kararları ve yarattığı/yaratacağı sonuçları biz ne kadar doğru bulmasak da olanı yorumlamak dışında herkes gibi sadece fiyatı takip etmek durumunda kalıyoruz. Böylesi şeylerin öngörülebilirliği inanın yok ve bu durumlarda teknik seviyeden bahsetmek asla söz konusu değil.
Düne kadar TCMB Başkanındaki değişimin ardından kurda devam eden edecek hareketlerde 8,35’i yakın seviye olarak görüyorduk, ancak dün geceki karar sonrası bu seviyenin aşılması da an meselesi ve belirsizliğin giderek artması fiyatlamaları da sağlıksızlaştırıyor. Bu noktada teknik bir değerlendirmeyi güvenilir görmüyoruz. Kasımda görülen rekor seviyeye bir haftada yaklaştık.
Bizde durum böyleyken küresel tarafta ise piyasalarda enflasyon ve buna bağlı erken faiz artışı hikayesi devam ediyor. 10 yıllık faiz %1,77’ye dayandı. Gösterge endeks de güçlenirken altın 1.700 dolar altına geriledi. Hareketliliğin hızlanmasıyla onsta yeniden 1.670 dolar desteğine doğru kayıp devam edebilir ve bu defaki olası toparlanma daha da zorlaşabilir, çünkü gerek teşvik paketi gerekse pandemide yeni dalga riski altını artık destekleyemiyor ve enflasyona dair algının da artması fiyatları baskılıyor. Trend olarak bu seviyeler dahi yükselişin içinde ancak 1.670 dolar seviyesinde tutunma olmazsa düşüş hızlanabilir ve bu da orta vadeye doğru hareketin ilk adımı sayılabilir, henüz bu aşamada değil, ancak haftalık kapanışlar önemli olacak.
