Yazar: Şenay Şerefoğlu
TCMB, dün açıkladığı 3. çeyrek enflasyon raporunda yıl sonu beklentisini %13,4'ten %23,5'e yükseltti, ek olarak 2019 ve 2020 beklentilerini de yukarı yönlü revize etti. Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, dünkü sunumunda enflasyondaki bozulmada kurdaki yükselişin ana etken olduğunu belirtirken, hedeflerin de daha çok orta vadeyi kapsadığını ifade etti. Bu açıklama ile enflasyonun yakın vadede yüksek seyrini koruyacağı beklentisinin güçlü olduğunu anlıyoruz.
TCMB, para politikasındaki sıkı duruşun korunacağının altını çizerken maliye kanadının da aynı şekilde davranması gerektiğini vurguladı, ancak dün açıklanan vergi indirimleri ise kaygı yarattı.
Maliye politikasında sıkılaşmaya gidileceğini açıklayan hükümet, aldığı tedbirler ve yeni uygulamalarla bu anlamda iyimser beklenti oluşturmuştu, ancak dün mobilya, beyaz eşya, otomotiv gibi toplamda 6 başlıkta yapılan indirimlerin bütçeyi olumsuz etkileyeceği endişesi piyasalarda satışlara neden oldu.
Son yıllarda büyüme odaklı strateji uygulanan ekonomimizde enflasyon, kur ve cari açık gibi önemli kalemlerdeki bozulma ve diğer alanlarda da düşüş yaşanması sonrasında maliye kanadından enflasyonla mücadele ve üretimi destekleyen stratejiye geçildiği belirtildi. Yani büyümeden feragat edilecek, enflasyonu makul seviyelere indirecek, üretim desteklenecek. Ayrıca kur tarafında da yine dengeli ve sağlıklı fiyatlamalara doğru düşüş yaşanacak. Lakin baktığımızda, kurdaki yükseliş yurt içinde tüm mal ve hizmetlerde fiyat artışlarına neden olurken bu süreçte doğal gaz ve elektriğe yapılan zamlar da oldukça yüksek seviyelerdeydi. Enflasyonla mücadele için şirketlerden indirime gitmeleri istendi, buna karşın hükümet ise, yıl sonuna kadar ek zam yapmayacaklarını belirterek elini taşın altına koydu(!)
TCMB, mevcut göstergelerin enflasyonu bir süre daha yüksek tutacağını açıkça belirtti ve faiz indiriminin bu süreçte olası olmadığını, sıkı duruşu koruyacaklarını ve göstergedeki bozulmalara göre ise faiz artışına gidebileceğini açıkladı. Ancak maliye tarafındaki sıkı duruş çok belirgin değil, özellikle özel sektör tarafında. Piyasaların da sıkı maliye politikasından çok emin olamaması seçime doğru endişeleri iyice artırabilir.
Albayrak'ın açıklamalarının ardından 5,63 seviyesine yükselen kur, bugün 5,6490 seviyesini görmesinin ardından tekrar 5,56'ya geriledi. Doların dünkü zirvenin ardından bugün gerilemesi ve GOP'lardaki yükseliş kurdaki atakların da sınırlı kalmasını sağladı.
USD/TRY kurunda 5,70 ilk direnç ve bu direnç üzerinde 5,85'i takip edeceğiz. 5,50 altında ise 5,4580 teknik olarak ilk destek konumunda.
Eylül ve Ekim ayında toparlanma gösteren TL için Kasım ayı gerek iç gerekse dış gelişmeler nedeniyle önemli bir ay olacak. İyimser gelişmeler ve beklentilerle gerileyen kurdaki düşüşün devamı için TL tarafında yeni iyi haberlere ihtiyaç var. Aksi durumda dolardaki gerileme ile yaşanacak düşüşler sınırlı kalabilir.