Yazar: Şenay Şerefoğlu
TL, yüksek cari açık ve enflasyon gibi ekonomik göstergelerdeki bozulma ve doların küresel piyasalarda yükselmesi ile 2018’in ilk yarısında oldukça sert değer kaybı yaşadı, ancak düşüşün rekor seviyelere inmesinde TCMB’nin bağımsızlığına dair kaygılar da son derece etkili oldu.
TCMB, geç olsa da aksiyon alması ve Cumhurbaşkanının yüksek faiz eleştirisine karşın Haziran’da da faiz artırması ile piyasalarda bir miktar güven tazeledi.
Dün yayımlanan KHK’daki TCMB’ye dair değişiklikler ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘para politikasında daha etkin rol oynayacağım’ açıklamasını destekler konumdaydı ve bununla beraber yeni kabinede piyasaların alışkın olduğu isimlerin de olmaması ile TL, gün içi kazançlarını sildi ve %3 değer kaybetti.
Temmuz PPK toplantısı artık kritik önem taşıyor. Enflasyonun Haziran’da rekor seviyelere çıkmasının ardından merkezin bu ayki toplantıda faiz artışına gitmesi bekleniyor ve eğer banka bu ay faiz artışı yaparsa KHK’daki değişimin yarattığı olumsuz algı düzelebilir ve banka prestij kazanabilir. Ancak yüksek enflasyona karşın merkezin aksiyon almaması ise ‘bağımsızlık’ endişelerinin devam etmesine neden olabilir ki bu da TL’ye negatif yansıyabilir.
Dün 4,51 seviyesine gerileyen kur, iç gelişmelerle tekrar 4,75’e yükseldi ve bugün gün başındaki geri çekilme de 4,64’lerde sınırlı kaldı.
Dolar cephesinde zayıf veri ve ticaret tarifesi sonrası yaşanan düşüş sınırlı kaldı ve dolar, yeni haftada yükseliş yaşıyor.
Hem iç hem de dış gelişmeler kurdaki yukarı yönlü isteği artırabilir ve 4,80 kritik direnci bu hafta içinde test edilebilir. Geri çekilme için özellikle ekonomi kanadında reformlara dair şahin açıklamalar gelmesi gerekiyor.