Bu ay sonu gerçekleşmesi beklenen FOMC toplantısı öncesinde faiz indirim beklentileri, piyasalarda risk iştihanı arttırarak gelişmekte olan para birimlerine olumlu yansıdı. Öncelikle 25 baz puan faiz indirimi beklentilerini fiyatlayan piyasalarda ardından 50 baz puan faiz indirimi gündeme gelince geçtiğimiz birkaç hafta Amerikan Dolarında gözle görülür değer kayıpları yaşandı ancak geçtiğimiz Cuma günü FED yetkililerinden gelen 50 BP faiz indirim beklentilerini zayıflatacak açıklamalar Dolarda dirençli durmanın yolunu açtı. Dolardaki bu esneklik yurt içinde fırsat olarak kullanılmadı. TCMB Başkanı Çetinkaya’nın görevden alınmasıyla birlikte 200-300 baz puan faiz indiriminin gündeme gelmesi Türk Lirası varlıklarında ki sınırlı etkisi ile birlikte USDTRY kurunda 5,70-5,60 bandında volatilitenin artmasına neden oldu. Diğer tarafta gündemde hala gergin hava estiren S-400 meselesi. Rusya yapımı S-400 hava savunma sistemlerinin ABD otoritelerince CAATSA yaptırımları gelebileceği açıklamalarını sıkça duyduk ancak yaptırımlara yönelik toplantılar, önceden risk unsuru olarak Türk Lirasına yansımış fiyatlamalara etkisini sınırlı gösterdi.
Bundan sonra mı?
Bu hafta gerçekleşmesi TCMB faiz indirimine piyasalar kilitlenmiş durumda..
Bloomberg’in yaptığı çeşitli anketler 200-300 bp gündeme getirdiği faiz indirim beklentisini TCMB uygularsa; Elbette kurda agresif bir yükseliş yaşanacaktır ancak bu etkinin kısa süreceğini düşünüyoruz. (Beklenti fiyatlanır, gerçekleşince sonlanır). Birde çeşitli haber platformlarının yaptığı anketler var, Bunlara göre de TCMB 400-600 bp yani piyasa beklentisinin oldukça üzerinde bir faiz indirimine gitmesi durumu.. Gerçekleşmesi şu anki ekonomik koşullara göre zor gibi görünüyor ancak ihtimaller arasına alacak olursak; TCMB’nin Eylül ayındaki PPK toplantısında yaptığının tersine piyasa beklentisi üzerinde 400-500 bp faiz indirime gitmesi USDTRY kurunda kontrolsüz yükselişe neden olabileceği gibi ekonomik olarak ‘Bu yara dikiş tutmaz’ cinsten diyebileceğimiz bir karar olur. Diğer tarafta ise küresel piyasaların odaklanmış olduğu bu ay sonunda gerçekleşecek FOMC toplantısı var. Yine burada piyasaların bir beklenti oluşturduğu ve hatta fiyatladığı 25 baz puan faiz indirimi gündemini koruyor. Piyasalar hali hazırda bu karara dolar satarak tepki vermiş olsa da bu kararın resmi kanallarda açıklanması yine de satışların devam etmesine ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülke para birimleri üzerinde olumlu etki yaratacaktır. Geçtiğimiz hafta her ne kadar FED yetkililerinden 50 bp faiz indiriminin önünü kapatan açıklamalar gelse de bu senaryonun gerçekleşmesi; TCMB’nin piyasa beklentisi üzerinde faiz indirime gitmesinden daha etkili olacaktır. Diğer bir tarafta ise piyasalarda göz ardı edilen ve hem gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer alıp hem de petrol ithal etmek zorunda olan bir Türkiye var. OPEC’in Temmuz ayı toplantısında aldığı kararla Petrol üretiminde kısıntıya gitme kararının devam edeceğini açıkladı. Buda dünyada en çok ihtiyaç duyulan ve dolar ile ithal edilen petrolde yaşanacak arzın azalması ile orta vade de yurt için de USDTRY kurunu yukarı yönlü besleyen önemli bir etmen olacaktır. Tabii bir de matematik var!
Tüm gelişmekte olan ve gelişmiş ülke para birimlerinin çaprazının (parite) standart sapmasını incelediğimizde, 842 puan (%1,39) oranında USDTRY paritesi zirvede bulunuyor. Yani bu oynaklık ile kurun herhangi bir yön oluşumunda zorlanacağını söylemek pekte doğru olmaz. Teknik görünümde ise kurun alçalan (minör) trendin üzerinde fiyatlama çabası göze çarpıyor. Bu bölgede takip edilecek 200 günlük hareketli ortalama olan 5,65 seviyesi kurun eğilimi açısından önemli bir ipucu. Bu seviye üzerinde kalıcı kapanışlar gerçekleşirse fiyatlama ana trend süresince devam etmek isteyebilir. Alıcılı işlemler 5,70 psikolojik seviyeyi aşmayı zorlarsa 5,75 bir sonraki direnç seviyesi olarak takip edilebilir. Fiyat salınımlarında ise 5,58 kritik destek.