Yazar: Şenay Şerefoğlu
Dün açıklanan enflasyon rakamları Aralık ayından sonra Ocak’ta da yükseliş gösterdi ve bugün açıklanan ÜFE rakamları da yıllık bazda TÜFE’de artışı destekledi. ABD ekonomisinde Fed’in en yakından takip ettiği enflasyon, 2017’de istenen artışı gösteremedi, ancak son 2 ayda toparlama gösteriyor, saatlik kazançlarda da benzer durum yaşanıyor.
Olumlu verilere karşın dolar neden değer kaybediyor?
ABD Dolar Endeksi, 2016’daki rallinin ardından 2017’de %10 kadar değer kaybetti, özellikle son 3 ayda kayıplarını hızlandırdı. Ancak Ocak ayına dair verilerin çoğu beklentileri karşıladı, istihdam, saatlik kazançlar, ÜFE, TÜFE, PMI gibi öncelikli göstergeler Ocak’ta yükseliş gösterdi. Dolar, olumlu verilere karşın istenen yükselişi gösterememekle beraber değer kaybını genişletti.
Piyasalarda dolarda yaşanan düşüşe sebep olarak; öncelikle ABD Başkanı Trump’ın alt yapı ve bütçedeki harcamaların ABD ekonomisinde cari açığı artıracağı endişesi gelirken bir diğer sebep olarak da enflasyondaki toparlanmanın bu aylara özgü ve geçici olacağı beklentisi geliyor.
Piyasalar Mart ayında faiz artışına garanti gözüyle bakıyor ve Fed’in bu yıl beklenenden daha hızlı faiz artışına gideceği algısı da yükseliyor, lakin bu gelişmeler küresel piyasalardaki risk iştahını şimdilik azaltmış değil. Gelişen ülke piyasalarında yükseliş hızlanırken ABD 10 yıllık tahvil faizleri de son zamanların en yüksek seviyesine çıktı.
Dolarda yükselişi destekleyecek gelişmelere karşın değer kaybı devam ederken USD/TRY kuru da dün 3,82 direncinden 3,77’ye sert düşüş yaşadı ve bugün 3,7650’ye gerileyen kur, geçen haftaki kazançlarını da sildi.
Diğer gelişen ülke para birimlerinde olduğu gibi TL tarafında da dolara karşı değerlenme yaşanırken euro karşısında tarihi düşüş yaşandı, EUR/TRY kuru bugün 4,7265 ile rekor tazeledi.
TCMB bugün açıkladığı beklenti anketinde enflasyon kanadında hafif aşağı yönlü revizyon yaparken dolar kuru beklentisini 4,0970 seviyesine çekti, ancak ankette en dikkat çeken kalem cari açıktaki yukarı yönlü revizyon oldu.
Enflasyon ve cari açık kanadındaki yükseliş TL’nin önündeki en önemli sorun olmaya devam edecek gibi görünüyor.