Savaş, insanlara tarımsal üretimin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. ABD’nin burada da avantajı var: Dünyanın en büyük buğday ve mısır üreticilerinden ve ihracatçılarından birisi konumunda bulunuyor. Tarımsal ürünlerde yaşanacak sıkıntı ABD’yi fazla etkilemeyecek.
Rusya’nın uygulayacağı karşı önlemler ve yaptırımların da ABD’yi fazla etkilemeyeceğini söylemek mümkün. Buna karşılık Avrupa bunlardan çok etkilenecek. Özellikle Rusya, her şeyi göze alıp da bir adım daha atar ve Avrupa’ya doğal gazı kesme yoluna giderse bu, Avrupa açısından çok ciddi bir darbe olur.
Burada ilginç görünen bir durum da savaşın başlangıcında hızla değer kaybeden Rus Rublesinin şimdilerde eski konumuna dönme yolunda ilerliyor olması. Ukrayna’nın birkaç gün içinde teslim olacağı ve savaşın sona ereceği düşünülürken şimdi savaşın çok uzun süreceği tahminleri yapılmasına karşın Ruble’deki toparlanmanın arkasında büyük ölçüde Rus Merkez Bankasının faiz oranını yüzde 10’dan yüzde 20’ye yükseltmesi yatıyor. Enflasyon oranının iki katı dolayında bir faiz oranı ekonominin daha fazla bozulmasını durduran adım oldu. Buna karşılık rubledeki dalgalanma hâlâ oldukça yüksek görünüyor.
Burada ele alıp analize tabi tuttuğumuz gözlemlere dayalı tespitlerin kalıcı tespitler olmadığını özellikle vurgulayalım. Küresel sistem her zamankinden daha fazla ve değişken etkiler altında bulunuyor. O nedenle orta vadeli tahmin yapmak bir yana kısa vadeli tahmin yapmak bile anlamını kaybetmiş görünüyor. Böyle bir ortamda her gün yenilenmek kaydıyla en fazla haftalık tahminlerle devam etmek gerekiyor. Doğal olarak bu kadar belirsizlik ortamında karar almak ve iş yapmak da son derecede zor oluyor.