Cuma günü açıklanan ABD tarım dışı istihdam rakamı 372 bin ile beklenti üzerinde gelirken işsizlik oranı %3,6’yı korudu. Ücretler ise yıllık %5,1’e geriledi. Veri seti istihdam sektöründe şimdilik ters giden bir durum olmadığını gösterdiği için bu ayki FOMC toplantısında 75 baz puanlık faiz artışı beklentisi de değişmedi. Bugün Haziran enflasyonu açıklanacak ve yükselişin devam etmesi ya da hissedilir bir değişim olmaması da faiz beklentilerini kuvvetlendirecektir.
Fed’in yaklaşımı, veriler ve diğer ekonomilerdeki durum göz önüne alındığında resesyon endişesi güncel kalmakla beraber ABD ekonomisinin görece iyi durumda olması da doları destekliyor. Bu hafta dolar, altın ve petrolde önemli seviyeler görüldüğü için fiyatlarda kritik seviyeler söz konusu.
ABD Dolar Endeksi 108,50 direncini bugün test etti. Grafikte haftalık kapanışlarla orta-uzun vade görünümü yer alıyor ve 52 haftalık yani son bir yıllık denge noktası uzun zamandır yükselişlerde eşik gördüğümüz 97,50’nin üzerinde. 70’li seviyelerden başlayan yükseliş trendinin hızlanmasında 97,50 önemli bir nokta ve geçilmesiyle aşamalı olarak 103,50 ve 108,50 görüldü. Şimdi ise geri çekilmelerde 103,50 korundukça 113,0 seviyesine doğru alımların sürebileceğini düşünüyoruz. 2003’te başlayan düşüş ve 2009’a doğru başlayan yükselişte görünümün tamamlanması için kademeli düzeltme sürüyor.
Kısa vadede 103,50 korundukça 113’e doğru ilerleme sürebilir.
Doları güçlendiren gelişmelerden biri de Euro’daki kayıp. Euro’nun en büyük sıkıntısı ise yavaşlayan ekonomiye karşın Avrupa Merkez Bankasının (ECB) geride kalması. ECB her ne kadar bu ay 25 baz puan ile faiz artışına başlayacağını açıklamış olsa da piyasa daha fazlasını bekliyor ve bu beklentinin getirdiği tepkiyle EUR/USD 1,0 seviyesine geriledi. Paritede 1,0370’in altında 0,9650’yi izlediğimizi yineleyip teknik görünüme baktığımızda:
Uzun vadeli grafik zaten düşüş trendinin güçlendiğini gösteriyor. Kısa vadede ise 50 günlük HO 1,05’te ve bu seviye altında baskı arttı. Biz, özellikle ECB’nin yanlıştaki ısrarı ve geri kalması durumunda paritede 0,9650 olasılığını yabana atamıyoruz. Bir süre 1,0370-0,9650 aralığı söz konusu olabilir. Paritedeki düşüşün hızlanmasında piyasanın tepkili yaklaşımını dikkatle izlemek gerekir.
Ons altında teknik olarak 50 ve 200 günlük HO seviyesinin 1.846 dolarda kesişmesi ve 50 günlüğün kırmasıyla düşüş hızlandı. 1.876 doların yön noktası olması üzerinden baktığımızda 1.780 doları destek olarak görüyorduk. Kısa vadede önemli destek kırıldı ve orta vadenin en önemli seviyesi olan 1.676 doları izleyeceğiz. Eğer Mart 2021’de test edilen bu destek korunamazsa altındaki düşüşü orta-uzun vade olarak değerlendirmek gerekecektir.
Altın ve diğer emtia grubunda olduğu gibi petrolde de baskı arttı ve Brent 100 doların altını test etti. Brent fiyatında pandemiyle başlayan yükseliş trendinde bozulma yok, fakat bu yılki hızlanmada küçük kanal dışına doğru düşüş var. Şimdiki seviyeleri Nisan’da da görmüştük ve fiyat yeniden 125 dolara çıkmıştı, ama son 3 ayda piyasa fiyatlamasında gündem değişti. Elbette Rusya faktörü hep var, ama şimdilik geri planda.
Teknik olarak kısa vadede 97,15’i izliyoruz ve bu destek korunursa yeniden 115 dolara yakın bir dengelenme söz konusu olabilir. 200 günlük HO seviyesi 97,59’dan 50 günlük HO seviyesi ise 115 dolardan geçiyor. 200 günlüğün kırılması durumunda 81 dolara doğru baskı artabilir. Bu haftaki kapanışı izleyeceğiz.
Gelelim USD/TRY kuruna;
13’lerden başlayan yükseliş trendi 14,80 sonrası hızlandı ve grafikte de açıkça görülüyor. 20 Aralık sonrası 14,80 ve 17,15’i önemli gördüğümüzün hep altını çizdik. Son bir aydır da fiyat bu seviyeyi gördüğünden beri teknik bir seviye izlemediğimizi belirttik. BDDK sonrası kısa süreli geri çekilme enflasyonla yerini yeniden güçlenen bir alıma bıraktı. Bir taraftan da doların küresel etkisi var ve fiyat bu hafta 17,40 üzerinde işlem görüyor. 17,15 üzeri her kapanış yeni bir rekor riskini de giderek kuvvetlendiriyor. TL tarafında olumlu bir gelişme olmadığı için müdahale ya da ilave tedbirlerin de işe yarayamayacağını düşünüyoruz. 900 baz puana yaklaşan CDS’teki her yükseliş kur üzerindeki oynaklığı da artırabilir.