Küresel piyasaların FED Başkanı Yellen sonrası faiz artırımlarının zamanlamasına ilişkin beklentileri yeniden keskin bir şekilde değişti. Harvard Üniversitesi’ndeki konuşmasına nazaran oldukça detaylı bir metin hazırlayan Yellen’ın daha karamsar bir tavırda olduğunu görmekteyiz. Bu seferki tablonun Dolar’ın denge oyunundan çok daha gerçekçi bir değerlendirme olduğunu düşünüyoruz. Özellikle Brexit’e dair endişelerinin, finansal bir risk unsuru olduğunu ifade eden Yellen’ın güvercin tutumdan çok dünkü konuşmasındaki realist tavrı ise küresel piyasaların yeni bir senaryo yazmasına neden olacak gibi duruyor.
Konuşma metninin içeriğine baktığımızda ise, faiz artırımlarının kademeli bir şekilde devam etmesi yeniden teyit edildi. Ancak gerekli finansal koşullar sağlandığında ibaresi de yeniden elden bırakılmadı. 38 bin gibi düşük bir TDİ verisi sonrasında konuşma metninin geçtiğimiz toplantıya göre tonunun değiştirilmesi, aslında küresel piyasalar adına tatsız bir gelişme olarak nitelendirilebilir. Çünkü FED’in bu şok düşüşü geçici bir etkinin unsuru olarak yansıtması FED’in daha kararlı bir tutum içinde olduğunu gösterebilirdi. Görüntü şu ki, FED’in yüzde 4.7’e gerileyen işsizlik oranı verisini de çok gerçekçi bulmadığı açık. Normal koşullarda daha önceki tahminlere göre hedefe ulaşılmış ve tam istihdam düzeyi yakalandı en azından rakamsal olarak bu tahminin tutturulması olumlu bir gelişmeydi. Ancak son açıklanan veride iş gücüne katılım oranında görülen düşüşün, işsizlik oranı verisini düşürdüğü de ortada.
İçeride yaşanan talihsiz terör olaylarının ise, Türk varlıklarında oluşabilecek olumlu etkileri sınırladığını görmekteyiz. Bu doğrultuda 2.90’ın altına sarkan kurun ise, bu seviyelerin altında kalıp kalmayacağı önemli bir gelişme olacaktır. Bu hafta yurtiçi piyasalar adına takip edilecek sanayi üretimi ve 1. Çeyrek büyüme rakamları Dolar/TL’nin bu haftaki hareketinde kalıcığının sağlanıp, sağlanmayacağına dair soru işaretlerinin cevabını verecektir .Özellikle sanayi üretiminin geçtiğimiz ay yaşadığı düşüş, büyüme beklentilerine dair iyimser tahminlere ket vurmuştu. Ancak, toparlanma görülmesi ve 1.çeyrek rakamlarında beklentilerin aşılması halinde, kurda geri çekilme, FED sonrası ferahlama ile devam edebilir diye düşünüyoruz. Ancak üzücü olayların etkisi ve aşırılığının düzeyi içeride kurun düşmesi olaşacak pozitif havanın kalıcılığını da sorgulatmaya devam edecektir. Görüntü itibariyle önemli bir risk ölçütü olarak kabul edilen CDS’lerin güncel görüntüde 248’lere kadar gerilediğini de görmekteyiz. 22 Mayıs’da CDS’ler 280 civarındaydı. Ancak risk unsurunun dozajının artması ileri de oluşacak kur hareketlerine yeniden domino etkisi yaratarak kırılganlığın sorgulandığı zamanlar geçirmemize neden olabilir.
21 Haziran’da TCMB’nin PPK toplantısında yeniden bir faiz törpüleme avantajı yakaladığını da belirtelim. Şuan ki görüntünün sadeleştirme adımlarının devamlılığı için geçtiğimiz toplantıya nazaran daha iyi koşullarda olduğunu görmekteyiz. Bu nedenle hem düşen enflasyon rakamları hem de FED’le birlikte rahatlayan kur etkisi bu dönemde Merkez Bankası’nın ölçülü faiz indirimlerinin devam etme fırsatı verecektir. Ölçülü faiz indirimlerinin, büyümeyi destekleyici etkileri ise, mevcut FED etkisinin geçtiği ortamlarda kurda düşüşleri desteklemeye devam edebilir.
Önümüzde önemli gelişmeler arasında 15 Haziran FED toplantısı, 23 Haziran Brexit fiyatlaması, bu hafta açıklanacak Çin verileri önemli gelişmeler arasında. Ayrıca Çin’in senaryoya dahil olma zamanı geldi gibi görünüyor. Yuan fixingin iyice düşürüldüğü ortamdan FED’İn rahatsız olabileceğini yeniden hatırlatalım. Ayrıca Çin verilerinde gelebilecek olumsuz bir ortamın, küresel piyasalar adına ciddi bir risk unsuru olarak değerlendireceğini düşünüyoruz. 23 Haziran’da her ne kadar iyimser beklentiler söz konusu olsa da, anketlerin yanıltıcı etkileri, piyasaların volatilitesinin de artmasına neden olmaktadır.
Bu nedenle içeride eğer siyasi ve finansal gelişmelerin pozitif tavrının devam etmesi ve TCMB’nin mevcut para politikasındaki iyimser havayı desteklemesi, hazır FED’in kenara çekildiği bir ortamda, 2.90 altında 2.8500-2.8450 seviyelerine gerilemeye neden olabilir. Ancak kalamadığımız takdirde, küçük ataklar da görmemiz olası duruyor. Mevcut görüntünün gelişmekte olan ülke para birimlerine yaramasını beklemek bir süre daha sağlıklı olabilir diye düşünüyoruz.
Türkiye CDS’ler:
Analizlerimizi sürekli takip etmek için buradan kayıt oluşturabilirsiniz
www.isikfx.com