Dikkatler YSK’da
Kurdaki oynaklığın yüksek olduğu bir haftayı geride bıraktığımızı söyleyebiliriz. Öncelikli olarak haftaya TCMB’nin politika faizini tekrardan devreye almasıyla başladık. Atılan bu hamle ile birlikte kurum; 22 Mart’tan bu yana ara verdiği 1 hafta vadeli repo ihalelerine yeniden başladı. Ayrıca TCMB yerel bankalarla Swap’ta TL faizini yüzde 25.5’den yüzde 24’e düşürdü. TCMB’nin bu hamleleri sonrası kur haftaya yüksek bir giriş yaptı. Ancak piyasanın gündeminde bu adımlardan daha çok 1 Nisan’da gerçekleştirilen yerel seçimler vardı. Özellikle İstanbul seçimleri üzerinden yaşanan tartışmalar ve 15 gün geçmesine rağmen hala daha belirsizliğin devam ediyor olması TL üzerinde baskı oluşturdu. Ayrıca ABD-Türkiye ilişkileri ve yine bu çerçevede “S400-F35-Patriot” üçgenindeki siyasi ve jeopolitik risklerin durumu da parite fiyatlamalarında etkiliydi. Yurtiçinde ayrıca Berat Albayrak tarafından; “Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019” isimli yeni reform paketi açıklandı. Paket detaylarında birçok konuya değinilmesine karşın, sorunlu kredilerin bir kısmının ulusal ve uluslararası yatırım fonlarına transfer edileceği ve kamu bankalarına da 28 Milyar TL’lik DİBS verileceği yönünde açıklamalar bir miktar ön plana çıktı ve kurlarda oynaklıklar oluştu. Keza, yüzde 29.77’lik senelik artış oranı ile enflasyonla mücadele açısından önem arz eden gıda enflasyonunun düşürülmesine yönelik bazı çalışmaların yapılacağının açıklanması ve yine; adalet, eğitim, vergi, turizm ve sanayi tarafıyla ilgili çalışmaların devam ettiğinin belirtilmesi de dikkat çekti. Genel olarak baktığımızda ise Bakan Albayrak, birçok konuda önemli adımların atılacağını söylese de nasıl yapılacağı konusunda piyasa tarafındaki soru işaretleri tam olarak geçmedi. Bu hafta ise dikkatlerimiz YSK’nın İstanbul için vereceği kararda olacak. Ayrıca ABD ile S-400’ler üzerinden yaşanan gelişmelerde kur tarafında volatilite yaratabilir.
May – Corbyn Görüşmesi Kritik
Yurtdışı tarafta ise Brexit ve ticaret savaşlarına yönelik haber akışları geçtiğimiz haftada gündemimizin baş köşesinde olmaya devam etti. Brexit cephesinde, dikkatlerimiz Avrupalı Liderlerin, Brexit’in uzatılması hususunda yapacağı görüşmelerdeydi ve hafta içerisinde AB konseyi Brexit toplantısı sonrası yayınladığı sonuç bildirgesinde; İngiltere Theresa May’in erteleme talebini kabul ettiklerini ve 50. Maddenin 31 Ekim 2019 tarihine uzatıldığını açıkladı. Ancak bildirgede bazı şartlarda bulunuyordu. Bu şartlara göre eğerki; 31 Ekim 2019 tarihine kadar bir ayrılık anlaşması üzerinde konsensüs sağlanırsa bu tarih beklenilmeyecek ve Brexit bir sonraki ay gerçekleşecek. Ayrıca 22 Mayıs 2019 tarihine kadar bir anlaşmanın yapılamaması durumunda İngiltere 23 -26 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılması gerekecek. Şayet İngiltere bu seçimlere katılmaz ise, Brexit 1 Haziran 2019 tarihinde geçerli olacak. Brexit’in gerçekleşmesine sayılı günler kala alınan bu karar ilk etapta Sterlin varlıkları için pozitifti. Ancak ortada hala daha nihai bir anlaşma yok. Bu durumda endişelerin devam ettiğini gösteriyor. Şimdi artık bütün oklar İngiltere’nin üzerinde ve tüm dikkatler şuanda Ana muhalefet Partisi Lideri Corbyn ile Başbakan Theresa May arasında devam eden müzakerelere çevrilmiş durumda. Ancak bu kanattan gelen açıklamalar şuan için negatif. Eğerki ortak bir yol bulunamaz ise ilerleyen dönemde Sterlin varlıkları sert şekilde baskı altında kalabilir. Bu yüzden May’in anlaşmayı geçirebilmek için ülke içerisinde yapacağı temaslar kritik olacaktır. Ticaret savaşları cephesinde ise ABD ile Çin arasındaki görüşmelerden olumlu açıklamalar gelse de ABD ile AB arasında yaşanan gerginlikler dikkat çekti. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası(ECB) kararları ve FED/FOMC tutanaklarının yanı sıra majör merkez bankalarının sonraki politika adımlarına yönelik tartışmalar tartışmalarda takibimizdeydi. Bu hafta ise dikkatlerimiz yine Brexit ve ticaret savaşları cephesinden gelebilecek ekstra açıklamalarda olacak.
Avrupa’da AB Konseyinin Brexit Toplantısı Sonuç Bildirgesinde, İngiltere Başbakanı Theresa May'in Brexit tarihini erteleme talebine AB Konseyi'nin ayrılık anlaşmasının onaylanması için olumlu yanıt verdiği belirtilerek, 31 Ekim 2019'a kadar geçerli olacak bir erteleme olacağı ve İngiltere’nin Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmak zorunda kalacağını bildirdi. Ayrıca ayrılık anlaşması taraflarca bu tarihten önce onaylanırsa, Brexit bir sonraki ayın ilk gününde gerçekleşeceği öğrenildi. Öte yandan Avrupa Merkez Bankası (ECB) beklendiği gibi faiz kararında herhangi bir değişikliğe gitmezken banka 2019 sonuna kadar faizlerin cari seviyelerde kalacağını belirtti. ECB Başkanı Mario Draghi ise karar sonrası yaptığı açıklamalarda TLTRO’nun şartlarını önümüzdeki toplantılarda açıklanacağını, enflasyonun ise kısa vadede cansız orta vadede ise yükseleceğini öngördüklerini kaydetti. Draghi ayrıca Trump’ın tarife tehditlerinin güveni baskıladığına dikkat çekerken kararlarında ECB’nin yönetim kurulunda kimin olduğuna bağlı olarak karar almadıklarını belirterek bağımsızlıklarını vurguladı. Ardından aynı günün akşamı yayınlanan FED/FOMC toplantı tutanaklarında da çoğu üyenin 2019 yılında faizleri sabit tutmak istediğinin belirtilmesi, ECB kararları ve Draghi’nin açıklamaları ile baskı altına giren Euro”ya nefes aldırdı diyebiliriz. Ticaret görüşmelerinde ise ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, ABD ile Çin arasındaki ticaret müzakerelerinde ilerleme sağlamaya devam ettiklerini ve her iki tarafında varılacak herhangi bir anlaşmanın uygulamaya geçirilmesi için bir mekanizma belirlenmesi konusunda görüş birliğine vardıklarını duyurması iyimserliği üst seviyeye çıkarırken bu durumunda da paritede pozitif etkileri görüldüğü gözlemlendi. Son olarak Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından küresel ekonomik görünüme dair yayınlanan raporda ABD’nin 2019 yılı büyüme beklentisi yüzde 2.5’den, yüzde 2.3’e, 2020 yılı içinse yüzde 1.8’den yüzde 1.9’a revize edilirken Avrupa’nın ilk iki büyük ekonomisi olan Almanya ve Fransa’nın yanı sıra Euro Bölgesi için de 2019 ve 2020 büyüme beklentileri ise aşağı yönlü revize edildi. Bu hafta Euro Bölgesi Mart ayı enflasyon datası, Nisan ayı PMI rakamları, ABD Mart ayı perakende satışlar ve inşaat izinleri verileri takip edilirken haber akışının daha çok fiyatlanacağı bir hafta geçirebiliriz. Bu yönüyle Brexit, ABD-Çin ticaret görüşmeleri ve ABD-AB arasında gerilen ticaret konularında bildirilecek görüşler başta olmak üzere küresel jeopolitik risk unsurları da yakından izlenecek.
Teknik seviyeler;
Dirençler: 1.1330-1.1370-1.1410-1.1445-1.1500
Destekler: 1.1285-1.1240-1.1190-1.1170-1.1130
Geçtiğimiz hafta, kur fiyatlamalarında yine; İstanbul yerel seçimlerinin sonuçlarına dair siyasi partilerden gelen açıklamalar Türkiye’nin CDS ve tahvil faizleri üzerinden oynaklığa neden oldu. Diğer taraftan; bölgesel jeopolitik riskler ve Londra Swap Piyasası’ndaki TL faizlerinin durumu da dikkatle takip edilirken, görece olarak iç siyasi gelişmelere göre stabil görünümün devam etmesi ile bu konuların kurdaki etkileri sınırlıydı. Öte taraftan, IMF tarafından açıklanan projeksiyonlarda ise; Türkiye, ABD ve küresel ekonomik büyümeye dair cari yıl tahminleri aşağı yönlü revize edilmesi dikkat çekti. Kurum; Türkiye’ye yönelik İşsizlik Oranı tahmini de olumsuz yönde güncellenirken, yıl sonu TÜFE öngörüsü ise yüzde 15.5 olarak deklare edildi. Ayrıca, yine yurt içi tarafta açıklanan; yeni reform paketi de, 22 Mart’ta haftalık repo ihalelerini sonlandırarak marjinal fonlama faizi üzerinden gecelik repo ile fonlama yapan TCMB’nin yeniden eski sisteme(politika faizine) dönmesi ile birlikte kurda geçici de olsa oynaklıklar oluşturan gelişmelerdi. Yurt dışı tarafta ise geçtiğimiz hafta boyunca yine; Brexit ve Ticaret Savaşları cephesinden gelen haber akışları zaman zaman Dolar Endeksi üzerinden fiyatlamalara etki etti. Keza, ABD’de açıklanan enflasyon dataları gibi önemli ekonomik veriler de, Avrupa Merkez Bankası(ECB) kararları ve FOMC tutanakları ile birlikte kur üzerinde oynaklıklar oluşturdu. Bu hafta, yurt içi tarafta yine; jeopolitik ve siyasi risk unsurlarının durumunu takipte olacağız. Yurt dışı tarafta da; Brexit ve Ticaret Savaşları gibi küresel risklerin durumunun öncelikli olarak izleneceği haftada, önemli ekonomik veriler ve majör merkez bankalarına dair öngörüler de fiyatlamalar üzerinde etkili olabilir.
Teknik Seviyeler;
Dirençler: 5.8000-5.8380-5.8500-5.8815-5.9000
Destekler: 5.7550-5.7100-5.6800-5.6470-5.5700
Brexit ve ticaret savaşlarına yönelik yaşanan gelişmeler geçtiğimiz haftada paritenin gündeminde yer aldı. Özellikle hafta başlarında Brexit’in ertelenip ertelenmeyeceği konusunda gelen haber akışları parite üzerinde oynaklık oluşturuyordu. Yaşanan bu Brexit gündemi ile olağanüstü toplanan AB Konseyi, Liderler Zirvesi sonrasında yayımlanan bildirgede ise: Theresa May’in uzatma talebinin kabul gördüğü ve bu tarihin 31 Ekim 2019’u geçemeyeceği belirtildi. Ayrıca, 31 Ekim’den önce taraflarca yapılabilecek bir anlaşma durumunda takip eden ayın birinci günü itibariyle Brexit’in gerçekleşeceği de deklare edilirken, 23-26 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan AB Parlamentosu seçimlerinden önce bir anlaşma yapılamaması ve Britanya’nın seçimlere de katılmaması halinde 1 Haziran itibariyle ayrılığın gerçekleşeceğinin bildirilmesi de dikkat çekti. Brexit’in şartlı olarak 31 Ekim 2019 tarihine uzatılması ile birlikte dikkatler Birleşik Krallık cephesinde Başbakan Theresa May ile Ana Muhalefet Partisi Lideri Jeremy Corbyn arasında gerçekleştirilen görüşmelere çevrildi. Özellikle bu hafta içerisinde yapılacak görüşmelerden gelebilecek açıklamalar parite üzerinde volatilite yaratabilir. ABD tarafında ise; ticaret savaşlarına yönelik gelişmeler yine ön planda olmaya devam ederken beklentileri karşılamayan ABD çekirdek TÜFE ve Çarşamba akşam saatlerindeki FED/FOMC toplantı tutanakları da parite üzerinde anlık fiyatlamalara yol açtı. Yeni haftada ise Brexit konusuna ilişkin gelişmelerin yanı sıra gözler yine ABD-Çin ve ABD-AB Ticaret Müzakerelerine dair gelebilecek haber akışlarında olacak. Veri cephesinde ise İngiltere’den enflasyon, İşsizlik verileri ve Perakende Satışları, ABD’den ise Sanayi Üretimi, Ticaret Dengesi, Perakende Satışları, Markit PMI’ları ve İnşaat İzinleri gibi önemli datalar takibimizde olacak.
Teknik seviyeler;
Dirençler; 1.3100, 1.3150, 1.3195, 1.3240, 1.3290
Destekler; 1.3030, 1.2985, 1.2950, 1.2900, 1.2875
Son dönemdeki yükseliş trendine devam eden petrol fiyatlarında OPEC üyesi Libya'da yaşanan siyasi karmaşanın devam etmesi ile arz konusunda yaşanabilecek azalış beklentisi, geçtiğimiz haftaya gapli açılış yapmamıza neden oldu diyebiliriz. Kaldı ki ABD'nin İran ve Venezuela'ya yaptırımlarının ve OPEC+ konsorsiyumunun üretimi azaltma anlaşmasının global petrol arzını kıstığı bir ortamda Libya ve İran'da yaşanan gelişmelerle birlikte petrol fiyatlarının Kasım 2018'den bu yana görülen en yüksek seviyelere geldiği görüldü. Haber akışında, Suudi Enerji Bakanı Al Falih, OPEC+ toplantısının arz kısıntısının devam edip etmeyeceğinin belirlenmesi için kritik olacağını belirttiği konuşmasında, piyasanın dengelenme yolunda olduğunu ve Suudi Arabistan’ın hedefin altında üretim kesintisine devam etmesi ihtiyacı olduğunu düşünmediğini dile getirdi. Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Üst Yöneticisi Kirill Dmitriev de stokların azalıp piyasanın durumunun iyileştiğini ve Haziran ayında OPEC+’nın üretimi yükseltme kararı alabileceğini vurgulayarak üretim artışının konsorsiyumun sonu anlamına gelmediğini iletti. Öte yandan Uluslararası Yatırım Bankası Goldman Sachs mevcut durumlardan kaynaklı olarak petrol fiyatlarında tahminlerini yukarı yönlü revize etti ve ortalama fiyat tahminini 62,50 dolar/varilden 66 dolar/varile çıkardı. İkinci çeyrek için Brent petrolü fiyat tahminini 65 dolar/varilden 72,50 dolar seviyesine yükselten Goldman Sach, Brent petrolünde ortalama fiyatın 2020 yılında 60 dolar/varil olacağı tahminini ise korudu. Veri akışında Amerikan Petrol Enstitüsü (API) ’nün haftalık ham petrol stok verileri takip edildi ve 4 Milyon 91 Bin varil artış olduğu görülürken ABD'de Enerji Bilgi İdaresi (EIA) stok datalarında görülen 7.03 milyon varil artış ile beklentileri aştığı gibi 2017'nin sonlarından bu yana en yüksek seviyesine çıkması ise zirve seviyelerden geri çekilmelere neden oldu. Son olarak, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) yayınladığı raporda, OPEC’in petrol üretiminin Mart ayında 530 bin varil/gün azaldığı ve bu düşüşte Suudi Arabistan’ın liderliğindeki kesinti ile Venezuela’daki sorunlar kaynaklı olduğu belirtildi. Yeni hafta ile birlikte OPEC ve OPEC+ konsorsiyumundan gelecek açıklamalar ile ham petrol stok verileri önemli olurken ABD-İran cephesinde her iki ülke de birbirini terör üyesi olarak tanırken bundan sonraki süreçte özellikle ABD yaptırımları ve İran’ın buna cevabı merak konusu olacak. Jeopolitik risklere yönelik atılacak adımlar da ayrıca takip edilecek.
Teknik seviyeler;
Dirençler: 71.50-71.75-72.40-72.75-73.50
Destekler: 71.10-70.50-70.00-69.65-69.00
Geçtiğimiz hafta küresel taraftaki; Brexit ve Ticaret Savaşları kaynaklı haber akışları yine fiyatlamalar açısından kritikti. Brexit konusunda AB ve Birleşik Krallık arasındaki uzlaşma arayışı, Çarşamba akşamı AB Konseyi’nin 31 Ekim’i geçmeyecek şekilde bir uzatmayı kabul etmesi ile mutlu sonlandı. Öte taraftan, ABD ve Çin ticaret müzakerelerine dair ılımlı mesajların takip edildiği haftada; ABD Başkanı Donald Trump’ın, AB ürünlerine 11 Milyar Dolarlık ek gümrük vergi getireceği yönündeki açıklaması da ticaret savaşları özelinden küresel risk alma iştahına olumsuz etki etti. Keza, Uluslararası Para Fonu(IMF)’nun bir çok ülke ve küresel ekonomiye dair büyüme öngörülerinde aşağı yönlü revizeler yapması da bu bağlamda kritikti. Emtia talebine yönelik olarak da negatif olan bu gelişmeler ile hafta ortasında Borsalar üzerinde oluşan satış baskısında ise; Ons Altın’ın, ABD tahvilleri ve Japon Yeni ile birlikte güvenli liman varlığı olarak talep görmesi kuralı geçerli oldu ve emtiada yeniden yukarı yönlü hareketlilik görüldü. Avrupa Merkez Bankası(ECB)’nın kararları ve Başkan Mario Draghi’nin açıklamaları, 19-20 Mart’ta yapılan FOMC toplantılarının tutanakları ve ABD’de açıklanan enflasyon rakamları da Değerli Metal’in fiyatında oynaklığa neden oldu. Ticaret Savaşları ve Brexit konularında bir miktar yeşeren umutlara karşın; Venezuela, Sudan ve Libya’daki iç karışıklıklar ve K.Kore nükleer anlaşmasına yönelik ABD Başkanı Trump’ın olumsuz açıklamalarıyla küresel jeopolitik risklerde görülen artışlar ve ECB yetkilileri ve banka anketlerinin Bölge ekonomisinin büyümesine yönelik çizmiş olduğu karamsar tablo Perşembe günü küresel büyüme endişelerini canlandırarak emtiada sert düzeltmeler ile 1289 destek noktasına kadar gelinmesine yol açtı. Bu hafta yine; Brexit ve Ticaret Savaşları gibi risk unsurlarının durumu kritik olacak. Başta ABD’de açıklanacak olanlar olmak üzere önemli ekonomik verilerin sonuçları ve yine başta FED olmak üzere majör merkez bankalarının ileriye dönük politika kararlarına dair öngörüler de direkt veya dolaylı yoldan fiyatlamalar üzerinde etkili olabilir.
Teknik Seviyeler;
Dirençler: 1294-1302-1309-1316-1320
Destekler: 1283-1280-1277-1273-1265
