Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan "Aralık Ayı Geçici Dönem Ekonomik Görünüm Raporu" içerisinde küresel ekonomiye dair uzun bir süre sonra ilk kez olumlu bir beklentiye yer verilirken, Korona virüs salgınının başlangıcından beri aşı ve Asya’da toparlanma ile ilk kez daha umutlu bir geleceğe işaret edilmiştir. Bununla birlikte rapor içerisinde küresel ekonomide küçülme tahminini -%4,5’den -%4,2’ye düşürülmüştür. Raporda, Küresel büyümenin, Çin'deki güçlü toparlanmanın öncülüğünde 2021'in sonunda kriz öncesi seviyelere döneceğine işaret edilmiştir.
Bunun yanında OECD raporunda, “Krize karşı emsali görülmemiş hükümet ve merkez bankası eylemleri ile küresel ekonomik faaliyetler birçok sektörde hızlı bir şekilde toparlandı ancak bazı hizmet sektörlerinde faaliyetler kısıtlamalardan etkilenmeye devam ediyor.” ifadesine yer verilmiştir.
Yayınlanan OECD raporu içerisinde, Türkiye ekonomisine yönelik büyüme beklentisi bu yıl için -%2,9 daralmadan -%1,3 daralmaya düşürülmüştür. Türk ekonomisinin 2021'de %3,9 büyüme tahmini %2,9 indirilirken, 2022’de ise %3,2 büyümesi beklendiği açıklanmıştır. Bu rakamların normal şartlarda %5 gibi bir büyüme beklenen Türkiye ekonomisi için oldukça düşük seviyeler olduğunu belirtebiliriz.
Fakat OECD’ye benzer şekilde, JP Morgan Türkiye için GSYİH büyüme beklentilerini güncellemiş, TCMB’nin gerçekleştirdiği parasal sıkılaştırma ve buna bağlı olarak kredi büyümesindeki yavaşlamanın yılın son çeyreğinde ivme kaybına yol açmasının muhtemel olduğunu belirtmiştir. Bu senaryo çerçevesinde kurum Türkiye ekonomisinde 4 çeyrekte, 3. çeyreğe göre -%2,0 daralma ve yıllık % 0,7'lik bir büyüme ön görmüştür. 2021 yılı için yapılan tahmin ise %3,6’dan %3,0’e indirilmiştir.
Ayrıca Unicredit tarafından yayınlanan bir araştırma raporunda ise üçüncü çeyrekteki güçlü performans ile birlikte Türkiye ekonomisinin 2020 büyüme tahminini %0,7 daralmadan, %0,7 büyümeye revize etmiştir. Ekonomik aktivitenin, sıkılaşan kredi koşullarından ve salgındaki yükselişten dolayı gelecek yıl yavaşlayacağını öngören Unicredit, 2021 yılında Türkiye ekonomisinin %2 büyüyeceğini tahmin ediyor.
“Az gittik uz gittik. Dere tepe düz gittik. Bir de dönüp baktık ki bir arpa boyu yol gittik.”
Görünüşe göre Türkiye’nin %5 üzerinde büyüme hedefi 2021 yılı sonunda bile beklentilere yansımazken, bu durumu değiştirmek atılacak yeni adımlar, oluşturulacak yeni stratejiler ve güçlü planlamalar ile mümkün olacaktır. Yatırımcıların hatırlayacağı gibi Korona virüs öncesinde çok konuşulan yeni bir hikâye sorunu, bu adımlar ve mevcut konjonktür kullanılarak oluşturulabilir. Aksi takdirde, geçmiş yıllardaki döngü içerisine sıkışıp kalma ihtimalimiz oldukça yüksek olacaktır. Böyle bir senaryoda yıllar süren uğraşlar ve çabalar bir kez daha çöpe atılacaktır.
Küresel piyasaların geneline bakıldığında, aşı çalışmalarının dağıtım aşamasına gelmesi ile küresel piyasalarda risk iştahının güçlendiği görülürken, Avrupa ve ABD borsaları aralık ayına yükseliş ile girmiştir. ABD vadelileri ise şu an sınırlı bir satış baskına işaret etmektedir. VIX korku endeksi 20,7 ile son 9 ayın en düşük seviyelerinde bulunurken, Dolar Endeksi DXY ise 91,16 ile 2,5 yılın en düşük seviyelerinde zayıf seyrine devam etmektedir. Asya tarafına baktığımızda yeni gün ile birlikte piyasaların yön arayışında olduğunu görülürken, şu an için karışık bir seyrin endekslere hâkim olduğu söylenebilir.
Bist 30 endeksine baktığımızda, yeni ay ile birlikte küresel piyasalara da paralel olarak alımların etkili olduğu ve endeksin 1420 desteğinden toparlanarak 1470 seviyelerine geldiği görülmektedir. Mevcut teknik görünümde bozulmanın, ancak 1490 direncinin aşılması ile normalleşeceği düşünülmektedir. Bu nedenle pozisyon taşıyan yatırıcıların temkinli olmaları, pozisyon almak isteyen yatırımcıların 1490 direncini yakından takip etmeleri gerektiğini söyleyebiliriz. Aşağı yönlü hareketlerde ise 1457-1460 bölgesi ilk destek noktası olarak izlenecektir. 
Dolar/TL tarafına baktığımızda, 7,77 ve 7,92 arasında fiyatlamanın devam etmektedir. Son dönemde aşağı yönlü olasılıkları daha güçlü olduğunu belirtmemize rağmen, DXY endeksindeki zayıflamaya karşın kurun yatay seyrini koruması dikkat çekmektedir. Bu durum, aşağı yönlü yeni bir kırılımın gerçekleşmediği her yeni günde, yatırımcıyı pozisyon almaya itebilir. Mevcut teknik görünüm içerisinde aşağıda 7,77 ve 7,66 destek noktaları olarak izlenirken, yukarda 7,92 ve 8,05 seviyeleri direnç olarak takip edilecektir. 
Herkese iyi günler ve iyi seanslar dilerim.
Emrah Parlan