BK Asset Management Forex Stratejisi Genel Müdürü Kathy Lien
Hisse senedi, döviz, bono ya da emtia ile işlem yapıyor olmanız önemli değil –şu an herkesin gözü petrolde. Son üç işlem gününde, dünyanın en çok işlem gören kalemi %12’lik düşüşle son 7 yılın dip seviyesini vurdu. Petrol zayıflığı genellikle Amerikan dolarındaki güç ile ilintilidir ancak son birkaç günde Amerikan dolarında da geniş çaplı artışlar olmadı. Dolar emtia dövizleri karşısında güçlü dururken Euro ve Japon yeni karşısında artışa devam etmekte sıkıntı yaşadı. Geleneksel olarak çoğu ekonomist düşük petrol fiyatlarının Amerikan ekonomisi için iyi olduğunu savunurlar çünkü bu durum tüketimi artırmaya yardımcı olur, ancak yazdan bu yana fiyatlar %25 düşüş görmüşse de, harcamada bu çapta bir kıvılcım görmedik. Perakende satışlarının Kasım ayında artması bekleniyordu ancak geçtiğimiz ay yalnızca %0,1’lik bir artış yaşandı ve çoğu perakendeci açısından Kara Cuma bir hayal kırıklığı oldu. Son veriler Amerikalıların fazla nakitlerini cebinde tuttuğunu ya da borç kapatmaya harcadığını gösteriyor.
Yani eğer petrol harcamaya etki edemiyorsa, düşük emtia fiyatlarının birincil faydası çöpe gitmiş oluyor ve diğer odaklara bakmamız ihtiyacı doğuyor. Düşük petrol fiyatları aniden yükselen Dolar yüzünden meydana gelmedikçe –ki şu an gelmiş değil-, bu durum para birimine yarardan çok zarar getiriyor. Aralık ayındaki bir faiz artışına karşı en önemli savlardan bir tanesi düşük enflasyon ve petrol fiyatlarındaki %12’lik düşüş merkez bankalarının enflasyon hedeflerine ulaşmayı daha zor hale getirmekten başka bir şey yapmıyor. Halen önümüzdeki hafta Fed’in faiz artırmasını bekliyoruz, ancak muhalif oylar olabilir. Ayrıca, ham petroldeki düşüş Amerikan siyaset yapıcıların ilk faiz artışını güvercin tondaki bir ileri kılavuz ile değersizleştirmeye çalışmasına yol açabilir. Tabii ki ABD düşük petrol fiyatlarından etkilenen tek ülke değil. Petrol rezervlerindeki trend artmaz ve fiyat tekrar varil başına 50 Dolar’a yükselmedikçe dünya çapındaki enflasyon seviyesi 2016 yılında sessiz kalacak.
Düşük petrol fiyatları harcamayı artıramazsa Dolar için de kötü haber demek zira ardından gelecek esas sonuçlar enerji şirketlerinin düşen karları ve petrol endüstrisindeki işten çıkarmalar olur. Halihazırda bu firmaların hisselerinin düştüğünü ve geniş çaplı endeksi aşağı çektiğini görmüş durumdayız. Zaman içerisinde Amerikalılar ekstra gelirlerini harcamaya daha eğimli olacaklardır. Depo başına tasarruf edilen her bir dolar için harcamanın 73 sent arttığı tahmin ediliyor, ki bu da 2008 vergi iadesinden daha fazla bir ortalama hane halkı gelir artışı demek. Bugün herhangi bir ABD verisi yayınlanmadı. Takvim Perşembe gününe kadar sakin görünüyor.
Emtia fiyatlarındaki büyük hareketlere baktığımızda, bugün emtia dövizlerinin büyük hareketler yaşamış olması sürpriz değil. Düşük Kanada doları acıyı bir miktar hafifletse de, Kanada Merkez Bankası son piyasa hareketlerinden memnun olmayacaktır, özellikle de Fed’in faizleri artırmaya hazırlandığı bir zamanda. Aslında Kanada Merkez Bankası başkanı Poloz bugün negatif faiz oranının cephanelerindeki tek silah olmadığını söyledi. İleriye dönük kılavuz, parasal genişlemeyi ya da ekonomiyi canlandıracak başka önlemleri de kullanabilirler. Zayıf Çin ticaret rakamları ve KDV artışına dair söylentiler Avustralya dolarını aşağıya doğru itti.
Yeni Zelanda doları yatırımcıları yarınki Merkez Bankası toplantısı öncesi daha temkinliydiler. Analistler merkez bankasının bu yıl dördüncü defa faiz indirimine gitmesini bekliyorlar ancak aşağıdaki tabloya göre, merkez bankası faizleri sabit tutmak için bazı nedenlere sahip. Ekim ayındaki son toplantılarından bu yana, Yeni Zelanda doları değer olarak Avustralya doları karşısında düştü, ticari ve tüketici güvenler yukarı yöneldi, harcama arttı ve ticaret dengesi açığı daraldı, konut piyasası gelişti ve piyasa göstergeleri yukarı döndü. Ne var ki mandıra fiyatları düştü, üretim ve hizmet sektörleri büyümesi yavaşladı ve en önemlisi işgücü pyiasası faaliyeti duraklamaya girdi. Yani merkez bankasının faizleri düşürmesi ya da en azından güvercin olması açısından da pek çok sebep mevcut. Geçtiğimiz ay, Yeni Zelanda Merkez Bankası başkanı Wheeler para biriminde sürdürülebilir bir artışın azalan bir faiz çizgisine ihtiyaç duyabileceğini ve faiz oranlarında bazı ek indirimlerin olası olduğunu söyledi.
Yarınki Yeni Zelanda Merkez Bankası toplantısı için üç senaryomuz var: #1 – Merkez bankası faiz indirimine gider ve güvercin kalır; NZD açısından olumsuz sonuç doğurur. #2- Merkez bankası faiz indiirmi yapar ama nötr bir tavır alır; NZD açısından ani bir düşüş ve sonrasında çabuk bir toparlanma yaratır. #3 – Merkez bankası faizleri değiştirmez ancak güvercin tavrını devam ettirir; bu da para birimi açısından olumlu olur.
Son parasal genişlemenin gerekli olmadığını düşünen Almanya Merkez Bankası başkanı Weidmann’ın açıklamaları sonrası Euro’da toparlanma yaşandı. OECD de Euro bölgesi ekonomisine dair görünümün istikrarlı olduğunu açıkladı. Euro bölgesi üçüncü çeyrek gayrisafi yurtiçi hasıla rakamları %0,3 seviyesinde değişmeden kaldı. Alman ticaret rakamları yarın açıklanacak ve zayıf sanayi üretim rakamlarına karşın, Euro zayıflığı ve yüksek satın alma müdürleri üretim endeksi ticari faaliyeti canlandırmaya yardımcı olmuş olmalı.
Japonya hakkında çok sık konuşmayız ancak Japonya üçüncü çeyrek GSYİH rakamlarının %-0,2’den %0,3’e revize edildiğini, yani ülkenin teknik olarak geçen çeyrekte resesyona girmediğini belirtmek önemli. Yen üzerindeki etki sınırlı kaldı ancak bu durum Japonya Merkez Bankası’nın parasal genişlemeyi artırmak konusundaki isteksizliğini doğruluyor.
Sterlin karışık veriler sonrasında Euro ve Amerikan doları karşısında düşük seviyeden işlem gördü. Konut fiyatları Halifax’ın son raporuna göre beklenmedik şekilde düştü. Bu hafta İngiliz sterlini açısından odak noktası merkez bankası toplantısı olacak ve son toplantıdan buy ana ekonomide ilerlemeler varsa da, emtia fiyatlarındaki düşüşün siyaset yapıcıları güvercin tutması ihtimali yüksek.
Kathy Lien'in ücretsiz İşlem raporu için Orijinal (İngilizce) Metin