Petrol fiyatlarında çöküş bu hafta da devam edebilir. Ancak şu önemli soru ortaya çıkıyor: ABD ham petrolü için 30 dolarlık destek seviyesi tutunacak mı?
ABD ve Avrupa'da yeni COVID-19 vakalarının endişe verici boyutlarda artış göstererek Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık'ta yeniden sokağa çıkma yasaklarının uygulanmasını zorunlu kılması, ABD'nin ham petrol stoklarına bir kez daha haftalık büyük bir miktar ekleme yapıldığını açıklama ihtimali, Salı günkü seçimlerin sonrasına dair endişelerin—ya da hisse piyasasında bir noktada yaşanabilecek bir çöküş—hepsi petrol için sorun anlamına geliyor.
Bugünkü New York seansı öncesinde ABD ham petrol benchmarkı West Texas Intermediate Asya işlemlerinde yine darbe alarak Singapur öğle arasına kadar %4 değer kaybetti ve Perşembe günü kırılan 35 dolar desteğinin altına indi.
Londra'da işlem gören küresel petrol benchmarkı Brent de WTI'ın çok arkasında kalmadı ve %4'e yakın bir düşüşle 36 doların hemen üzerine tutundu.
Cuma kapanışında WTI %10,2'lik kayıpla Nisan'dan bu yana en büyük haftalık kaybını yaşadı. WTI aylık bazda %-11'le Mart'tan bu yana en keskin düşüşünü kaydetti.
Brent haftada %10,3 gerilerken, Ekim ayında %8,5 değer kaybetti.
Petrolün Korku Endeksi Haziran Zirvelerinde
Petrolün, Wall Street'in VIX Endeksi'ne benzer kendi "korku endeksi" olan CBOE Crude Oil Volatility Cuma günkü işlemlerde Haziran ortası zirvelerine ulaştı.
Geçen hafta petrol için Mart'ta korona virüs vakalarının zirve yaptığı dönemden bu yana en zorlu hafta oldu ve ham petrol fiyatlarını yıl başındaki 60 dolar üzeri zirvelerden çöküşe geçirdi.
Fransa, Almanya ve İngiltere'deki yeni salgın kısıtlamaları da enerji talebine yönelik tahminlere ağır bir darbe vurdu.
Bu endişelere ek olarak, ABD Enerji Bilgi İdaresi (EIA) geçen haftaki açıklamasında, bir önceki haftada ham petrol stoklarında 4,3 milyon varillik bir artış bildirdi. Analistler ise EIA'nın stoklardan 1 milyon varillik çekim yapıldığını açıklamasını bekliyordu. Ham petrol stoklarındaki artış, WTI fiyatlarını neredeyse %10 düşüren üç günlük elden çıkarmanın arkasındaki faktördü.
Aynı hafta için benzin stoklarının 2 milyon varile yakın artış tahminine kıyasla 892.000 varillik düşüş göstermesine ve dizel - distile yakıt stoklarının beklenilenin iki katının üzerinde olarak 4,5 milyon varil düşmesine rağmen, tacirlerin fikirlerine yön veren şey ham petrol stokları oldu.
Libya'dan ABD'ye, Ham Petrol Arzında Artış Sinyali
Cuma seansında da veriler, ABD'de gelecek üretimi belirleyen petrol sondaj kulesi sayısının geçen hafta 10'luk artışla 212'ye ulaştığını gösterdi.
Arz sadece ABD'de artmıyor. Yaşadığı iç savaş yüzünden bu yılın başlarında petrol ihracatı gerçekleştiremeyen Libya, savaşın sonlanmasıyla birlikte vanalarını sonuna kadar açtı ve günlük 525.000 varil civarı petrol üretti. Analistler, Kuzey Afrika ülkesinin üretiminin önümüzdeki yıl başlarında günlük 1 milyon varile ulaşabileceğini söylüyor.
Başkan Donald Trump'ın Demokrat aday Joe Biden'la mücadele edeceği yarınki ABD başkanlık seçiminin sonucuna dair belirsizlik de hissiyata zarar verdi.
Anketler Trump'ın açık bir farkla önünde olan Biden'ın galibiyetine işaret etse de, Başkan Trump seçim sürecini birçok kez sorguladı ve bir yenilgiyi kabul etmeyeceğinin sinyalini verdi.
ABD'de Seçim Sonrası Sıkıntıları
Seçim sonuçlarına yönelik itiraz ve sokaklarda protestoların gerçekleştirilmesine yönelik korkular, Dow Endeksi'ni Ekim'de %6,5, haftada ise %4,6—Mart'tan bu yana en büyük haftalık düşüş—düşüren faktörler arasındaydı.
Piyasalar için bir diğer önemli endişe kaynağı da bir sonraki COVID-19 teşvik paketinin siyasi çıkmaz sona erene kadar onaylanmaması ihtimali. Başkanlık yarışının galibinin resmi olarak göreve başlama töreni 20 Ocak olsa da, teşvik süreci kazanan tarafın Kongre ve Senato'da yeterli oylara sahip olmaması durumunda uzayabilir.
Peki tüm bu olumsuz faktörler WTI'ı 30 dolar altına itmek için yeterli mi?
Online aracılık şirketi OANDA'nın Sydney bazlı analisti Jeffrey Halley, petrol için en az direnç yolunun aşağı yönlü olduğunu söylüyor:
"WTI seansın en düşük seviyesinde desteğe sahip. Bunun sonrasında, varil başına 32,00 dolara kadar yol açık. Direnç ise varil başına 36 dolar gibi uzak bir noktada."
TD Securities ise Brent'te hissiyatın hızla kötüleştiğini, ancak küresel ham petrol benchmarkının WTI'a karşı premiumda olduğunu belirtti:
"Bu getiri farklılığı farklı çıkarımlara işaret ediyor—OPEC+ piyasaları desteklemek için doğru anahtara sahip olabilir."
OPEC+ Daha Derin Kesintilere Gitmek Zorunda Kalabilir
OPEC+, Suudi liderliğindeki 13 üyeli OPEC ile Rusya öncülüğündeki diğer 10 petrol üretici müttefikten oluşuyor. Grup Mayıs'tan bu yana üretim kesintileri sayesinde ham petrol fiyatlarını varil başı 40 dolar seviyesinde ya da üzerinde tutmayı başardı.
Grup bu yıl sonuna ya da 2021 başına kadar kesintilerde bir miktar azaltmaya gitmeyi umuyordu.
OANDA'dan bir başka analist Craig Erlam, OPEC+'in bu noktada üretimi artırabilme ihtimalinin çok düşük olduğunu ve kesintilerde artırıma bile gitmek zorunda kalabileceğini söyledi.
Erlam:
"OPEC ve müttefiklerinin bir sonraki toplantısı Kasım sonu/Aralık başına kadar gerçekleşmeyecek. Bu kadar uzun süre beklemeyi göze alabilirler mi? 30 dolara doğru bir gerileme grubu daha erken hamle yapmaya zorlayabilir."
Altın Sorunlara Karşı Bir Koruma Olarak ve Teşvik İhtimaliyle 1.900 Dolara Geri Dönmeyi Gözlüyor
Güvenli liman grubunun 3 Kasım seçimlerine ve kazananın ekonomi için yeni bir büyük çaplı COVID-19 teşviği geçirmeyi deneyeceğine oynamasıyla birlikte altın fiyatları Cuma günü kazanımlarını ilerleterek, kilit 1.900 dolar seviyesine geri dönme yolunda olduğunun işaretini verdi.
New York'ta işlem gören Aralık teslim altın vadeli işlemleri 3,80 dolar, ya da %0,2'lik artışla ons başına 1.883,70 dolara yükseldi.
Anlık külçe altın işlemlerini yansıtan spot altın ise 4,55 dolar, ya da %0,2'lik artışla 1.883,56 dolara yükseldi.
Altın mali genişleme ve siyasi belirsizliğe karşı bir koruma aracı ve bu tarz koşullarda genellikle yükselişe geçer.
Kongre'nin kontrolünü ellerinde bulunduran Demokratlar, Mart ayında bir korona virüs teşvik paketi (CARES) üzerinde Trump'la anlaşma sağlayarak çalışanlara maaş yardımı, işletmelere kredi ve hibeler, ihtiyaç sahibi vatandaşlara ise maddi destek olarak yaklaşık 3 trilyon dolar dağıtan paketi yasalaştırmıştı.
O zamandan beri iki taraf da yeni bir yardım paketi konusunda bir anlaşma sağlayamadı. Tartışmanın yaşandığı asıl nokta yeni teşvik paketinin boyutu ve başta havayolu sektöründekiler olmak üzere binlerce Amerikalı çalışan, yeni bir yardım olmadan işlerin kaybetme riskiyle karşı karşıya.