Bu hafta Yurtiçi Veri Takvimi Yoğun Geçecek!
IşıkFX Haftalık Forex Bülteni 11.02.2019
İtalya ve Brexit riskleri sonrası artan büyüme kaygıları geçtiğimiz hafta Euro Bölgesi’nin lokomotif ülkesi Almanya’dan gelen kötü veriler ile perçinlendi ve “Euro”yu olduğu gibi; aralarında TL’nin de bulunduğu birçok gelişen ülke para birimini de olumsuz yönde etkiledi. 2 hafta önce İtalya ekonomisinin, iki çeyrek üst üste gerileme göstererek geçici olarak(öncü dataya göre) resesyona gitmesiyle başlayan endişeler; Almanya’nın gerek PMI rakamları gerekse Fabrika Siparişleri ve Sanayi Üretimi’nde daralma yaşaması ile birlikte daha da fazla artış gösterdi. Ayrıca Avrupa Komisyonu’nun yayınladığı büyüme tahminlerindeki aşağı yönlü revizeler de ekonominin kötü gidişatını destekler nitelikteydi. Projeksiyonlara baktığımızda; AB’nin 2019 yılı büyüme öngörüsü yüzde 1.9’dan yüzde 1.3’e, 2020 yılı beklentisi de yüzde 1.7’den yüzde 1.6’ya revize edildi. AB Komisyonu ayrıca, İtalya için 2019 büyüme tahminini; beklenildiği gibi yüzde 1.2’den yüzde 0.2’ye indirirken, en çok merak edilen Almanya 2019 yılı büyüme öngörüsü de; yüzde 1.8’den yüzde 1.1’e çekildi. Brexit tarafında ise gözler AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile Britanya Başbakanı Theresa May arasında yapılan görüşmelerdeydi. May, yeni öneriler ile gittiği AB Komisyonu’ndan eli boş dönerken, taraflar verimli geçen görüşmeler sonucunda Şubat sonuna doğru tekrar görüşme kararı aldı. Yeniden görüşme kararına karşın hala daha nihai bir sonuca ulaşılamaması ve özellikle İrlanda sınırı konusunda May’in, AB’yi ikna çabalarına rağmen AB’nin taviz vermez görüntüsü, piyasa tarafında endişelere neden oluyor. Sterlin açısından geçtiğimiz haftanın bir diğer önemli gelişmesi ise İngiltere Merkez Bankası kararları ve Başkan Mark Carney’in basın toplantısıydı. Kurum, herhangi bir sürpriz yapmayarak faizleri sabit tuttu. 435 Milyar Sterlinlik varlık alım programını da değiştirmeyen BOE’nin, ‘’ekonomi beklendiği gibi gelişir ise kademeli ve sınırlı bir sıkılaşma beklenebilir.’’ şeklindeki ifadesi dikkat çekti. Başkan Mark Carney ise; Brexit’in, bir bütün olarak verilerde kısa vadeli dalgalanmaya sebep olduğunu belirtirken anlaşmasız bir Brexit senaryosuna hazır olmadıklarını deklare etti. Carney’in özellikle; ‘’ Sterlin eğer mevcut seviyeleri nihai bir Brexit sonu ile uyumlu olursa dikkat çekici olur söylemleri’’ önemliydi. ABD cephesinde ise gündemde ticaret savaşları vardı. Bu konuda ise özellikle Trump’ın, 1 Mart’ta Çin Lideri ile yapacağı toplantının iptal edileceğine yönelik söylemleri, piyasa tarafında tedirginliğe neden oldu. Bu konuda bu hafta içerisinde ABD heyetinin Pekin’e gerçekleştireceği ziyaretten gelebilecek açıklamalar takip edilecek. Brexit cephesinde ise bu hafta içerisinde konu hakkında gelebilecek açıklamalardan anlaşma yapılıp yapılmayacağına yönelik ibareler izlenecek. Kur tarafı ise az öncede belirttiğimiz küresel büyüme endişelerinden olumsuz şekilde etkilendi. Yurtiçi gündeminde ise Ocak ayı enflasyon(TÜFE/Yİ-ÜFE) dataları takip edildi. Tüketici Fiyat Endeksi(TÜFE) aylık bazda son iki dönemde görülen negatif gerçekleşmeler sonrası; yüzde 1.06 oranında artış gösterirken, senelik bazda da yüzde 20.35 düzeyine yükseldi. Yurt içi Üretici Fiyat Endeksi(Yİ-ÜFE) de aylık bazda yüzde 0.45 oranında artış gösterirken, bu verinin senelik gerçekleşmesi ise yüzde 32.93’e geriledi. YİÜFE-TÜFE makası da yüzde 12.58’e gerilemesine karşın, özellikle gıda enflasyonunda görülen sert yükseliş; enflasyondaki katılaşmanın çözümü için daha gidilecek çok yol olduğuna işaret etmekteydi. Açıklanan enflasyon dataları sonrası gözler bu hafta açıklanacak olan Cari İşlemler Dengesi, İşsizlik Oranı ve Sanayi Üretimi gibi verilerin yanı sıra uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının açıklamalarına doğru çevrilirken, Suriye eksenli jeopolitik risklerin durumu da göz ucuyla takip edilecek. Ayrıca yurtdışı veri takviminde de yoğun bir hafta bizleri bekliyor.
EURUSD
Avrupa’nın lokal sorunları arasında başı çeken Brexit konusunda, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile İngiltere Başbakanı Theresa May bir araya geldi. Yapılan görüşmede Juncker, bugün Brüksel'de bir araya geleceği Britanya Başbakanı Theresa May'e AB'nin üzerinde uzlaşma sağlanmış olan Brexit Geri Çekilme Anlaşması'nı ve backstop maddesini yeniden müzakere etmeyeceğini ifade etti. Net bir anlaşmanın bulunmaması her geçen gün anlaşmasız Brexit ihtimalinin yükselmesine neden olurken May hükümetinin revize bir Brexit anlaşmasını mümkün olduğu kadar kısa zamanda parlamentoya getirmek istediğini ancak bunu 13 Şubat'a kadar yapamaması halinde parlamentonun yeni bir tartışma yaratmasının gündemde olduğu iddia ediliyor. Bunun dışında özellikle İtalya’nın resesyona girmesiyle başlayan süreç Avrupa’nın lokomotif ülkesi Almanya’dan kötü gelen verilerle birlikte devam etmekte. Açıklanan rakamların yanı sıra “Brexit” konusunda yaşanan belirsizlikler de Euro varlıkları üzerinde baskı oluşturdu. ABD tarafında FED Başkanı Jerome Powell, Brexit gibi dış şoklara karşı ABD ekonomisinin iyi durumda olduğunu ve İşsizlik Oranı ile enflasyonun FED’in hedeflerine yakın bir yerde bulunduğunu söyledi. Veri akışında Dış ticaret Dengesi’nde; ülkenin dış ticaret açığı son 5 ayın en düşük seviyesine gerilerken bu hafta ABD için Ocak ayı enflasyon rakamları, Euro Bölgesi içinse 4.çeyrek büyüme, Aralık ayı sanayi üretimi rakamları ve Eurogroup toplantısı takip edilecek. Ayrıca Hazine Bakanı Steve Mnuchin ve ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer, Çin ile planlanan ticaret müzakereleri için bu hafta Pekin'e gidecekler. Bu yönüyle ticaret görüşmelerinden gelecek mesajlar da önemli olacaktır.
Teknik seviyeler;
Destekler: 1.1300-1.1265-1.1215-1.1160-1.1100
Dirençler: 1.1360-1.1425-1.1465-1.1510-1.1570
USDTRY
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta enflasyon(TÜFE/Yİ-ÜFE) dataları takip edildi. Aylık bazda görülen yükselişlere karşın, YİÜFE-TÜFE makasının yüzde 13.34’den yüzde 12.58’e düşmesi önemliydi. TCMB’den yapılan açıklamada da: Enflasyon artışında gıda fiyatlarının etkisi olduğu belirtilirken, çekirdek göstergelerinin ana eğilimindeki gerilemeye vurgu yapıldı. Gözler; gelen veriler sonrası hükümet ve uluslararası kurumlara çevrilirken, her iki cepheden de yıl sonu hedeflerine yönelik iyimser söylemlerin devam ediyor olması yurtiçi kaynaklı TL’deki olası negatif etkileri sınırladı. Ayrıca, geçtiğimiz hafta yine rutin olarak Suriye eksenindeki jeopolitik risklerin durumu da takip edilirken, Türk ve Amerikan heyetleri arasındaki görüşmeler ılımlı geçmesine karşın net bir yol haritası yine ortaya çıkmadı. ABD ve küresel cephede ise kur açısından yine; ticaret savaşları ve Brexit konuları takibimizdeydi. Özellikle de Euro Bölgesi’nde açıklanan ekonomik veriler sonrası Bölge ekonomisinin büyümesine yönelik zayıflama endişelerinin artmış olması TL gibi gelişmekte olan ülke para birimlerini zayıflatırken, FED’e yönelik gelen söylemlerle birlikte kurda bir miktar oynaklık oluştu. Bu hafta, yurt içi tarafta; Cari İşlemler Dengesi, Sanayi Üretimi, Bütçe Dengesi ve İşsizlik Oranı verileri takip edilecek. Ayrıca, TCMB tarafından açıklanacak olan beklenti anketi sonuçları da sene sonu; TÜFE, faiz ve kur tahminleri açısından izlenecek. Keza, gelecek veri ve projeksiyonların yanı sıra jeopolitik risklerin durumu ile birlikte Fitch ve Standard And Poor’s ‘un yapacağı Türkiye değerlendirmeleri de TL varlıklarını yakından ilgilendirecek. ABD tarafında da TÜFE gibi önemli ekonomik dataların takip edileceği haftada ayrıca, küresel cephede; majör merkez bankalarının ileriye dönük politikalarına yönelik söylemler, ABD heyetinin Çin’e yağacağı ziyaret kapsamında ticaret savaşları konusu ve Brexit gibi diğer küresel risk unsurları da kurda oynaklığa neden olabilir.
Teknik seviyeler;
Dirençler: 5.2750, 5.2960, 5.3100, 5.3290, 5.3420
Destekler: 5.2440, 5.2200, 5.2030, 5.1860, 5.1600
GBPUSD
Brexit konusu geçtiğimiz haftada parite tarafında yön verici olmaya devam etti. Yaşanan gelişmelerde ise hafta içi boyunca gözler AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May arasındaki müzakerelere kitlendi. Ancak yapılan bu görüşmelerden herhangi bir sonuç çıkmadı ve bu hafta içerisinde tekrardan görüşme kararı alındı. Brexit’in bitimine sayılı haftalar kala İngiltere Başbakanı Theresa May, gerek Krallık içerisinde, gerekse AB tarafı ile temaslarına devam etse de hala daha B Planı için nihai bir sonuca varılamaması Sterlin varlıklarını baskıladı. Özellikle; Avrupa Birliği’nin, İrlanda sınırı konusunda taviz vermez görüntüsü “Anlaşmasız Brexit” ihtimallerini canlı tutarken, ülke içerisinde de tabiri caizse her kafadan bir sesin çıkması soru işaretlerini her geçen gün artırıyor. Brexit konusuna ilişkin gelişmelerin yanı sıra Perşembe günü yayınlanan İngiltere Merkez Bankası(BOE) kararları da haftaya damgasını vurdu. Kurum, hali hazırda bulunan yüzde 0.75’lik politika faizi ve 435 Milyar Sterlinlik parasal genişleme programında herhangi bir değişikliğe gitmezken, yayınlanan kararlarda; ekonominin beklentiler dahilinde gelişmesi halinde sıkılaştırmaya gidilebileceğini yönelik ifadeler, Sterlin’in hafta boyunca yaşadığı satıcılı görüntüsünü durdurdu. ABD tarafında ise ticaret savaşlarına ilişkin gelişmeler takip edilirken küresel olarak yaşanan büyüme endişeleri Dolar tarafına talep getirdi. Bu haftada yine Brexit ve ticaret savaşları gibi riskler iki ülkeden gelecek önemli veri akışları ile birlikte takibimizde olacak.
Teknik seviyeler;
Dirençler; 1.2990, 1.3050, 1.3100, 1.3165, 1.3210
Destekler; 1.2920, 1.2885, 1.2820, 1.2780, 1.2725
BRENT PETROL
Geçtiğimiz hafta uluslararası kuruluşların açıklamaları dikkat çekti. İngiliz menşeli Dünya’nın önde gelen petrol şirketlerinden BP’den gelen açıklamada 2019 yılındaki petrol talebinin günlük 1.3-1.4 Milyon varil aralığında olabileceği belirtilirken, Brent petrol fiyatları için ise 60 Dolar/varil’in uygun olacağı deklare edildi. Uluslararası yatırım bankalarından BNP Paribas (PA:BNPP) ise, senenin ilk yarısında; arz koşullarında beklenen sıkılaştırma ile fiyatlarda artış olabileceğini belirttiği raporunda, yılın ikinci yarısında görülebilecek; küresel zayıflık kaynaklı yaşanması muhtemel talep düşüşü ile Brent petrol fiyatının 68 Dolar/varil düzeyinde denge bulabileceğini öngördü. Rusya Enerji Bakanı Novak’ın: Ocak ayında Rusya üretiminin Aralık ayına göre 100 Bin varil azaldığını deklare etmesi önemliyken bunun dışında Suudi Arabistan, Suudi Aramco imtiyaz bölgesinde DeGolyer ve MacNaughton (D&M) şirketi tarafından yürütülen bağımsız denetimin ardından petrol rezervlerinin arttığını açıkladı. Öte yandan Dünya’nın en büyük petrol rezervlerinin sahibi konumundaki Venezuela’daki iç karışıklık da emtia açısından göz ucuyla izlenirken, İran’ın petrol üretimini artırmaya devam edeceği ve muafiyetlerin uzatılabileceği yönündeki bazı spekülasyonlar petrol fiyatlarında aşağı yönlü baskılanmayı beraberinde getirdi. Ayrıca geçtiğimiz hafta açıklanan ham petrol stoklarındaki artış ve ABD petrol üretiminin rekor seviyelerde sabit kalmaya devam etmesi de bu hareketleri desteklemekte. Veri akışında bu hafta başta OPEC raporu olmak üzere ham petrol stokları ve petrol üretim rakamları takip edilecek.
Teknik seviyeler;
Destekler: 61.60-60.60-60.00-59.40-58.70
Dirençler: 62.80-63.25-63.75-64.40-65.00
ONS ALTIN
Geçtiğimiz hafta Çin tarafı; Ay takvimine göre yeni yıla girilmesi ve bu kapsamda düzenlenen Bahar Festivali nedeniyle kapalıydı. Bu bağlamda Çin’den çok fazla haber akışı gelmezken, Çin Yönetimi’nin daha önce müzakere etmekten imtina ettiği alanlarda görüşme yapmayı kabul ettiğine yönelik çıkan haberler önemliydi. ABD tarafında da ticaret savaşları konusuna dair haber akışları takip edilirken, Başkan Trump’ın geleneksel “Birliğin Durumu” konuşmasında: “Çin ile anlaşamazsak yeni tarifeler gelecek” söylemi ve Perşembe akşamı: Çin Devlet Başkanı Jinping ile 1 Mart’tan önce görüşemeyeceğini söylemesi ise bir miktar tedirginliğe neden oldu. Geçtiğimiz hafta küresel ekonomi üzerindeki riskler açısından “Brexit” konusu da takip edilirken, karmaşık söylemlerin devam etmesi ve uzlaşmadan uzak bir tavrın sergilenmesi yatırımcıları ABD Doları’nda pozisyon almaya teşvik ederken; Ons Altın gibi varlıkları zaman zaman baskıladı. Ayrıca, Euro Bölgesi’nde İtalya’nın resesyona girmesi sonrasında, Almanya’dan gelen ekonomik verilerin de hayli kötüleşmesiyle büyüme kaygıları artarken; Euro Bölgesi ekonomisinde yaşanan bu bozulmalar nedeniyle Değerli Metal’in fiziki talebinde daralma yaşanacağı beklentileri de baskıya neden oldu. Ancak zaman zaman da bu küresel büyüme endişelerinin borsalar tarafında portföy boşaltma (sell-off) eğilimlerine sebebiyet vermesi nedeniyle güvenli liman talebi ile alım geldiği de görüldü. Bu bağlamda bu hafta yine; ticaret savaşları ve Brexit konularının yanı sıra küresel ekonomik görünüme dair ipuçları verebilecek ekonomik veriler de takibimizde olacak. Öte taraftan, Değerli Metal’de; Dolar Endeksi’nde oluşan fiyatlamalar etkili olduğu gibi, pay piyasasındaki risk iştahının durumu da dolaylı olarak(borsalara gelen talep güvenli limanlardan çıkışa neden oluyor, tersi durumda; borsalarda görülen sell-off‘ta ise güvenli liman olarak ABD tahvilleri ve Japon Yeni ile beraber Ons Altın’a da güvenli liman talebi geliyor) fiyatlamaları etkiliyor. Bu kapsamda pay piyasalarının durumunu da izlemekte fayda olacaktır. Geçtiğimiz hafta FED’in yeniden şahinleşebileceği söylemlerinin tekrar ortaya çıkmasıyla da bir miktar baskı yiyen emtia için; bu hafta yine FED başta olmak üzere majör merkez bankalarının ileriye dönük politikalarına yönelik tahminler de oynaklığa neden olabilir.
Teknik seviyeler;
Dirençler: 1316, 1320, 1326, 1334, 1340
Destekler: 1305, 1297, 1292, 1289, 1286
