KİMLER KAZANACAK?
Bir süredir borsa yatırımcısı mutsuz. Depremden önce başlayan ve haftalar süren yüksek oynaklık, deprem gibi acı bir olay ile birleşince daha da derinleşti ve kayıplar can yakıcı boyutlara ulaştı.
Bir umut arayan ve çaresizce bekleyen bireysel yatırımcı SPK, Varlık Fonu gibi kurumların aldıkları tedbirlere gözünü çevirirken bu haftaya kadar yine umduğunu bulamadı. Büyük bir yatırımcı kitlesi artık umudunu kaybetmek üzereyken dün özellikle bankacılık ve holdingler öncülüğünde başlayan yükseliş olumsuz havayı dağıtmaya başladı. Yükselişin bugün de devam etmesi umutların yeniden yeşermesini sağladı.
Dikkat!..
Peki gerçekten yükseliş başladı diyebilir miyiz ya da borsa gerçekten yükselebilir mi?
Bunu anlamak için ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik süreç ile birlikte verileri iyi anlamak gerekiyor.
Borsayı etkileyecek faktörler neler?
Öncelikle yetkililerin yaptıkları açıklamalara bakmak gerek. Hazine bakanı Sn.Nebati bir dizi destek paketi açıkladı. Bunlar; deprem bölgesi işletme giderleri destek paketi, 150 bin esnaf ve sanatkarın Halk Bankası tarafından kullandırılan hazine faiz destekli kredilerinin 6 aylığına faizsiz ertelenmesi, deprem bölgesine makbuz karşılığı yapılan yardımların vergi matrahlarından düşülmesi, bölgedeki vergi dairelerine olan borçların 24 aya kadar faizsiz taksitlere bölünebilmesi vs.
Bunun dışında Ak Parti grup başkanvekili Sn.Elitaş’ın ‘EYT meclisin ilk gündem maddesi ve hızlıca kanunlaştırabiliriz’ şeklindeki açıklaması. Ayrıca bunlar dışında da birçok destek ve yardım gündemde.
Bunlar ne ifade ediyor peki? Birincisi EYT açıklaması şunu net bir şekilde gösteriyor; hükümet kanadı seçim gündemine hızlıca dönüş yapıyor. Yani seçim vaatleri kapsamında kesenin ağzı açılacak. Deprem bölgesi ile ilgili harcamalar ise ciddi bir enflasyonist baskı oluşturacak gibi görünüyor.
Bu harcamaların da bir şekilde finanse edilmesi elzem. Yani para arzı, borçlanma ve vergi artışları…
Bunların hepsi Türkiye’nin önünde çok büyük bir enflasyon baskısı olacağının göstergesi.
Yani her şeyin fiyatı maalesef artacak.
Peki her şeyin fiyatı artarken hisse senedi fiyatları zaten ciddi bir düzeltme yaşamışken, bunun yanında çok güçlü bilançolarla hisseler daha ucuz hale geliyorken bu seviyede kalabilir mi?
Elbette kalamaz. Yani borsada yükseliş kaçınılmaz. Ama bundan sonra biraz farklı olacak.
Nasıl mı?
Hisse bazlı seçimler ön plana çıkacak. Bu şirketleri madde madde sıralayacak olursak;
-
Büyüyebilen,
-
Kar marjlarını geliştiren,
-
Öz varlık karlılığı yüksek,
-
F/K ve PD/DD düşük / Önceki artışlarda da fiyatlamaya tam katılamamış olan
-
Likidite yapısı kuvvetli
-
Türkiye’nin kur riski hesaba katıldığında döviz fazlası olan, olmasa da hedging yapan
-
Küresel makro yapıya uygun sektörlerde faaliyet gösteren ya da sektörel çeşitliliğe sahip olan şirketler ön plana çıkacaktır.
Dolayısıyla borsa bundan sonra yükselse de her şirket aynı performansı vermeyebilir. Doğru şirket seçimi son derece önemli bu noktadan sonra.
Ama şu da unutulmamalı; doğru şirketi seçseniz de burası borsa bazen yatay, bazen negatif kalabilir. Oynaklık yine dönem dönem olablir.
Bu nedenle sabırlı yatırımcı olmak ve günlük bakmamak önemli. Sabredebilmenin en önemli şartı da ihtiyaç duyulmayan para ile yatırım yapmak. Bunun yanında da özellikle kredili ve kaldıraçlı işlemlerden uzak durmak.
Unutmamamız gereken önemli hususlardan biri küresel çapta da belirsizliğin yüksek olduğu dönemlerden geçiyoruz. Ön görülemeyen savaş, salgın veya başka gündemler her zaman oluşabilir.
Yani ‘bir haber akışı her şeyi değiştirir’ ve ‘piyasa mazeretini yaratır’ düşüncesi ile hareket etmek önemli.