Küresel Normalleşme Piyasaları Destekliyor
Yılbaşı itibarıyla küresel aşılamanın hız kazanması azalan vaka sayıları ve küresel büyüme rakamlarının yukarı revize edilmesi piyasaları desteklemeye başladı. 2021 yılının ilk yarısında iyimserliğin devam ettiği küresel borsalarda başta ABD borsaları olmak üzere yeni zirve seviyeler test edildi. ABD tarafında Mayıs ayı enflasyon rakamının beklentilerin üzerinde yıllık bazda %5,0 açıklanması ile piyasalarda bir tedirginlik başladı. Sert dalgalanmaların izlendiği küresel piyasalarda iyimser görünüm bozuluyor mu sorusu başladı. Bunun şüphesiz etkisi yükselen enflasyonla beraber merkez bankalarının izleyeceği yoldu.
Enflasyon artıyor parasal genişlemeler devam edecek mi sorusunun yanıtı Mayıs ayı toplantısında FED tarafından geldi. Faiz kararının sabit bırakılmasının ve varlık alım programının değiştirilmemesinin ardından FED yetkilileri enflasyonun geçici olduğunun altını tekrar çizdi. FED yetkililerinin daha önceki öngörülerinin medyanlarında merkez bankasının en az 2023 sonuna kadar faiz artırımı yapmayacağı görülüyordu. Şimdi yetkililerinin tahminleri aşılamanın hızı ile gelen iyileşmeye bağlı olarak 2023'ün sonuna kadar iki faiz artırımı olacağı şeklinde.
Faiz artırımının öne çekilmesi küresel piyasalarda tedirginlik yarattı. Artan enflasyonun beraberinde getirebileceği riskleri piyasaların önceden fiyatladığı ancak beklentiden fazla ve hızlı artan risklere karşı bir negatif görünüm oluştuğunu belirtmek gerekiyor. Genel pozitif görünümün aşılama ve küresel ekonomilerdeki toparlanma ile sürdüğünü fakat FED tarafından gelecek tapering ve güçlü doları temel risk olarak göz ardı etmemek gerekiyor.
Borsa İstanbul’da Çeyreksel Değerlendirme
BİST Sektörel Getiri {Banka(Siyah) - Sinai(Yeşil) - Ulaştırma (Turuncu)}
Yılın ilk çeyreğinin sonlarında iç piyasada yaşanan politika belirsizliği etkileri ile Borsa İstanbul’da negatif ayrışma yaşandı. Borsa İstanbul Ocak - Mart aylarında ilk çeyreği %7,47 kayıp ile tamamladı. Alt ana üç sektör endeksini incelediğimizde Borsa İstanbul’da ilk çeyrekte en fazla kayıp %31 düşüş ile bankacılık endeksinde yaşandı. Sanayi endeksinde ihracat tarafında güçlü talep beklentilerin üzerinde gelen bilançoların etkisi ile pozitif ayrışma yaşandı. Sanayi endeksi %11 getiri kaydetti. Ulaştırma endeksinde küresel normalleşme beklentilerinin olumlu etkisinde iç tarafta vaka sayılarındaki artış ve kapanma beklentileriyle % 0,5 oranında yatay tamamladı.
Yılın ikinci çeyreklik dönemine tamamen farklı bakmak gerekiyor. Mayıs ayı sonrasında aşılamanın hız kazanması azalan vaka sayılarındaki azalma ile Borsa İstanbul’da görünüm sınırlı pozitife döndü. Sektör endekslerini nisan-haziran ayları içerisinde incelediğimizde durum ilk çeyreğe göre değişmiş durumda. Bankacılık %6 , ulaştırma %6,4 getiri oranı kaydetti. Sanayi endeksi bu çeyrekte negatif ayrışarak %7,5 oranında düşüş gösterdi. Bankacılık tarafında iç risklerdeki azalmanın ve iskontolu görünümün etkisiyle toparlanma yaşandı. Ulaştırma tarafında günlük 1 milyon aşılamanın yapılıyor olması, kısıtlamaların kademeli kaldırılması ve turizm tarafındaki beklentiler ulaştırma sektöründe yukarı yönlü ivme yaşandı.
CDS Risk priminde sert yükselişin ardından düşüş sürüyor
Türkiye 5 Yıllık CDS Risk Primi
480 bps seviyesini test eden risk primi 400 bps seviyesinin altında tekrar geçmiş durumda. Önümüzdeki dönemde 400 bps seviyesinin altında 300 bölgesine doğru geri çekilmenin devam etmesi TL varlıklarına pozitif yansıması devam edebilir.
Borsa İstanbul’da Yol Değişti Hedef Aynı
Borsa İstanbul için olumlu beklentilerimizi koruyoruz. Yılın ilk çeyreğinde 10x F/K oranı ile işlem gören BİST 100 endeksi güçlü gelen bilançoların ardından 8x F/K oranı ile ikinci çeyreği tamamlıyor. Genel olarak BİST 100 endeksi F/K oranı ile küresel borsalara göre oldukça cazip görünümünü devam ettiriyor. Bu durumun uzun bir dönemdir devam ettiğini bilmekteyiz soru şu cazip iskontolu görünüm ne zaman değerine ulaşacak?
İç risklerin ve makro verilerin olumsuz etkisi Borsa İstanbul’da baskı yaratmaya devam ediyor. Mart ayı sonlarında Merkez Bankası başkanı değişikliği politika değişiyor mu söylemi yarattı. Bu durum etkisi ile Borsa tarafında ciddi oranda yabancı satışları yaşandı. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu göreve geldiğinde faiz enflasyonun üzerinde kalmaya devam edecektir vurgusunu tekrar yineledi. Bu durumun üç toplantıda da devam ediyor olması iç piyasayı bir nebze de olsa rahatlattı. CDS risk priminin de azalan risk görünümü ile 480 bps seviyelerini görmesinin ardından 400 seviyesi altına gerilemesi Borsa İstanbul’u pozitif etkiledi. Enflasyon tarafında Mayıs ayında yıllık bazda %16.6 seviyesine gerileme kaydedildi.
TCMB tarafında Haziran ayı PPK toplantısında 200 baz puan civarı faiz kararı hareket alanı oluşsa da enflasyonda kalıcı düşüşün başlamaması ve kur tarafında yukarı risklerin devrede olması ile faiz oranında değişikliğe gidilmedi. Olumlu olarak nitelendireceğimiz Haziran ayı PPK toplantısında 'Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir’’ cümlesine önceki metinden farklı olarak 'kararlılıkla' ibaresi eklendi. Enflasyon tarafında kalıcı düşüş görülmedikçe TCMB tarafında politikada değişikliğinin olmaması durumunda iç piyasada güven ortamı yeniden oluşabilir. Nato zirvesi sonrasında bir süredir kötü ilerleyen dış ilişkilerde bir nebze iyimser görünüm beklentileri piyasaya can suyu olabilir. Kur tarafında yukarı yönlü risklerin azalması ve denge sağlanması ile Borsa İstanbul’un oldukça iskontolu görünümü yabancı yatırımcıların ilgisini yeniden çekecektir.
Borsa İstanbul’da Yeniden Başlıyoruz
MSCI Türkiye endeksi yılın ilk yarısında %9 düşüş yaşadı. Buna karşı olarak MSCI Dünya endeksi %10 ve MSCI gelişmekte olan piyasalar endeksi %6 getiri kaydetti. Yılın ilk yarısında negatif ayrışan MSCI Türkiye endeksi oldukça iskontolu durumda görülmekte.
MSCI Endeksleri [ MSCI Dünya ( Yeşil) ,MSCI GOP (Sarı), MSCI Türkiye (Kırmızı) ] MSCI GOP-Türkiye Rasyosu ( Beyaz)
MSCI Endekslerinin F/K kıyaslamasını yaptığımızda MSCI Dünya endeksi 29x F/K seviyesinde, ,Gelişmekte olan Piyasalar Endeksi ise 16x F/K da işlem görmekte. Bu duruma karşı oldukça iskontolu görünen MSCI Türkiye endeksi 7x F/K seviyesinde işlem görmekte.
Tarihsel olarak incelediğimizde MSCI Gelişmekte Olan Piyasalar ve Türkiye endeksi arasında %50 tarihsel fark görülmekteydi. Son dönemlerdeki ayrışma ile bu oran %120 oranına çıkmış durumda. Tarihsel oranıyla şimdiki oranı kıyasladığımızda MSCI Türkiye endeksi %45 iskontolu görülmekte.
BİST 100 Haftalık TL Bazlı
BİST 100 endeksini uzun vadeli teknik olarak incelediğimizde ; Haftalık yükselen trend görünümü korunuyor. Teknik olarak 136x seviyelerine denk gelen trend korundukça orta ve uzun vadede pozitif görünümün devam edeceğini düşünüyoruz. Bu bölge üzerinde hareketlerde zirve seviyesi olan 1600 bölgesine doğru yeniden bir potansiyel oluşabilir. BİST 100 endeksi için yıl sonu beklentimizi 1750 seviyesine revize ediyoruz.
BİST100 Haftalık USD Bazlı
USD bazlı BİST100 endeksini haftalık periyotta incelediğimizde 157x – 177x USD bandında bir süredir yatay hareketler izleniyor. Yukarı alanda 177x seviyesinin aşılabilmesi durumunda 200x seviyelerine doğru yükseliş potansiyeli oluşabilir. Aşağı alanda ise 157x güçlü bir destek bölgesi olarak takip edilebilir. (Bu seviye bir önceki bölümde yerel para birimi üzerinden yapılan teknik analizde 136x puana denk gelmekte ) Bu bölge altında hareketlerde negatif görünüm oluşabilir.
Borsa İstanbul’da Sektörel Strateji
Önümüzdeki dönemleri sektörel olarak değerlendiğimizde ;
Ulaştırma Sektörü: Pandemi sürecinden en çok etkilenen ulaştırma sektörü, küresel normalleşme süreci ve Türkiye’de günde bir milyonun üzerinde aşılamaya geçilmesi azalan vaka sayıları buna paralel olarak kademeli normalleşme sürecinin hız kazanması etkileriyle ulaştırma sektöründe pozitif görünüm devam edebilir. Bir diğer etken olarak ülkelerin kırmızı listelerinden Türkiye’nin yavaş yavaş çıkarılıyor olması. Rusya’nın 21 Haziran sonrasında Türkiye uçuş sayılarının arttırma kararı sonrasında gözler Avrupa ülkelerine çevrildi. Avrupa tarafında da olumlu haberlerin gelecek olması ulaştırma sektöründe pozitif görünümü arttıracaktır.
Bankacılık Sektörü: İç politika riskleri ve artan makro risklerin en çok etkilediği sektör şüphesiz bankacılık sektörü oldu. Yabancı yatırımcıların yoğun satışlarının ardından ciddi düşüş gösteren bankacılık sektöründe toparlanma izleniyor. Belirsizliklerin ve risklerin kısmen azalıyor olması ve bankaların karlılıklarının beklentilerden yüksek gelmesi sektör üzerindeki baskıyı kaldırmaya başladı. Önümüzdeki dönemlerde makro risklerin azalmaya devam etmesi durumunda bankalarının çarpanları benzer ülke banka çarpanlarına göre %50‘nin üzerinde iskontolu işlem görüyor olması yabancı yatırımcıların yeniden ilgisini çekebilir.
Sigortacılık Sektörü: Pandemi süreciyle büyüme gösteren sektörde durulma görülse de prim üretimi tarafında artış devam edecektir. Özellikle yüksek faiz oranlarının olduğu dönemlerde net kar tarafında artışın daha fazla olması beklentisiyle yıl sonu kârlılıklarında artış yaşanabilir.
Dayanıklı Tüketim: Beyaz eşya talebinde iç piyasada ve ihracat tarafında güçlü görünüm devam ediyor. Hammadde tarafındaki artış kar marjlarını düşürmeye başladı. Bu durumun artan emtia fiyatlarından dolayı bir süre daha devam etmesini bekliyoruz. Fakat satışlardaki artışın devam edeceğini düşünüyoruz. Çip sorununun beyaz eşya sektöründe üretimi olumsuz etkilemişti. Bu durumun azalması ile üretim tarafında yeniden toparlanma bekleniyor.
Otomotiv Sektörü: İç piyasada satışlardaki güçlü artış devam ediyor. Çip sorununun olumsuz etkilediği ana sektör olan otomotiv sektöründe üretime tekrar başlandı. Maliyet artışı ne kar marjlarını önümüzdeki dönemlerde baskılayabilir. İleri dönemlerde çip sorununda 2.dalga durumu yaşanmadıkça otomotiv sektöründe güçlü talebe karşı üretim ve büyüme devam edecektir.
Demir Çelik Sektörü: Çelik fiyatlarındaki güçlü artış ve ihracat tarafındaki güçlü etkiler demir çelik sektöründe karlılığı olumlu etkiledi. İç talebin önümüzdeki dönemlerde de güçlü devam edeceğini öngörüyoruz. Çelik fiyatlarındaki güçlü görünüm sektörde net kar tarafında pozitif yansımaya devam edecektir.
Sağlık Sektörü: Özel sağlık sektöründe ertelenmiş talebin 3.çeyrek itibariyle pozitif yansıyacağını öngörüyoruz. 1. çeyrek sonrasında bilanço tarafında sektörde borçların azaldığı ve büyümenin başladığı görüldü. Ertelenmiş talebin yansımasıyla sektörde pozitif görünüm başlayabilir.
Mobilya: Pandemi sürecinde birikim etkisiyle ev mobilyası değişim talebi ve ihracattaki artışla beraber mobilya sektöründe büyüme yaşandı. Kereste fiyatlarındaki güçlü artışla beraber fiyatlardaki artış net kar tarafına pozitif yansıdı. Sektörün tam kapanmanın ardından düğün sezonunun tam olarak başlamasıyla talebin artacağını ve 2021 yılında büyümenin devam edeceğini öngörmekteyiz.
Tekstil: Normalleşme sürecinin başlamasıyla ertelenen iç talebin yansımasının pozitif yansımasını beklememekteyiz. 2021 yılı ilk çeyreğinde tekstil ihracatındaki rekor artışın önümüzdeki dönemde de sınırlı devam edeceğini öngörüyoruz. Sektörde yıl içerisinde büyüme devam edecektir.
Perakende: Sektörde pandemi başlaması ile beraber talebe paralel büyüme ve mağaza artışı görüldü. Şirketler bu dönemde borçluluğunu azaltarak net kar tarafında artış gösterdi. Perakende sektöründe normalleşme süreci ile satışlarda azalma beklense de büyüme devam edecektir.