2003 yılıydı sanırım. İlk çeyrek bilançoları açıklandığı sırada dolarda bir dalgalanma olmuştu. Bundan dolayı da bazı şirket bilançolarında özellikle döviz borcu olan şirketlerde bilançolarda bozulma olmuştu. Sonrasında 6 aylık bilanço dönemlerinde de dövizde ciddi anlamda gerileme olmuştu.
İkinci çeyrek bilançolarına yakınken bu durum dikkatimi çekti. Görece olarak Döviz borcu en çok ve piyasa değeri en düşük olan şirketleri araştırdım. İki şirket Vakıf Finans ve İş Finansal kiralama çekti. Önce Vakıf finansal kiralama hisselerinden aldım ve yaklaşık bir haftada yüzde 25 civarında kazancım oldu ancak İş finansal kiralamanın bilançosu son açıklama gecesi olan Cuma gecesine kadar açıklanmadı. Kapanışa doğru hisse senedinde bir hareketlenme oldu ve ben de ful kredili Is Finansal kiralamaya girdim. Gece bilanço açıklandı ve şirketin piyasa değeri kadar kar ettiğini gördüm. Ertesi hafta üç gün içinde bir hafta önceye göre paramı dörde katlamıştım.
2000 yılında idi sanırım grafiklere vs'ye bakıp Karsan almıştım. Hisse senedi yatay durumdaydı ve tam 1.5 ay bekledim. O sırada bütün borsa artıyordu. En sonunda dayanamadım hisse senedini sattım ve ben sattıktan bir gün sonra hisse tavan oldu. Bir iki hafta gibi bir sürede de iki katına çıktı. Borsada 1-1.5 a belki çok az bir süre bile olabilir. Ancak hisse senetlerini toplayan spekülatörler belirli bir yüzdeden fazla kağıt toplamadan yükselmesine izin vermezler. Bu tecrübemde borsada sabrın önemini anlamıştım.
Aracı kurumlar analiz yaptıklarında genelde piyasa değerine yakın tahminler yapmaya çalışır. Çok görmüşümdür. Hisse senedinin fiyatı 1 iken 1.5 hedef değeri verirler sonra bir sene içinde 10'a çıkar hisse senedi hedef değeri olarak 12 verirler. O yüzden aracı kurumların hedef değerlerine ucuz yada pahalı ayrımı için güvenin ancak satış noktasını belirlerken kendi değerlendirmenizi koyun. Aracı kurumların genel stratejisi hedef iddialı bile olsa yüksek hedefler belirtmemektir. Bir diğer nokta da genelde aracı kurumlardan al diye öneri gelse piyasalarda düşüş yada ne zaman kötü bir geri bildirim gelse piyasanın yükseleceği şeklinde olmakta.
Borsaya ilk girdiğim zamanlarda turizm şirketlerinden para kaybetmiştim. Aradan neredeyse 10 sene geçti ancak bu şirketlerin hemen hemen hiç pirim yapmadığını gördüğümde hisse senedi seçiminin önemini anlamıştım. Hele bazı sabıkalı hisse senetlerinde endeks 4-5 katına çıksa da para kaybedildiğini görmek beni ayrıca düşündürmüştür.