ABD ekonomisinde piyasalara yön veren rakamlar artık enflasyonu birinci dereceden etkileyebilecek olanlar.
US 10 yıllık tahvil getirilerinin alternatifi olan ve enflasyondan uzun vadede korunmanın önemli yöntemi altın ve/veya gümüş tutmak. Şimdiden bu konu tartışılmaya başlandı ve fiyatlamalara da yön veriyor.
ABD’nin 2008 durgunluğundan çıkması ile ilgili ilk işaretler tarım dışı istihdam verilerinde aranıyordu. Şimdi ise iş gücü piyasası dengeye geldi mi gelmedi mi noktasındayız ve daha fazla istihdam yaratma konusu piyasa önceliklerinde geriledi, dikkat edilen işsizlik oranın 4,8 seviyelerinde sürdürülebilir olması.
Bugünün konusu ise büyüme, enflasyon ve FED'in enflasyonu ne şekilde kontrol edeceği ile ilgili.
Başta Yellen ve üyelerin enflasyonu kontrol altında tutma isteğini biliyoruz ancak bunun için somut ve tatmin edici verilere ihtiyaç duyduklarını yineliyorlar.
Trump’ın vergi reformu ise fiyatlamalara dahil edildi gibi duruyor, beklenen vergi indirimlerinden daha fazla mali gevşeme ise sürpriz olmayacak.
En çok üzerinde durulan konu GDP ve ücret artışları gibi dursa da enflasyonun harekete geçtiği bir gerçek. Adım adım gitmekte fayda var.
Büyümeden başlayalım, son GDP verisi hayal kırıklığı yaratmıştı, ancak İSM,PMİ gibi verileri incelediğimizde olumlu bir revizyona uğrama ihtimali yüksek. Altta oluşturduğum grafik ise Philadephia Fed ile GDP büyüme oranı arasındaki pozitif ilişki dikkati çekiyor, ancak 2016’ nın ikinci yarısından sonra bir ayrışma var, tüm hepsini bir araya getirdiğimizde GDP aradaki farkı kapatabilir.
Enflasyon kısmına gelirsek, piyasa enflasyonun oluştuğuna iyiden iyiye kanaat getiriyor, bunun kanıtı ise olumlu gelen imalat ve CPİ verisine rağmen piyasa herhangi bir fiyatlamaya maruz kalmaması, aksine altın ve gümüş fiyatlarının yükselmeye devam etmesi. Burada en kuvvetli ihtimal piyasanın, enflasyon oluşmaya başladığını düşünmesi ve FED’in bunun gerisinde kalacak olması dolayısıyla 10 yıllık getirilerini enflasyonun eriteceği.
Enflasyonu biraz daha derinleştirelim, enflasyon talep tarafından ve maliyet tarafından gelebilir, en basit şekliyle petrol fiyatları ve endüstriyel metallerde yüksek fiyatlar görmediğimizden maliyetin oluşturacağı enflasyonu yatay olarak değerlendirebiliriz.
Talep tarafında ise yukarı yönlü bir etki olduğunu gerek piyasa güveni gerekse PMİ verileriyle zaten görüyoruz bunun dışında ise bakmamız gereken Philadephia Fed’in beklenti anketleri ve libor oranları.
USD Libor da belirgin bir artış görüyoruz yeni yayınlanan beklentiler ile ilgili ise Philadelphia Fed 2017 için beklentileri yukarı yönlü revize etmiş durumda.
FED enflasyon ile ilgili olarak ücretlerde de belirgin bir artışı görmek istiyor olabilir ancak verimlilik / teknoloji, ucuz işgücü, gümrüksüz ticaret (maliyetlerin düşük olduğu ülkelerde üretim yapmak) gibi sebepler yüzünden ücretler üzerinde baskı oluşmuyor ve ücret artışları bu sebepler ile sınırlı yaşanacak olabilir.
Sonuç olarak FED Mart ayı faiz kararına kadar gelecek veri setinden olumlu veriler gelmesi ihtimali yüksek ve FED üyelerinin gelecek haftalarda piyasayı faiz artışına hazırlamaya yönelik açıklamalarını görebiliriz.