Bu makale 23.06.2022 tarihinde İngilizce olarak yayınlanmıştır.
ABD’de benzin fiyatları son günlerde düşüş yaşadı ancak yine de Biden yönetiminin umudunu kırmaya yetecek kadar yüksek.
Durum, Kasım ayındaki ara seçimlerde Kongre’deki Demokratlar için çok zarar verici olabilir ancak şimdiye kadar Biden’in politikaları (Stratejik Petrol Rezervi’nden (SPR) 26 milyon varil kullanmak gibi) ne petrol ne de benzin fiyatlarını düşürmede başarılı oldu.
Beyaz Saray’ın düşündüğü diğer politikalara ve yatırımcıların bu değişimlerin ne kadar olası olduğu ve piyasayı nasıl etkileyebileceği hakkında bilmesi gerekenlere göz atalım.
1. Petrol ve gaz CEO’larıyla görüşme
23 Haziran Perşembe günü yedi petrol şirketinin CEO’su Beyaz Saray’daki toplantıya katılacak. Davetliler arasında BP (NYSE:BP), Chevron (NYSE:CVX) ve Phillips 66 (NYSE:PSX) CEO’ları var.
Bu toplantıdan Biden yönetiminin, yeni petrol ve doğal gaz sondajı ve taşıma projelerinin ilerlemesini engelleyen düzenleyici darboğazlarını hafifletmek için alabileceği somut tedbirler çıkması mümkün.
Buna karşılık petrol yöneticileri üretimi artırma sözü verebilir. Biden yönetiminin, bu fırsatı petrol sektörünü daha çok eleştirmek ve CEO’lara, 2022’nin ilk çeyreğinde elde ettikleri 35 milyar dolarlık kârın gerekçelerini sormak için kullanması da bir olasılık.
İlk olasılık gerçekleşirse bu, ABD’den üretim artışı anlamına gelebileceği için petrol adına ayı bir işaret olacak. İkinci olasılık halinde ise petrol için işaretler boğa yönlü olacak çünkü petrol sektörü, Biden yönetimini bir düşman olarak görüp böyle bir yönetim altında ABD’deki petrol üretiminin artırma konusunda temkinli olmaya devam edecek.
2. Benzinde vergi moratoryumu
Biden yönetimi, Kongre’nin benzindeki federal vergileri üç aylığına ertelemesini ve aynı zamanda eyalet idarelerinin de benzindeki eyalet vergilerini askıya almasını istiyor.
Federal benzin vergisi galon başına yalnızca 18 sent ama ortalama eyalet benzin vergisi 54 sent. Bu aksiyonlar, çoğu tüketici için benzin fiyatında toplamda galon başına yaklaşık 1 dolar indirim anlamına gelebilir.
Bu, pompa fiyatlarında geçici bir fiyat düşüşü anlamına gelecek olsa da petrol fiyatı üzerinde ciddi bir etkisi olmayacak. Hatta bu politikanın, fiyatların daha da artmasına yol açabileceğine dair işaretler var.
Yüksek benzin fiyatları benzin tüketimini azaltır, bu da sıkışık benzin piyasasını rahatlatır. Benzin fiyatı düşüp arz aynı şekilde artmadığında arza gerek kalmaksızın benzin talebinde artış görebiliriz.
Bu hem benzin hem de petrol fiyatlarını artırarak (vergilerin ertelenmesinden dolayı görülen) fiyat indirimlerini etkisiz hale getirebilir.
3. Petrol şirketlerinin beklenmedik kârlarına vergi
Bu, Kongre’ye doğru ilerlemeye başlayan ve Başkan tarafından yasalaştırılmadan önce hem Meclis hem de Senato tarafından kabul edilmesi gereken bir teklif.
Muhtemelen Başkan, petrol şirketlerini çok yüksek kârlarından dolayı sürekli eleştirdiği için bu yasayı destekleyecektir. Bununla birlikte bu politikanın, Biden yönetiminin tüketiciler için fiyatları düşürme hedefine pek etkisi olmayacaktır.
Bilakis daha uzun süre için daha yüksek petrol fiyatları anlamına gelecektir. Çünkü ABD’de faaliyet yürüten veya iş yapan petrol şirketlerinin kaynak arama ve üretime akıtacak daha az nakdi olacak ve şirketleri, kaynak üretmekten daha çok alıkoyacaktır.
4. Ham petrol ihracatına tekrar yasak getirilmesi
Ham petrol ihracatı, ABD’de 2015 yılında Başkan Obama yasağı kaldırana kadar 40 yıl boyunca yasaktı. Yasağın kalkması, ABD’li petrol üreticilerinin ABD rafinerilerinin işleyemediği hafif ve tatlı ham petrolü ihraç etmelerine ve bu rafinerilerin rafinerileri en iyi şekilde işletmek için ihtiyaç duyduğu daha ağır, ekşi ham petrolü ithal etmesine yardımcı oldu.
2021 Kasım ayında ABD, günlük 3 milyon varil ham petrol ihraç etti. ABD’de ihracat yasak olsaydı bu, ülkedeki petrol veya benzin fiyatını düşürmeye yardımcı olmayacaktı muhtemelen. Çünkü Amerikan ham petrolünün küresel piyasalarda olmaması, küresel petrol fiyatlarında bir artışa yol açardı.
5. Petrol ürünleri ihracatının yasaklanması
Biden yönetimi, petrol ürünleri ihracatına tam veya kısmi bir yasak uygulamayı düşündüğünün sinyalini verdi. Bu daha önce hiç yapılmamış bir şey olur. ABD ham petrol ihracatını yasakladığında bile petrol ürünleri ihraç edilmeye devam ediyordu.
23 Haziran’da petrol şirketleri CEO’larıyla yapılan toplantının ardından Biden yönetimi ABD’nin büyük rafineri CEO’larıyla görüşmeyi planlıyor. Bu toplantıda rafineriler, Biden yönetiminin bu politika ile ilerlememesi için baskı yapacak.
ABD pazarını geçici olarak dizel, benzin ve jet yakıtı ile dolduracak olsa da rafineriler yalnızca ABD ihtiyaçlarını karşılamak için üretimi düşürdüğünden bunun, orta ve uzun vadede kıtlığa neden olabileceğini öne sürecekler.
Olası bir yasak, ABD’nin günlük 6 milyon varil rafine petrol ürün ihraç ederek majör bir rol üstlendiği küresel rafine ürün pazarında büyük bir aksamaya yol açacak, böylece uluslararası fiyatlar artacaktır.
6. Jones Yasası'nın askıya alınması
Jones Yasası, ABD’deki limanlar arasında taşınan malların, ABD’de yapılmış ve Amerikan vatandaşı veya ülkede daimi ikamet edenlere ait olup onların işlettiği gemilerle taşınmasını zorunlu klan bir yasadır.
Buna petrol ürünleri de dahil ve Doğu Kıyısındaki petrol ürünleri fiyatlarının, olması gerekenden daha yüksek olmasının sebebi bu Jones Yasası, hele de Amerikan bayraklı gemilerde kıtlık olduğu zamanlarda.
Yasa, kasırga zamanlarında kasırgadan etkilenen bölgelere hızla benzin ve dizel arz etmek için sık sık askıya alınır.
Yasa’nın askıya alınması, taşıma maliyetlerini azaltıp bazı geçiş sıkıntılarını elimine ederek Doğu Kıyısındaki benzin ve dizel fiyatlarını düşürmeye yardımcı olabilir. Fiyatları dünya çapında etkilemeyecektir muhtemelen ama tüketiciler için maliyetlerin düşmesine destek olabilir.
7. Spekülatörler, üreticiler, rafineriler ve yabancı şirketlere yönelik perde arkasındaki baskılar
Kasım seçimleri yaklaşırken Beyaz Saray'ın nasıl bir baskı uygulamaya çalışacağını veya bunun ne gibi kolaylıklar sunabileceğini öngöremiyoruz.
Beyaz Saray şu an umutsuz, seçim gününe dört ay kaldı. Fiyatlar önemli ölçüde – muhtemelen %40 ila %50’ye varan oranlarda – düşmezse yönetimin çok daha umutsuz olacağını ve Eylül-Ekim aylarında bir anlaşma yapmak isteyeceklerini varsayabiliriz.