Ayrılıkçıların Son Düzlükte Öne Geçmesi Küresel Tedirginliği Arttırdı / Emre ÇAYIRLI
Önümüzdeki hafta İngiltere’de yapılacak olan referanduma yaklaştıkça küresel çapta kaygılar artmaya başladı. Bu hafta başında açıklanan anket sonuçlarında AB’den ayrılmak isteyenlerin oranlarının artmış olması küresel anlamda algıların değişmesine neden oldu.
Geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi, İngiltere’nin AB’den ayrılması ilk etapta İngiltere ve İngiltere’nin en büyük ticaret ortağı olan Almanya ekonomisi üzerinde baskı yaratacak. Birliğin lokomotif ülkesi olan Almanya’da yaşanabilecek olan ekonomik sıkıntı ise Avrupa Birliğine sirayet edip, zaten ekonomik sıkıntı içinde olan Avrupa Birliğini dağılma noktasına kadar götürebilir. Şimdilik uç bir senaryo olarak görülse de yaşanabilecek bu durum, küresel çapta riskten kaçışın başlamasına ve güvenli liman özelliği ile bilinen varlıklara giriş yaşanmasına neden oluyor.
VIX Endeksinde Hızlı Yükseliş
Referandumun yarattığı belirsizlik, korku endeksi olarak bilinen ve piyasalardaki oynaklığı ölçen VIX endeksinin hızla yükselmesine neden olmuş gözüküyor. Mart ve Nisan aylarında 13 ile 16 arasında dalgalanan VIX endeksi, Haziran ayı başında hızla yükselişe geçti ve 21 seviyesine yaklaştı.
( VIX Endeksi )
Benzer bir tablo güvenli varlık yatırımlarında yaşanmaya başlamış durumda. Krizlerin vazgeçilmezi olan Altın ve Japonya devlet tahvillerine olan talep gün geçtikçe artmaya başladı.
Gerek İngiltere’nin yaratmış olduğu belirsizlik gerekse Fed’in sıkı para politikasına ne zaman geçeceğinin tam olarak ön görülemiyor olması şimdiden Altın ons fiyatının 1310 Dolar üstüne çıkmasına da neden oldu.
Japonya ve Almanya Tahvil Faizleri Negatifte
Yılbaşında Çin ekonomisine dair belirsizliklerin ortaya çıkması akabinde AB ve ABD verilerinde yaşanan zayıflama ve ülke ekonomilerini canlandırmak için gelişmiş ülkeler tarafından uygulanan gevşek para politikaları, Japonya 10 yıllık tahvil faizini negatifte geçiren başlıca unsurlar oldu.
( Japonya 10 yıllık tahvil faiz oranı )
ECB’nin genişlemeci para politikası kapsamında şirket tahvillerini almaya başlamasıyla eş zamanlı olarak riskten kaçışın artması, Almanya 10 yıllık tahvil faizlerinin de negatife geçmesine neden olmuş gözüküyor.
( Almanya 10 yıllık tahvil faiz oranı )
Finansal piyasalar yaşanan yoğun sis ve yatırımcıların önünü görmekte zorlanması da bu kapsamda sabit getirili varlıklara olan talebin canlanmasına neden olmuş olabilir. Bu durum bir süre daha devam edecek gibi gözüküyor. Son dönemde yaşananlar gelişmekte olan ülke para birimlerinde de değer kaybına neden olmuş durumda.
( Gelişmek olan ülke para birimlerini ABD Doları karşısındaki durumu )
Pazartesiden bu yana gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin Dolar karşısında değerini gösteren tablo da kızıla büründü. İngiltere’de yapılacak olan referandumun yaratmış olduğu endişe yukarıda belirtmeye çalıştığım gibi güvenli varlıklara olan talebi artırıp riskli varlıktan kaçışı beraberinde getirdi. Bugünden sonra, referandum tarihi olan 23 Haziran 2016’ya kadar önümüzdeki bir haftalık süreçte benzer piyasa hareketlerin oluştuğunu görme ihtimalimiz yüksek gözüküyor.