Önce sınırlı etki yaratması beklenen koronavirüs salgınının devam etmesi ve dünyada hayatı durma noktasında getirmesiyle etkisin beklenenin çok üzerinde olacağı anlaşıldı. Ardından petrol de S. Arabistan-Rusya restiyle son yılların en sert kaybını yaşayınca piyasalardaki panik de arttı.
Petroldeki düşüş küresel enflasyonda da düşüş anlamına geleceği için geçen hafta piyasalarda 2008 küresel krizinden sonraki en sert satışlar yaşandı. Ancak satış o kadar beklenen üstü oldu ki hisse ve tahvillerdeki düşüş nedeniyle yaşanan kayıplar yani marj sıkıntısı ile altın pozisyonlarında da büyük kapanışlar oldu. Ayrıca yatırımcıların çoğu ise nakite geçti, bu da altın ve gümüş başta olmak üzere emtialarda kayıp yaşanmasına neden oldu.
Son 2 haftada yaşanan büyük değişime baktığımızda;
Para politikası tarafında Fed ile başlayan faiz indirimleri diğer merkez bankalarıyla da devam etti. ECB, zaten ekside olan faizi indirmenin bir işe yaramayacağını, bunun yerine varlık alımlarını artırmanın doğru olacağını savunarak 120 milyar euroluk ek alım açıkladı. Fed ise dün 100 bp faiz indirimiyle faizi sıfıra çekti ve 700 milyar dolarlık ek program açıkladı. Ayrıca ihtiyacı olan bankalara likidite penceresinden fonlama, munzam karşılık oranlarında indirim ve diğer gelişmiş ülke mb’lerinin dolar ihtiyacını karşılamak için swap imkanını içeren adımlar da attı. Fed, faiz aracı olarak cephanesini boşalttı ve bundan sonraki süreçte eksiye geçilmesi olasılığı var ama tıpkı ECB gibi bunun etkisi zayıf olacağında ek araçlarla desteği sürdürmeye devam edebilir. Japonya Merkez Bankası ise gerekirse ekside olan faizi daha da düşürebileceklerini belirterek piyasaya ek destek paketi sunacak.
Merkez bankaları yetkileri doğrultusunda tüm adımları atarken hükümetler ise teşvik ve destek paketleriyle gerekeni yapacaklarını belirtiyor. ABD’den vergi indirimleri ve özellikle sağlık tarafında önemli adımlar atılacağı açıklandı. Yurt içinde de Bakan Albayrak, hafta içinde Cumhurbaşkanının piyasalara likidite ve kredi desteği konusunda yapılacak destekleri açıklayacağını belirtti.
Gelelim gösterge ve fiyatlamalara;
En büyük hasarı alan Çin ve Avrupa olurken bugün açıklanan Çin verileri 2008 krizinden daha sert düşüşler olduğunu gösterdi. Sanayi üretimi Şubat’ta %13,5 düştü, işsizlik oranı %5’ten %6,2’ye yükseldi, perakende satışlar ise %20,5 geriledi, sabit varlık yatırımları -%24,5 oldu. Bu rakamlar son derece kötü ve Çin ekonomisinin ilk çeyrekte daralacağına işaret ediyor.
Piyasalar, Fed’in faiz indiriminin ardından bu haftaya da satışla başladı ve gerek düşük faiz gerekse ek likidite olarak gelecek destek piyasalardaki satışları durduramadı. Avrupa’da borsalar %7 üzerinde kayıp yaşarken Asya %5 ve ABD ise %9 düşüşte. Altın ise faiz indirimi sonrası yükselişini koruyamadı ve 1,500$ tabanına doğru değer kaybını sürdürüyor.
Neden böyle oluyor?
Bununla ilgili önemli ekonomistlerden Selva Demiralp durumu şu ifadelerle oldukça açık belirtti: “Virüs nedeniyle markete koşanlar nasıl rafları boşaltıyorsa paniğe kapılan piyasalar da ellerindeki senet ve tahvilleri satıp nakit tutmak isteyince likidite bir anda azaldı.” Durum tam olarak böyle ve para politikaları piyasalardaki satışları dizginlemeye yetmiyor, hükümetlerin ise daha kapsamlı destek paketleri açıklamaları bekleniyor. Elbette piyasalardaki satışlar bir süre sonra duracaktır, ancak dip göründü demek doğru olmaz, çünkü kimse son 2 haftada piyasalarda bu denli çöküş beklemiyordu.
Altın ile ilgili kısa bir açıklama yaparsak;
Kıymetli metalde kısa ve orta vadede yükseliş beklentisini koruduğumuzu çok defa belirtmiştik, ancak geçen hafta içinde yaşanan %8’e yakın düşüşü ise asla beklemiyorduk. Hisseler düşerken Fed başta olmak üzere mb’ler faiz indirimine giderken küresel riskler artarken altının da aynı anda düşmesi piyasalarda çok çok nadir görülen bir durum ve bu geçen hafta yaşandı. Bu hafta başındaki fiyatlamaya bakarsak durum devam ediyor ve nakite kaçışlarla altında da gerileme yaşanıyor. Geçen hafta orta vadede önemsediğimiz 1,580$ bugün ise ikinci destek olarak izlediğimiz 1,530$ destekleri kırıldı ve altın 1,500$ altına gerileyerek 2020 kazançlarını sildi. Piyasalardaki paniğin sürmesi durumunda fiyatlardaki düşüş de devam edecek gibi görünüyor.
USD/TRY ise 6,38’i de aşarak Eylül 2018 sonrası en yüksek seviyelerde işlem görüyor, kurda 6,22 üzerinde alımların kuvvetlenmesini bekliyorduk, ancak gerek dolar gerek altın gerekse diğer varlıklar için bunu tekrar belirtelim ki fiyatlamalarda sıra dışı yani olağanüstü zamanlar yaşıyoruz. Dolayısıyla nereye kadar çıkar nereye kadar düşer diye öngörüde bulunmayı ise doğru bulmuyoruz.
Çözüm içinse evvela virüsün aşı ve tedavisine dair gelişmeler, vakada azalma yaşanması ve can kaynın da durması gerekiyor. Ardından ise toparlanma başlayabilir, ancak küresel piyasalarda yılın ilk yarısı büyük hasar almış durumda bundan sonrası için böylesi yüksek belirsizlik ortamında tedbiri artırıp daha mesafeli durmakta fayda var.