Geçtiğimiz hafta neler yaşandı?
Veri akışı bakımında sakin geçirdiğimiz haftada odak ABD’den gelen ÜFE ve enflasyon verisi üzerindeydi. Sıralama olarak ilk ÜFE rakamını takip ettik. ÜFE’nin temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0.1 düşüş göstererek beklentilerin altında kaldığını gördük. Beklentiler ise ÜFE'nin yüzde 0.1 artması yönündeydi. Üretici fiyatları yıllık bazda ise yüzde 1.9 artış gösterdi. Gerçekleşen bu düşüşte, hizmet maliyetlerindeki yüzde 0.2'lik düşüş etkili olduğu ilk bakışta gözlere çarpmıştı. ABD’de Temmuz ayında TÜFE’nin ise yüzde 0.2 olan beklentinin altında yüzde 0.1 artış gösterdi ve yıllık enflasyon artışı da bu kapsamda yüzde 1.8 olan beklentinin altında yüzde 1.7 olarak gerçekleşti. Çekirdek TÜFE ise aylık bazda yüzde 0.2 artış beklenirken yüzde 0.1 arttı ve yıllık çekirdek enflasyon da böylece yüzde 1.7 seviyesinde sabit kalmış oldu.
Öte yandan geçtiğimiz hafta gerilim kat sayısı daha da yükselen ABD-Kuzey Kore siyasi gelişmeleri piyasalardaki volatilitenin ivmesini artıran unsurlardandı. Bilindiği üzere Trump, sosyal medyadan Kuzey Kore’ye hedef alarak bulunduğu tehdit içerikli açıklamalar, buna karşılık Kuzey Kore cephesinde halkın ülkenin lideri Kim Jong-un’a olan güvenini göstermek için düzenlediği tek birlik yürüyüşü, deyim yerindeyse suları durultmamıştı. Güncel tabloya baktığımızda ise hali hazırda çözüme kavuşmayan gerilimin bir süre daha piyasaları meşgul edebileceğini söyleyebiliriz. Hatırlanacağı gibi iki ülke arasındaki gergin ortam ilk olarak Kuzey Kore'nin nükleer balistik füze denemeleri nedeniyle yükselmişti. ABD, Kuzey Kore'nin nükleer silahsızlandırılmasını isterken, Kuzey Kore ise ABD'nin saldırgan politikalarını gerekçe olarak göstererek nükleer programına devam edeceğini açıklamıştı.
EURUSD
Geçtiğimiz hafta paritede dolar etkisinin ciddi anlamda hissedildiğini görmüştük. Euro bölgesinde veri akışı bakımından zayıf geçirdiğimiz haftada piyasaların şimdiden ay sonunda gerçekleşmesi beklenen Draghi’nin 3 sene üzerine katılacağı Jackson Hole toplantısına kilitlendiğini söyleyebiliriz. ABD tarafında gündem ise Kuzey Kore ile olan gergin süreç üzerinde olduğunu görüyoruz. Her iki ülkenin de birbirleri ile karşılık atışma havasında bulunması gergin ortamın tansiyonunu her geçen gün bir üst kademeye taşıyor. Öte yandan yine ABD’den gelen enflasyon verilerinin beklentilerin altında kalması ise Fed'in bu yılki üçüncü faiz artırım beklentilerini güçlendirdiğini düşünüyoruz. Teknik olarak baktığımızda, alıcı seyrin devam etmesi halinde 1.1860-1.1880 dirençleri oldukça kritik olabilir. Olası geri çekilme hareketlerinde ise 1.1780-1.1730 aralığı gündeme gelebilir.
USDTRY
Kurdaki fiyat sıkışması devam ediyor. Haftanın son işlem gününde 3.55’in üzerine çıkan parite, ABD Temmuz ayı enflasyon rakamı sonrası tekrardan 3.54’ün altına sarktı. Çekirdek enflasyon yüzde 1.7’lik beklentiyi karşılarken manşet yüzde 1.8’in altında 1.7 olarak açıklandı. Yılın ilk yarısını kötü bir tablo ile kapatan ABD ekonomisi ikinci yarıya da oldukça zayıf bir görüntü ile başladı diyebiliriz. Yeni günde ABD tarafında fiyatlama yaratacak veri akışı bulunmazken, yurtiçinde TCMB beklenti anketini takip edeceğiz. Teknik olarak ise aşağı yönlü hareketlilikte 3.53 desteğini takip edeceğiz. Fiyatlama buranın altına sarkarsa 3.5250 ve 3.5130 seviyelerine kadar gevşeme görebiliriz. Toparlanmalarda ise 3.54’ün üzerinde kalıcılık sağlanırsa 3.55 testi gündeme gelebilir.
GBPUSD
Brexit süreci Ada gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Son dönemde Ada basınında İngiltere’nin AB’den çıkışın tamamlanmasıyla birlikte ödeyeceği tazminat konuşuluyor. Basına göre İngiliz hükümetinin Avrupa Birliği’nden ayrılmak için 40 milyar euro civarında kadar ödeme yapması beklenirken, daha önceki görüşmelerde bu rakamın 60 milyar euro olması gerektiği konuşulmuş olması kafalarda soru işareti bırakıyor. Bilindiği gibi Brüksel ve Londra’nın müzakereleri sonunda İngiltere’nin Mart 2019’da AB’den ayrılması öngörülüyor. Diğer yandan geçtiğimiz hafta ABD-Kuzey Kore arasındaki gerginliğin fiyatlamalara pek de etki etmediğini görmüştük. Fakat gergin ortamın sürmesi halinde bu hafta olası yansımalarına dikkat edilmesi gerekiyor. Teknik olarak, yukarı fiyatlamalarda 1.3030-1.3060 dirençleri takip edilebilir. Aşağı yönlü fiyatlamalarda ise 1.2960-1.2940 destekleri gündeme gelebilir.
BRENT PETROL
Petrol piyasalarında oldukça sert fiyatlamaların hakim olduğu bir haftayı geride bıraktık. OPEC ve Uluslararası Enerji Ajansı raporlarının ardından satıcılı seyrin hız kazandığını gördük. OPEC’in yaptığı anlaşmaya rağmen özellikle Libya ve Nijerya kaynaklı olarak üretimin artmaya devam etmesi, petrol fiyatlarında baskı altında tutmaya devam ediyor. Teknik açıdan oldukça kritik bir bölgedeyiz. Fiyatlamanın 52.00-52.30 aralığının üzerine geçmesi durumunda toparlanma hareketi devam edebilir. 52.70-53.00-53.30 yukarı yönlü hareketin hız kazanması durumunda takip edeceğimiz dirençler. Satış baskısının hacmini artırması durumunda ise 51.50 desteği gündemimizde olacak. Buranın altında ise 51.30 ve 51.00 seviyeleri takibimize girecek.
ALTIN
Geçtiğimiz hafta değerli metalde toparlanma eğilimi hakimdi. Küresel anlamda tetiklenen siyasi risk ortamı bilindiği gibi ons altının en sevdiği ortamların başında geliyor. Nitekim ABD ile Kuzey Kore arasındaki siyasi gerilimin bu durumu destekler nitelikte olduğunu söyleyebiliriz. Hali hazırda gergin sürecinin tazeliğini her geçen gün koruyor olması yukarı fiyatlamaları bir süre daha destekleyebilir. Diğer yandan bu yukarı performansın yanında ABD 10 yıllıklarına baktığımızda, satıcılı seyrin sürdüğünü görüyoruz. ABD 10 yıllık tahvil getirileri ise 2.30 bölgesini oldukça kritik bir seviye olduğunu hatırlatalım. Teknik olarak baktığımızda ise 1290 direncine doğru ilerlendiği söyleyebiliriz. Fiyatlamaların buranın üzerine çıkması 1296 bölgesini gündeme getirebilir. Geri çekilme hareketlerinde ise 1280-1275 destekleri takip edilebilir.
